Adalet Bakanı'na Levent Gültekin soruldu: Gazeteci güvenliği konusunda önemli adımlar atılacak
Bakan Gül: Gazeteci güvenliği önem verilmesi gereken bir konudur. Gazeteci güvenliğini İnsan Hakları Eylem Planı'nda önemli bir başlık olarak aldık.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e, dün akşam saatlerinde 25 kişilik bir grubun saldırısına maruz kalan ve parmağı kırılan Halk TV yorumcusu Levent Gültekin’in sorulması üzerine, "Gazeteci güvenliği önem verilmesi gereken bir konudur. Gazeteci güvenliğini İnsan Hakları Eylem Planı'nda önemli bir başlık olarak aldık" dedi.
Habertürk’e konuk olan Gül, İnsan Hakları Eylem Planı'na dair açıklamalarda bulunurken Gültekin’e yapılan saldırının sorulması üzerine, "Geçmiş olsun. Şiddet asla tasvip edilemez. Kime karşı olursa olsun. Gazetecilere yönelik basın özgürlüğü Anayasa’da da güvence altına alınmış bir özgürlük. Gazeteciler sansürlenemez. Faaliyetleriyle kamu hizmeti yapan bir meslektir. Elbette bu konuda gazeteci güvenliğini İnsan Hakları Eylem Planı’nda önemli bir başlık olarak aldık. Gazeteci güvenliği hususunda kurumların ortak çalışmasıyla" ifadelerini kullandı.
GAZETECİLERİN GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ‘FARKINDALIK’ ÇALIŞMASI
Gül konuşmasına, "Gazetecilik doğası gereği eleştirmeye müsaittir. Doğası gereği farklı bir şeyi dile getirebilir. Bu konuda gazeteci güvenliği de önem verilmesi gereken bir konudur. Bu hususta önemli adımların atılacağı, farkındalık ve diğer eğitim, mevzuat çalışmalarının yapılacağı bir hedef olarak karşımıza aldık" şeklinde devam etti.
Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız’ın aldığı hapis cezasına ilişkin değerlendirmede bulunan Abdülhamit Gül, şunları söyledi:
"Davaların, dosyaların içeriğini yargı mensupları bilir. Yargı mensupları da delilden sanığa ulaşır. Bir kişinin serbest kalması, o kişinin yaptığı fiillerinin cezasız kalacağı anlamına gelmez. O kişi tutuksuz yargılanıyordur. Yargılama bir süreçtir…
Katalog suçlar dediğimiz belli suçlarla ilgili somut delillere dayanma koşulunu öngörüyoruz. Katalog suç olarak 14-15 suç var ceza mevzuatımızda. Bu suçlar olduğunda uygulayıcılar otomatik olarak ‘delil vardır’ yaklaşımında olabiliyor.
Burada somut delil bulunma şartı tutuklama için bir gerekliliktir diye bir düzenleme düşünüyoruz. Somut delil olacak ondan sonra tutuklanacak. A dosyasında niye böyle oldu? B dosyasında niye böyle oldu? Bunlar yargının vereceği kararlar.
Yargı mensupları dosyadaki delile göre bakacak. Bize düşen bir eksiklik varsa ya mevzuat eksiktir, çağın gerisinde kalmıştır ya da uygulama eksiktir, yanlıştır, hatalıdır. Her ikisi de çözülmesi gereken sonuçtur.
‘Kanunların hepsi çok iyi, uygulayıcılar çok kötü uyguluyor’ demek haksızlık olur. Belki de kanun eksiktir. Kanunu eksik olanlarda biz bu Eylem Planı’nda kanun düzenlemesi yapacağız. Uygulama eksikse uygulamayla ilgili farkındalık, eğitimler, denetleme gibi mekanizmalarla önemli adımlar atılacak."
Bir yıl içinde 5 gazeteciye saldırılmasına dair soruyu yanıtlayan Gül, şunları kaydetti:
"Gazeteci güvenliğine yönelik her türlü saldırı asla kabul edilemez. Burada bir başlık olarak önemli bir amaç olarak karşımızda. Etkin mücadele, soruşturmaların etkin yapılıp, yapılmadığı gibi tüm çalışmaların ayrı bir başlık olarak alınması çok değerli.
Gazeteci güvenliğiyle ilgili çok önemli adımlar var Eylem Planı’nda. Bu konudaki bir fiil TCK’da cezasız kalmıyor. Genel itibariyle tutuksuz oldu, cezasız kaldı diye bir algı var. Bu yönüyle ilgili bir durum olabilir.
Kanunlarımız, mevzuatımız bu hususta çok önemli düzenlemeler getirmiş durumda. Hiç kimse düşüncesinden dolayı, eleştiriden dolayı özgürlüğünden mahrum bırakılamaz. Bu evrensel bir ilkedir, Eylem Planı’na, kanuna bile yazmaya gerek yoktur. Eleştiri zaten suç olmasın."
‘SİHİRLİ DEĞNEK VADETMİYORUZ’
Gül, şöyle devam etti:
"Bir ifade eleştiri mi, düşünce mi, hakaret mi, terör propagandası mı, nefret suçu mu, ayrımcılık suçu mu bunun kararını verecek olan yargı merciileridir.
Biz hükümet olarak uygulayıcılara, 'düşünce açıklama, hakaret, eleştiri, terör propagandası arasında çok ince bir ayrım var. Sizin terör propagandası dediğiniz eleştiri olabilir. Sizin nefret suçu dediğiniz düşünce açıklama olabilir. Ey uygulayıcılar! Buna dikkat edin!' diye kanun çıkartılıyoruz yargı paketi çerçevesinde. Ve yetmedi. Biz bu konuyla ilgili eğitimler yapacağız…’Bir sihirli değnek var her şey düzelecek’ diye bir şey vadetmiyoruz.
Cennet vadetme yetkisi yok. Şunu vadediyoruz: Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye’de herkes düşüncesini açık bir şekilde ifade edebilme özgürlüğüne sahiptir."