Akın Öztürk de 'FETÖ' dedi
Darbenin askeri kanadının bir numarası olmakla suçlanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk, 'Darbeyi TSK içinde bulunan FETÖ'cü bir grubun yaptığını düşünüyorum' dedi.
ANKARA- 15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, darbenin planlayıcısı olduğu gerekçesiyle yargılanan 'sivil imam' Harun Biniş, avukatının mahkemeye, savunmaya hazır olmadığı yönünde mazeret dilekçesi vermesi nedeniyle savunma yapmadı. Darbenin askeri kanadının bir numarası olduğu iddiasıyla yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk savunmasını yaptı. Öztürk, 46 yıllık pilotluk hayatında bir çok operasyona katıldığını belirterek, "Keşke bu operasyonlardan birinde ölseydim de bugün bu haksız suçlamayla karşı karşıya kalmasaydım" dedi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi içerisindeki duruşma salonunda görülen davanın sabahki bölümünde, savunması dün biten 'sivil imam' Nurettin Oruç'un çapraz sorgusu tamamlandı. Oruç, çapraz sorgusu sırasında Akıncı Üssü'nde 15 Temmuz gecesi güvenlik kamerasından alınan fotoğraf ve görüntünün kendisine ait olmadığını belirterek, "Bana soruşturma sırasında bunlar gösterilmedi, bahsedilmedi. Görüntülerin ısrarla bana verilmemesi ben de şüphe oluşturdu.
Dün de bu konuda sorulan sorulara 'Bir yapımcı olarak böyle görüntüler üretmek, montaj yapmak çok basit' demiştim" diye konuştu.
'BU BİR FETÖ DARBESİ Mİ?'
Bir müşteki avukatı, Oruç'a 'FETÖ' ile irtibatı ve iltisakı olmadığı yönündeki ifadesini hatırlatarak, "Peki bu darbe sizce bir FETÖ darbesi mi?" sorusunu yöneltti. Oruç, soruyu, "Dünkü savunmam sırasında sorduğum bazı sorular var. Bunların cevaplanması gerekiyor. Ama şu an itibariyle FETÖ olarak görüyorum" diye cevapladı.
GİTTİĞİ KÖYÜN İSMİNİ HATIRLAMADI
Bir müşteki avukatı, Oruç'a, Kazan'a belgesel çekmek için gittiğini söylediğini hatırlatarak, "Peki bu belgesel için kimlerle görüştünüz? Gittiğiniz köyün adını söyler misiniz? şeklinde sorular yöneltti. Oruç bu sorulara "Hatırlamıyorum" diye yanıt verdi. Bir avukat da, Oruç'a belgesel çekimi ve yapımcılıkla ilgili bazı teknik sorular yöneltti. Oruç, bu soruları, "Bu terimleri biliyorum ama açıklamak istemiyorum" şeklinde cevapladı.
SANIK AVUKATINA TEPKİ
Sanığın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından avukatı Ertuğrul Cem Cihan savunma yaptı. Cihan'ın, müvekkilinin işkence gördüğünü ve cezaevinde tecrit edildiğini söylemesi salondaki müşteki yakınlarından tepki gördü. Avukata yönelik sinkaflı sözler sarf eden bir kişi salondan çıkartıldı.
AKIN ÖZTÜRK SAVUNMA YAPTI
Nurettin Oruç'un savunması tamamlandıktan sonra Mahkeme Başkanı Selfet Giray, davada sivil imam olduğu gerekçesiyle yargılanan 4'üncü 'sivil imam' Harun Biniş'in, avukatının mazeretinden dolayı savunmasının bugün alınmayacağını söyledi. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde darbenin askeri kanadının bir numarası olduğu iddia edilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün savunmasına geçildi.
AKIN ÖZTÜRK: KEŞKE ÖLSEYDİM
15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, darbenin askeri kanadının bir numarası olduğu iddiasıyla yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk savunmasını yaptı. Öztürk, 46 yıllık pilotluk hayatında bir çok operasyona katıldığını belirterek, "Keşke bu operasyonlardan birinde ölseydim de bugün bu haksız suçlamayla karşı karşıya kalmasaydım" dedi.
1970 yılında askerlik yeminini yaparak mavi üniformasını giydiğini söyleyen Öztürk, 46 yıllık görev hayatı boyunca bayrak, vatan, cumhuriyet uğruna seve seve canını feda edeceğine dair ettiği yemine hep bağlı kaldığını ifade etti. Bu yemininden vazgeçmediğini, duygu ve düşüncelerinde herhangi bir değişiklik olmadığını kaydetti. Öztürk, darbe girişimiyle ilişkilendirilerek yargılanmanın kendisine dünyada verilecek en büyük ceza olduğunu belirterek, "46 yılını üniformasının içinde geçiren bir asker için bundan daha kötü ne olabilir? Bu rütbe ve yaşa gelmiş bir asker olarak silah arkadaşlarıma, devletimin kurumlarına silah doğrultacak biri değilim. Bu hain darbe girişimi ile hiçbir ilgim yoktur. 46 yıllık pilotluk hayatım boyunca defalarca ölümle burun buruna geldim. Çoğu zaman sağ kaldığım için yeri öptüğüm olmuştur. Şimdi keşke ölseydim de bu durum ile karşı karşıya kalmasaydım" dedi.
ISLIKLA TEPKİ GÖSTERDİLER
15 Temmuz'un bir gerçek olduğunu ifade eden Öztürk, darbe teşebbüsü ile Türkiye'nin ve milletin bir travma yaşamasına neden olan çok üzücü olayların yaşandığını söyledi. Öztürk'ün savunmasına müşteki sıralarında oturanlar tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, ıslık çalan bir vatandaşın salondan çıkarılmasını istedi.
Darbe girişiminin yöneticilerinden olmadığını öne süren Öztürk, algı operasyonu yapılarak kendisinin hedef gösterildiğini iddia etti. Öztürk, 6-7-8-9 Temmuz 2016 tarihlerinde Ankara Çukurambar'da darbecilerle toplantı yaptığı iddialarını reddederek, itirafçı konumundaki "Şapka" ve "Kuzgun"un bu yöndeki beyanlarını kabul etmedi. Bir başka kişi tarafından PKK'lı olduğu yönünde iddiaların da ortaya atıldığını ifade eden Öztürk, bu tür söylemlerle linç kampanyasının devam ettirildiğini savundu.
İzmir'de askeri kampta olduğunu, eşinin rahatsızlığından dolayı Ankara'ya geldiğini söyleyen Öztürk, şöyle devam etti:
"Koruma subayım İsmail Keskin yoldan beni arayarak 'Komutanım, Genelkurmay'a saldırı olmuş' demesi üzerine onu yoldan geri çağırdım. Ne oluyor diye sorduğumda kendisinin de bir bilgisinin olmadığını, bir mesaj geldiğini söyledi. Hava Kuvvetleri nizamiyesini aradığında ise silah sesleri duyduğunu söylemesi üzerine Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini aramasını istedim ancak ulaşılamadı. Hava Kuvvetleri Genel Sekreterini aradım, bunda da başarılı olamayınca Genelkurmay Harekat Merkezini arattırdım. Telefondaki kişinin olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, Mehmet Partigöç ile konuşulması gerektiğini İsmail'e söylemesi üzerine Partigöç'ü aramasını istedim. Telefona çıkan emir astsubayı Partigöç'ün yanında olmadığını, komutanın Akıncı Üssü'ne götürüldüğünü beyan etti."
'BUNLARLA KONUŞ, ONLARI İKNA ET, DARBEYE KALKIŞIYORLAR'
Saat 23.30 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın kendisini aradığını anlatan Öztürk, şunları söyledi:
"Abidün Ünal beni arayarak 'Ağabey, Ankara'da uçaklar havalanmış ne oluyor öğrenip bana aktarır mısın?' diye rica edince Akıncı Üssü'nü aradım. Kubilay Selçuk çıktı telefona ve 'Komutanım, operasyon var' dedi. Benim ona ne operasyonu olduğunu sormam üzerine, 'Komutanım da burada sizi bekliyor' cevabını verdi. Bu sözler üzerine de Akıncı Üssü'ne gittim ve karargah binasına geçtim. İçeride Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve Mehmet Dişli vardı. Orgeneral Akar'ın yanına gittim 'Hayırdır Komutanım?' diye sordum. Akar, bu sorumdan sonra bana hitaben odada bulunanları göstererek, 'Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar' demesiyle olayı öğrendim. Bir süre TV'den olayları takip ettikten sonra Akar'ın isteğiyle darbecileri ikna etmek için 143. Filoya gittim. Orada çok sayıda silahlı, tam teçhizatlı personel vardı. Ben direkt komutanların bulunduğu gazino binasına gittim. Orada Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve irili ufaklı rütbedeki askerler vardı. Genelkurmay Başkanından almış olduğum talimatla onlara bu işin yanlış olduğunu söyledim. Onlardaki kararlılığı görünce komutanın yanına geri döndüm. Ben kimin ne olduğunu bilemediğim için mülayim bir şekilde onlarla konuştum."
'BAŞKASININ PANTOLONU, BAŞKASININ GÖMLEĞİNİ GİYDİM'
Öztürk, bu olaylar sırasında sivil kıyafetli olduğunu, emir astsubayından üniformasını getirmesini istediğini aktardı. Emir astsubayının dışarısının müsait olmadığını söylemesi üzerine kendisinden bir üniforma bulmasını istediğini anlatan Öztürk, "Başkasının pantolonunu, başkasının gömleğini giydim. Pantolon kısa geldi. Üzerime uymayan kıyafetle bir konsey liderliğini yapıyor durumdayım. Ben hazırlıklı değilim, demek ki bir elbise bile getirmemişim. Bu da benim hazırlıklı bir insan olmadığımı, bilgim olmadığını gösteriyor" dedi.
ÖZTÜRK DE FETO DEDİ
Darbenin merkez üssü olan Akıncı Üssü davasında çapraz sorgusu yapılan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, bir soru üzerine, "Darbeyi, TSK içinde bulunan FETÖ'cü bir grubun dış güçlerin desteğiyle yaptığını düşünüyorum" dedi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, sanık Akın Öztürk'ün savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Öztürk, Mahkeme Başkanı Giray'ın, "Akıncı Üssü'nde bulunduğu zaman aralığında sivil şahıslarla karşılaştınız mı?" sorusuna, "Ben 143. Filo'ya gittiğimde bütün personeli orada gördüm. Etrafta telefonlar ve bilgisayarlar vardı. Bunların operasyon için mi başka bir şey için mi kullanıldığını bilmiyorum. Işıklar kapalı ve loş ışık olduğu için kimseyi tanıyamadım. İnanın kendimden başka bir tane sivil görmedim" diye yanıtladı. Bunun üzerine Giray, "Çok enteresan. Size göstereyim 6 klasör fotoğraf var yarısı sivil" karşılığını verdi.
"SÖYLERSEM 'BABASI ONU İHBAR ETTİ' DERLER"
Öztürk, "O gece damadınız da oradaydı. Onun durumunu öğrenmek, yardım istemek için aramayı düşünmediniz mi?" şeklindeki soruya, "Hayır aramadım. Uçuş faaliyeti olduğu için prensip gereği aramıyorum. Genelkurmay Başkanına gittikten sonra inanın ona tabi olmak dışında başka hiçbir şey düşünmedim. 5 general dışında kimseyle konuşmadım" dedi. Öztürk'e, "Şu anki düşüncenizle damadınızın bu işin içinde olduğunu düşünüyor musunuz?" yönündeki soruya, "Efendim yargılama devam ediyor. Şimdi olduğunu söylersem 'babası onu ihbar etti' derler" ifadesini kullandı. Mahke Başkanı Giray'ın, "Hakan Karakuş darbeye teşebbüs faaliyeti olduğunu biliyor ve buna rağmen sizi oraya çağırıyorsa, buna ne diyorsunuz?" sorusuna ise Öztürk, "Hakan Karakuş bana telefonda 'Buyrun gelin, darbe yapıyoruz' mu diyecekti?" cevabını verdi.
'GENELKURMAY BAŞKANI'NA SORUN' CEVABI TANSİYONU YÜKSELTTİ
Bir müşteki avukatı, Öztürk'ün emir astsubayı İsmail Keskin'in savcılık ifadesinde, Genelkurmay Başkanı Akar'ın tutulduğu odaya açık yeşil renk kısa kollu tişört giyen bir sivilin girip çıktığını gördüğünü beyan ettiğini anımsatarak, Öztürk'e kendisinin de o şahsı görüp görmediğini sordu. Bu sözlere Öztürk, "Orada darbe oluyor. Babanı görsen tanımazsın. Ayrıca ben görmek zorunda mıyım efendim?" cevabını verdi. Avukatın, o sivil şahsın Nurettin Oruç olup olmadığını sorması üzerine Öztürk, "Ben sivil şahıs görmedim Genelkurmay Başkanı da oradaydı ona sorun" dedi. Öztürk'ün bu sözlerini sanıklar alkışladı. Şehit yakınları ve gazilerin oturduğu bölümden ise, "Alayınız Hulusi Akar'a kurban olur" sesleri yükseldi. Salonda yükselen bağrışmalar Mahkeme Başkanının uyarısıyla son buldu.