Ağaoğlu istedi AHES aldı
15 Temmuz ertesinde Ali Ağaoğlu'nun göz diktiği arazide TOKİ çalışmalara başladı. İhaleyi Erdoğan'la ilişkileri Belediye Başkanlığı dönemine dayanan AHES İnşaat yürütüyor.

Fatma YÖRÜR
ARTI GERÇEK - 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından Ağustos 2016’da, Ali Ağaoğlu’nun talip olduğu ve 15 Temmuz’da hayatını kaybedenlerin aileleri için ev yapmak istediğini açıkladığı arazide inşaat çalışmaları başladı.
AHES inşaat tarafından ihalesi alınan ve inşaat çalışmaları başlanan, askeriyeye ait arazi uzun yıllar golf sahası olarak kullanılmıştı.
İstanbul Beşiktaş Rumeli Hisarı Mahallesi’nde başta Ağaoğlu olmak üzere önde gelen inşaat şirketlerinin göz diktiği alana AHES, 615 adet HAİT (hareket alanı iskan tesisi), 2 adet 53 üniteli misafirhane, 20 adet komutan konutu ile müştemilat inşaatı ve Bakırköy İlçesi Hava Harp Okulu lojman bölgesi çevre emniyet duvarı inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi yapıyor.
ARAZİ AĞAOĞLU’NUN HEDEFİNDEYDİ
Ali Ağaoğlu, 15 Temmuz gecesi hayatını kaybedenlerin aileleri için bu araziye konut yapmak istediğini duyurmuş, İstanbul’un merkezi bir ilçesinde değeri milyon liraları bulan evler inşa etmek istediğini dile getirerek "Cumhurbaşkanımız talimatı versin yarın kazmayı vuralım. Kamu yer göstersin hiçbir karşılık beklemeden 239 şehide 239 ev yaparım. Mesela Levent’te eskiden golf kulübü olarak kullanılan askeri alan var. Alan boş ve müsait. Bana 250 ev yapacak kadar alan versinler ve bu projeyi hayata geçirelim. Benim vaadim her şehit ailesine bir ev vermek. Şu anda yaralılarımız var. Umarım sayı artmaz ancak eğer artarsa da her şehit ailesine bir ev yapmak istiyorum" demişti.
2008’DEN İTİBAREN HIZLA YÜKSELEN AHES İNŞAAT İHALEYİ ALDI
308 milyon 736 bin 219,05 TL değerindeki proje 2008’de kurulan ve hızla yükselen AHES Grubu’na verildi.
2009 yılında, Kastamonu Küre Alacık Köyü Hidro Elektrik Santrali Baraj İnşaatını alan AHES, Çaykur paketleme tesisi yapım ihalesinde yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelmişti. Şirket, 2008 yılında kurularak Türkiye’nin en önemli inşaat ihalelerinde boy gösterdi.
Devlete ait Çaykur’un yaptığı paketleme fabrikası ihalesini, yasaya aykırı aldığı savunulan AHES gündeme gelen bu ihaleyi davet usulü ile almıştı. "Belli istekliler arasında ihale" yöntemiyle alınan ihale tartışma yaratmıştı.
AHES İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Hamza Ekşi ve yardımcısı Ebubekir Ekşi, 2014 öncesi sermayesi 3 milyon TL değerinde olan şirketi bugün 10 milyon TL’ye çıkarmış durumda. Ekşi ailesi ayrıca merkezi İstanbul'da olan çok sayıda inşaat firmasına da sahip. Süleyman Ekşi, merkezleri İstanbul Kısıklı’da bulunan bazı inşaat şirketlerinin Yönetim Kurulu Başkanı.
Şirket, Gaziosmanpaşa Kentsel Yenileme İnşaat Yapım İşi, Sakarya Stadyumu, Kocaeli Körfez Kent Ticaret Altyapı ve Çevre Düzenleme işi gibi önemli projeleri de yürütüyor.
AHES, 2013 yılında yapımına başladığı Sakarya Atatürk Stadı’nı 2015’te Sakarya Spor’a teslim edeceğini bildirmiş ancak inşaat çalışmaları henüz tamamlanmadığı için Sakarya Spor bu yıl da sahasında top koşturamıyor. Sakarya Spor’dan yapılan açıklamada bu durumun yarattığı maddi kayıplara dikkat çekiliyor.
AHES’in hissedarları ile Erdoğan’ın ilişkisi Belediye Başkanlığı dönemine uzanıyor. Kasım 2001’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve belediye şirketlerindeki yolsuzluk iddialarını soruşturan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi, Recep Tayyip Erdoğan döneminde dört yıl Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği yapan Mustafa Açıkalın hakkında tutuklama kararı vermiş, devamında gelen İGDAŞ operasyonunda, aralarında İnşaat İşleri Müdürü Mesut Kösebaşkan’ın da bulunduğu 11 kişi yolsuzluk iddialarıyla gözaltına alınmıştı. Mesut Kösebaşkan, AHES’in kuruluşunda önemli hissedarlar arasında yer alıyor.
AHES ve ÖZTAŞ gibi önemli inşaat şirketlerinin hissedarları olan Mesut Kösebaşkan, 2001 yılında ayrıca, Erdoğan döneminde 'İstanbul'a 1 milyon ağaç' kampanyası için ithal edilen ağaçların alımı sırasında yolsuzluk yapıldığı ve ağaç yolsuzluğundan 1 milyar dolar haksız kazanç elde ettiği iddiasıyla yargılandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İktisadi Teşekkülleri‘ne yönelik operasyon, trilyonluk ağaç yolsuzluğu iddialarının yer aldığı İstanbul Çevre Koruma ve Atık Değerlendirme Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye (İSTAÇ) yöneldi. İSTAÇ'ın Mesut Kösebaşkan’ın da aralarında bulunduğu 11 çalışanı gözaltına alındı.
Bu sürecin ardından 2008’de kurulan şirket hızla inşaat sektöründe yükseldi.
2012 YILINDAN BU YANA BELİRSİZLİĞİNİ KORUYAN ARAZİSİ SAVUNMA BAKANLIĞINDA KALDI
İstanbul Levent’te Harp Akademileri arazisinde faaliyet gösteren İstanbul Golf Kulübü kapılarını 2012 yılında kapatmıştı. Kulübün arazisinin bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığı, Golf Kulübü ile kira protokolünü yenilemedi. 200 dönümlük araziye Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’nin taşınması bekleniyordu.
Arazinin yeniden askeriyeye kalması tartışmaları yatıştırırken, ihaleyi alan AHES, arazide TOKİ adına çalışmalara başladı.
TARTIŞMALI KAMU İHALE KANUNU AB FASILLARI ARASINDA DA YER ALIYORDU
Türkiye, başta kamu ihaleleri olmak üzere şeffaflaşmaya ihtiyaç duyan ülkelerden. Şeffaflık taşımayan ihaleler sonuçları hakkında tartışmalar yaratıyor.
Avrupa Birliği üyelik sürecinde açılması gereken, toplumsal yaşamın hemen her alanını kapsadığı belirtilen 35 fasıldan biri de Kamu İhale Kanunu (KİH) idi.
Bu fasıllardan bir kısmı Türkiye tarafından, bir kısmı ise AB tarafından hiç açılmadı. İhale Kanunu’nu kapsayan Fasıl 5, AB müzakere sürecinde Türkiye tarafından açılmadı.
KİH’de şeffaflaşmayı öngören Fasıl - 5: "ihale usullerinde ve uygulamalarında, üye devlet vatandaşları arasında ayrımcılığın kaldırılması, kısıtlamaların yasaklanması ve rekabet koşulları bakımından farklılıkların giderilmesine ilişkin ayrıntılı AB kuralları yer almaktadır. Bu bağlamda, mal, hizmet alımı ihalelerinden, yapım işleri ve danışmanlık hizmeti alımı ihalelerine kadar tüm ihalelere ilişkin kural ve prosedürler belirlenmiştir. Şeffaflık, eşit muamele ve serbest rekabetin sağlanması ile ayrımcılık yapılmaması ilkeleri tüm ihalelerde esastır" maddesini öngörüyor.