'AKP 12 Eylül’ü bile aştı'

GÜNCEL - CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "Bir 12 Eylül ürünü olan AKP, darbe dönemlerini bile aşan uygulamalara imza atıyor. Savunma hakkı gasp ediliyor, 12 Eylül faşizminin simgelerinden olan tek tip kıyafete geçilmek isteniyor" dedi.

'BİR ŞEY DEĞİŞMEDİ'

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği’nin (ADAM – DER) Kadıköy’de düzenlediği "askeri darbeleri kınama" başlıklı basın açıklamasına katılan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, 12 Eylül ve 12 Mart’tan bugüne hiçbir şeyin değişmediğini söyledi.

12 Mart 1971 darbesinde yaşanan işkenceleri sembolize eden anıtın önünde konuşan CHP’li Yarkadaş, "12 Eylül 1980’den bugüne, acılarımız katmerlenerek arttı. İşkence ve baskının yöntemleri bile aynı…’’ ifadesini kullandı.

İLHAN SELÇUK’TAN BUGÜNE…

Arkasındaki "İşkence Mağdurlarına Saygı Anıtı’’nı işaret ederek konuşan Yarkadaş, "Bu heykel 12 Mart’ta Ziverbey Köşkü’nde yapılan işkenceleri sembolize ediyor. O dönemin tanınmış gazetecisi, Cumhuriyet Yazarı İlhan Selçuk da buraya çok yakın bir mesafede bulunan Ziverbey’de işkence görmüştü" dedi. Yarkadaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün 12 Eylül 2017… Selçuk’un işkence görmesinin üzerinden neredeyse 40 yıl geçti. Ancak Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının kaderi hala değişmedi. İşte bugünkü Cumhuriyet Gazetesi… Emin olun; Cumhuriyet 12 Mart 1971’de de yine ‘Adalet Göçüğü’ başlığıyla çıkardı. Çünkü; o gün de bugün de adaletimiz ve demokrasimiz göçertildi…"

'GAZETECİLER HER DÖNEM CEZAEVİNDE'

Yarkadaş, elinde tuttuğu Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerini basın mensuplarına göstererek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Keza Sözcü Gazetesi’nin manşetini de görüyorsunuz… Gazetenin manşetinde, medya mensuplarının karşılaştıkları baskılar ve Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının karşı karşıya kaldığı hukuksuzluklar var… Peki o halde sormak gerekmez mi? 12 Mart ve 12 Eylül’den bugüne ne değişti? Gazeteciler o gün de cezaevindeydi; bugün de cezaevinde…"

'HUKUKÇULARIN KADERİ DE DEĞİŞMİYOR'

Gazetecilerin tüm darbe dönemlerinde gözaltına alındığı ve tutuklandığını belirten Yarkadaş, "Askeri darbelerde, aydınlar, yazarlar, hukukçular ve gazeteciler hemen hedef olurdu. Aynı uygulama yine devam ediyor. Hukukçular, iktidarın gadrine uğruyor."

Sözlerini Nuriye Gülme ve Semih Özakça’nın yaşadıklarıyla sürdüren Yarkadaş, "Bugün 12 Eylül 2017… Sabah saatlerinde, aylardır açlık grevi yapan ve işini isteyen Nuriye ile Semih’in avukatları gözaltına alındılar. Bu tipik bir darbe uygulamasıdır" ifadesini kullandı.

'SAVUNMA HAKKI GASP EDİLİYOR'

Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın avukatlarının gözaltına alınmasının "savunma hakkının gasp edilmesi" anlamına geldiğini belirten CHP’li Yarkadaş, "İki gün sonra duruşması olan insanların avukatlarını gözaltına almak; en temel hakkın ayaklar altında çiğnenmesi anlamına gelir" dedi.

AKP’nin 12 Eylül’ün ürünü olduğunu da belirten Yarkadaş, "İktidar partisi, askeri darbelerin ruhunu, 1971’den, 1980’den günümüze taşıdı" ifadesini kullandı.

'AKP’NİN AKLI DA TEK TİP’TE'

ADAM – DER üyelerinin getirdiği bir fotoğrafı da basın mensuplarına gösteren Yarkadaş, şöyle konuştu:

"Burada 12 Eylül’ün insan onuruna aykırı bir uygulamasına direnen devrimci subaylar, askeri tutsaklar var. Metris Cezaevi’ndeki tek tip kıyafete karşı çıkan tutuklular, bu uygulamanın insanlık dışı olduğunun altını çiziyor ve o kıyafetleri giymiyor. Peki bugün 12 Eylül’le hesaplaştığını söyleyen AKP ne yapmak istiyor? AKP, insanlık onuruna aykırı bu kıyafeti tutuklulara giydirmek istiyor. Bu yüzden, 12 Mart ile 12 Eylül 1980 ve 12 Eylül 2017’nin arasında hiçbir fark yoktur diyorum."

'TÜRKİYE AKP TİPİ CEZAEVİ'

AKP’nin 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbe dönemlerindeki uygulamaları bile aştığının altını çizen CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, "114 bin memurun sorgusuz sualsiz işten atılması, 184 gazetecinin cezaevinde tutulması bunların en somut örnekleridir" dedi. Barış isteyen akademisyenlerin meslek hayatlarının sonlandırıldığını da hatırlatan Yarkadaş, "Türkiye AKP eliyle yarı açık bir cezaevine dönüştürülmüştür" ifadesini de kullandı.

Yarkadaş, konuşmasını şöyle bitirdi:

"Herkes şundan emin olsun ki; AKP’nin yarattığı ve kalıcı hale getirmek istediği bu karanlığa hiçbir koşulda teslim olmayacak ve mücadelemizle bu karanlığı yırtacağız. Demokrasiye olan inancımız, adalete olan özlemimiz, AKP karanlığını tarihin çöplüğüne atacak gücü bize vermektedir."

Öte yandan, basın açıklamasında konuşan ADAM DER Genel Başkanı Kudret Ünal ile Başkan Yardımcısı Süreyya Kemal Çakıroğlu da AKP’nin uygulamalarının demokrasiyi yok ettiğini vurguladı.