Afrin açıklamasına katılan sağlıkçılar gözaltı sonrası açığa alındı

Afrin ile ilgili açıklamaya katılan Eğitim-Sen, SES ve Tabipler Odası yöneticileri gözaltına alındıktan sonra açığa alınmasına KESK ve Tabip Odası tepki gösterdi.

Afrin açıklamasına katılan sağlıkçılar gözaltı sonrası açığa alındı

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK- Diyarbakır’da 18 Mart’ta Afrin’de yaşanan gelişmeler ile ilgili toplantıya katıldıkları gerekçesi ile 20 Martta gözaltına alınan Eğitim-Sen, SES ve Tabip Odası yöneticileri, 23 Martta serbest bırakılmıştı. Ancak yaşanan sorun sadece gözaltılar ile sınırlı kalmadı. Eğitim-Sen, SES ve Tabip Odası yöneticileri, ayrıca çalıştıkları kurumlar tarafından açığa alındı.

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, SES ve Diyarbakır Tabip Odası, ortak basın açıklaması yaparak bu uygulamalara tepki gösterdi. Basın açıklaması öncesi konuşan Diyarbakır Tabipler Odası üyesi doktor Hamza Aktaş, baskıların giderek arttığına dikkat çekti. En son yaşanan gözaltılara değinen Aktaş, "Gözaltı süreci başlamadan önce görevden işyerlerine tebligatlar gönderilerek, görevden alındıkları bildirildi. Hukuki olmayan bu uygulamaları kabul etmiyoruz" dedi.

"AÇIĞA ALINMANIN HUKUKİ BİR DAYANAĞI YOKTUR"

KESK Dönem Sözcüsü ve SES Diyarbakır Şube Eş Başkanı Gönül Adıbelli, İktidarın savaş karşıtı açıklama yapanları hedef aldığını söyledi. Adıbelli, "Diyarbakır Tabip Odası Eş Başkanı, SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı ve Şube Sekreteri arkadaşlarımız gözaltına alındığı tarihte, çalıştıkları kurumlarından açığa alınma yazıları yazıldığını öğrenmekteyiz. Şimdiye kadar böyle bir uygulamayı görmediğimizi belirtmek isteriz. Açığa alınma üzerinden 10 gün geçmiş ve şimdiye kadar arkadaşlarımızdan savunma dahi istenmemiştir. Açığa alınmanın hukuki bir dayanağı yoktur. Çalıştıkları kurumlarında, toplumun sağlık hakkı için, mesleki etik çerçevesinde görevlerini icra etmek için çalıştıklarına şahidiz. Arkadaşlarımızın mağduriyetin daha fazla uzamadan işlerine iadesini talep ediyoruz" diye konuştu.

"150 BİN KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ, 14 GÜNLÜK GÖZALTI SÜRELERİ CEZAYA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

Açıklamasında AKP’nin uyguladığı politikaları da eleştiren Adıbelli, şunları söyledi: "15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL ve KHK rejimi ile 150 bin kamu emekçisi ihraç edilmiştir. OHAL rejiminin KHK’larıyla birlikte iş güvencesi, grev hakkımız, sendikal örgütleme çalışmalarımız tamamen ortadan kaldırılmıştır. Muhalif emekçilere ve sendikacılara yönelik saldırılar katmerleşmiştir. AKP iktidarı keyfi uygulamalarına gözaltı ve tutuklamaları ile devam edebilmek için, OHAL’ i her seferinde uzatmış, daha da uzatacak gibi gözükmektedir. OHAL’ de 14 günlük olan gözaltı süresi keyfi uygulamalarla cezaya dönüşmüştür. Uluslararası hukuk normlarına aykırı bu uygulama ile kişiyi gözaltına alıp daha sonra dosya oluşturması hâkim olmuştur.

"ANTİ DEMOKRATİK UYGULAMA 80 MİLYONU ETKİLEDİ"

Mevcut anti demokratik ve hukuksuz uygulamalar ile yaşamın her alanı etkilenmiş, özellikle de ülkedeki 80 milyonun tamamını olumsuz bir şekilde etkileyecek sonuçlar açığa çıkmıştır. Ülkede 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi ve 20 Temmuz’da yürürlüğe konulan OHAL ile birlikte Anayasal süreç tamamen askıya alınmıştır. En son uygulama olarak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine ‘komünist’ olduğunu söyleyip okuldan atılacağını belirten AKP genel başkanı Anayasanın 45. Maddesinin ‘kimse eğitim ve öğretim hakkından mahrum bırakılamaz’ hükmünü açıkça ihlal etmektedir. 28 şubatta baş örtüsü takan kadın öğrencilerin üniversitelerden uzaklaştıran zihniyet ile şimdi yaşanan zihniyet arasında hiçbir fark yoktur. Bu yaşananlar ile ülke George ORWELL’in kitaplarına dönüştüğünü çok acı tecrübelerle yaşamaktayız"

gözaltı diyarbakır sağlıkçılar afrin Ses açıklaması