Adalet Yürüyüşü'nün kadınları
Adalet Yürüyüşü’nde sanatçı Melike Demirağ da var, kadın siyasetçiler de. Dokuz aylık hamile yürüyüşçü "Bu bebeğimin ilk eylemi" diyor.
Sibel HÜRTAŞ / ANKARA
CHP Liderinin başlattığı Adalet Yürüyüşü üçüncü gününde. 50 kilometreyi arkada bıraktığımız bugün, yürüyüşün en önündeki kadınlar dikkati çekiyor.
MELİKE DEMİRAĞ: UMUDA YÜRÜYÜŞÜMÜZ BAŞLIYOR
Bugün eylemin ziyaretçileri arasında sanatçı Melike Demirağ var. Sanatçılardan ilk katılımı sağlayanlardan biri olmanın sevincini yaşadığını söylüyor sohbetimizde. Demirağ’a, eyleme nasıl katılmaya karar verdiğini soruyorum. "Kemal Bey televizyonda ilk anons ettiği zaman harekete geçtim. Bu beklenen bir şeydi. Mutlaka artık bir şeyler yapılması gerekiyordu, mutlaka bir önderliğin arkasında herkesi kucaklayabilecek güzel bir insan olması gerekiyordu. Kemal Bey, zaten hep öyleydi. Artık bir şeyler yapması gerektiğine inanıyorduk. En insancıl, en demokrat eylemini başlattı. Ben de hümanist bir insan olarak yola çıktım" diyor. Hayatının yapılan haksızlıklara karşı mücadele etmekle geçtiğini anlatan Demirağ, "Yerim burası. Burada olmalıyım. Bütün adaletsizliklere karşı çıkan bir kadın olarak, bir sanatçı olarak yerim burasıydı. Bugün burada biz siftah yapıyoruz İlk biz varız, bu benim için heyecan verici" diyor.
Demirağ’a "Sizin bu yürüyüşteki talebiniz ne?" diye soruyorum. "Adalet herşeyi kapsıyor. İnsanoğlundan hayvanoğluna kadar herşeyi kapsıyor. Şimdi hep beraber umuda yürüyoruz. Adaletsizliğe karşı, daha insancıl herkesin mutluluğu için korkmayan ürkmeyen bir Türkiye umuduyla yürüyoruz" diyor.
SERA KADIGİL: KÖŞEYE SIKIŞTIRILMIŞ HAKİMLER İÇİN DE BURADAYIM
CHP Parti Meclisi Üyesi Sera Kadıgil de burada. Avukat Kadıgil, sosyal medya paylaşımları nedeniyle bir süre gözaltında tutulmuştu. Kadıgil de Adalet Yürüyüşü'nde. "Bir kadın olarak ve mesleği yaptırılmayan bir avukat olarak buradayım. 10 yıldır süren çürümüşlüğe karşı buradayım" diyor. Kendisinin de haksız yere gözaltında tutulduğunu anımsatan Kadıgil, hakkında 5 dava olduğunu, babası hakkında da dava açıldığını anlatıyor. Kadıgil, "Köşeye sıkışmış tüm hakim ve savcılar için buradayım. Milletvekillerini tutuklayıp, AKP’li milletvekiliyle oturup Rabia işareti yapan hakimlere karşı buradayım" diyor. Kadıgil, kadınlar için de bu yürüyüşün anlamlı olduğunu belirtirken, "Kadın cinayetlerine kurban giden, erkek şiddetine maruz kalan, yolda sırf kıyafetleri yüzünden dahi aşağılanan kadın arkadaşlarımız için buradayım" diyor.
Türkiye’nin dört bir tarafından gelen kadınlar var. 38 yaşındaki Burçak Yorulmaz, Mersin’den gelmiş. Televizyonda Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüş kararını duyunca, otobüse binip Ankara’ya yol alıyor. Küçük oğlunu ablasına, büyüğü babasına emanet ediyor, İstanbul’a kadar yürüyecek, 23 gün bu yürüyüşte olacak. Yorulmaz, "Yürüyüşün istanbul’da son bulmasını istemiyorum, gerekirse Edirne’ye kadar gitmek istiyorum. Adalet istiyorum ama herkes için adalet. Kadınlar için gazeteciler için akademisyenler için hepsi için. Annelere çağrım var. Bizler çocuklarımızın geleceği için bir şeyleri değiştirebiliriz; talep edebiliriz" diyor. Eylemin katılımcılarından biri 9 aylık hamile Özlem Hanım, kamuda çalışan eşi nedeniyle soyismini vermek istemiyor. 10 gün içinde doğum yapacağını anlatıyor ve "Bebeğimin ilk eylemi" diyor. "Bu yürüyüş çok anlamlı, ben de çok yoruldum ama hiç önemli değil" diyor.
48 yaşındaki Nejla Üstünalp, "İki gündür yürüyorum. Ayaklarım inanılmaz su topladı, sabah çok zor geldim eylem alanına" diyor. Çocukları Ankara’daki evinde bırakıp gelen Üstünalp, "Bu yürüyüşte kadınlar çoklar. Ellerini taşın altına koyuyorlar, işlerini güçlerini, çocuklarını bırakıp geliyorlar. Ben de oğullarımı evde bırakıp geldim çünkü burada olmak çok önemli. Çocuklarım için de buradayım. Adalet istiyorum. Köprüden önce son çıkış o yüzden buradayım" diyor. Üstünalp’in arkadaşı 54 yaşındaki Gülcan Özkan ise emekli öğretmen. Anne Çocuk Vakfı gönüllüsü olarak okuma yazma kursu veriyor. Onun talebi ise "Kadınlar için çocuklar için adalet ve özgürlük."