Ahmet Özer ilk kez hakim karşısında: Kürt olduğum için bugün buradayım
'Örgüt üyeliği' iddiası ile yaklaşık 7 ay önce tutuklanarak yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Özer savunmasında, 'BUgün Kürt olduğum için buradayım, bu dava siyasi bir davadır' dedi.

Artı Gerçek - Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklandıktan 205 gün sonra bugün ilk kez Silivri'de hakim karşısına çıktı.
"Örgüte üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenen Özer, 30 Ekim'de tutuklanmış ardından Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atanmıştı.
Ahmet Özer'in yargılanmasına İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. Duruşma, Silivri'deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde bulunan duruşma salonunda yapılıyor.
'KÜRT OLDUĞUM İÇİN BURADAYIM'
Ahmet Özer, savunmasında, Esenyurt Belediye Başkanı olduğu için yargılandığını belirterek, şunları söyledi:
"Ben, Esenyurt Belediyesine kayyım atamak istedikleri için buradayım. Ben, İmamoğlu’nun arkadaşı olduğum için buradayım. Ve nihayet ben 'Kürt' olduğum için buradayım. Tüm bunlar suç ise, sahip olduğum tüm bu değerlerle onur ve gurur duyuyorum. Herkes biliyor ki eğer Esenyurt Belediye Başkanı olmasaydım, bunlar hiç ama hiç yaşanmayacaktı.
Ayrıca ben mesleğim ve uzmanlık alanım gereği Kürt sorunu üzerine çalışan, bu sorunun barış ve demokrasi yoluyla çözülmesi gerektiğine inanan, bunun için çaba sarf eden bir akademisyenim. Bu takdir edilmesi gerekirken bundan yola çıkarak terör örgütü üyeliği ile suçlanmam çağdaş bir hukuk devletine yakışmayan bir trajedidir. Nitekim bugün benim gibi insanlara ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiyoruz. Zira bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu sorunun çözülmesi ve toplumsal barışın sağlanmasıdır."
'EŞİT YURTTAŞLIK GEREKLİ'
Kürt sorununun üç çözüm biçimi olduğunu söyleyen Özer, "Bastırma, ayrılma ve demokrasi içinde bir arada yaşamadır bunlar. Ben hep eşit temelde demokrasi içinde bir arada yaşamayı savundum. Kürtler ve Türkler tarihi kavşaklarda birlikteydi. Bölünme sosyolojik olarak da mümkün değil" dedi.
Atatürk'ün, 1923 yılında İzmit konuşmasından gazeteci Ahmet Emin Yalman'a söylediği, "Kürtlerle Türkler arasında bir sınır çizmek her iki halkın da mahvına yol açar", "Büyük Millet Meclisi hem Kürtlerin, hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden oluşmuştur ve bu iki unsur bütün çıkarlarını ve kaderlerini birleştirmişlerdir" sözlerini hatırlatan Özer, "O tarihlerde Mustafa Kemal’in de belirttiği gibi Türkler hangi haklara sahipse Kürtler de aynı haklara sahip olmalı. Bu da gerçek, eşit ve adil bir yurttaşlık hukukunu gerektirir. İşte üçüncü ve kalıcı çözüm yolu budur." diye konuştu.
'İFTİRANAMEYLE SUÇLANIYORUM'
Özer, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Adalet sadece mahkeme salonlarının konusu değildir. O, bireyin devlete olan güvenini, toplumun birbirine duyduğu saygıyı ve ekonominin istikrarını belirler. Yargının bağımsız olmadığı, temel hak ve özgürlüklerin güvence altında bulunmadığı bir düzende refah kalıcı olamaz. Adaletin olmadığı yerde eğitim, üretim, özgürlük ve umut kalmaz.
Tüm kamuoyu, tüm Türkiye ilk günden beri bu yargılamanın siyasi olduğunu, sırf belediyeye kayyum atamanın alt yapısını oluşturmak için benim terörle ilişkili gösterildiğimi ve tamamen önyargıyla hazırlanan bir iddianameden ziyade adeta bir iftiranameyle suçlandığımı biliyor.
'BU DAVA SİYASİ BİR DAVADIR'
Özer, "İddiaları çürüten lehimize hiçbir delil iddianameye konulmamıştır. Süreç delillerle değil, algılarla yönetilmeye çalışılmıştır. Bugün burada olmamın tek sebebi Esenyurt Belediye Başkanı seçilmiş olmamdır. Eğer Esenyurt Belediye Başkanı seçilmeseydim bugün karşınızda olmayacaktım. O nedenle bana açılan bu dava hukuki değil, siyasidir. Yarın beraat ettiğimde bunca zaman özgürlüğümden mahkum bırakılmamın hesabını kim verecek?"
Ahmet Özer'in savunmasının ardından duruşmaya ara verildi. Duruşmaya katılan Özgür Özel de, İmamoğlu'nu ziyaret etmek üzere salondan ayrıldı.
'ESENYURT İTTİFAKI KURDUK'
Verilen aranın ardından mahkemenin sorularını yanıtlayan Özer, Kent Uzlaşısı hakkında sorulan soruya, "Biz Esenyurt ittifakı kurduk. Kazandım, çalışmalarıma devam ettim. Bunun muhatabı DEM ve CHP’dir. CHP ülkeyi kuran partidir. Böyle bir şey olabilir mi? Şiddetle reddediyorum.” ifadeleri kullandı.
Son sözleri sorulan Özer, şunları ekledi:
“Bu dosya alelacele hazırlanmış. İddia makamı suçlu göstermiş. Gir içeri, suçuna sonra bakarız demiştir. Böyle bir suçlamayla muhatap olmayı dahi zul sayarım. Dosyadaki iddialar tamamen çelişkilerle doludur. Bana isnat edilen bu suçları reddediyorum. Ben hayatımı barışa, kardeşliğe adamış biriyim. Örgütle barış süreci yürütülüyor. Ben tahliyemi ve beraatimi barış sürecinden dolayı istiyor değilim ama bu karar sürece de katkı yapacaktır.”
Özer’in ardından avukatları Prof. Dr. Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz’ün savunmasına geçildi.
Arından duruşmaya 40 dakika ara verildi. (ANKA)