'AKP döneminde dindarlar seküler oldu'

Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma: Çok imam hatip, çok ilahiyat fakültesi açılıyor ama insanlar İslama bağlılıktan uzaklaştılar.

'AKP döneminde dindarlar seküler oldu'

HABER MERKEZİ- Yeni Asya gazetesi bugün 'Dindarlar dünyevileşti' başlığıyla Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma'nın katıldığı bir kitap fuarında AKP dönemine yönelikk eleştirilerini manşetine taşıdı. AKP döneminde Müslümanların çok daha fazla rahata kavuştuğunu söyleyen Sırma, "Güzel evler yaptılar, lüks arabalar aldılar ama kitap almıyorlar" dedi.

Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, katıldığı bir kitap fuarında bir TV muhabirinin "AKP iktidarının Müslümanların rahat bir ortamda yaşamalarına yönelik gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz? Türkiye İslâmî açıdan iyi bir konumda mı?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Bunu ne kadar yayınlarsınız bilmiyorum. Ama ben yine söyleyeyim, belki sansür uygulayacaksınız. AKP döneminde Müslümanlar çok daha fazla rahata kavuştular. Seküler oldular. Dünyevî oldular ve diyelim ki 15 sene önceki o İslâmî şuuru kaybettiler. Çok imam hatip açılıyor, çok ilahiyat fakültesi açılıyor, ama insanlar bizim Kur’ânda öğrettiğimiz, diğer din kitaplarında öğrettiğimiz İslâma bağlılıktan uzaklaştılar. Dünyaya daldıkça dini unuttular. Bir şekilde bunu telâfi etmek lâzım. Müslümanlar seküler olunca güzel evler yaptılar, güzel bahçeler aldılar, lüks arabalar aldılar, ama hiç biri kitap almıyor. Müslümanlar kitap okumaz oldular. Başka çevreler kitap okuyor. Ama Müslümanlar okumuyor. Okumayınca da İslâma aykırı durumlar ortaya çıkıyor.

Bakın size bir örnek vereyim: Bundan 20 sene önce Müslümanlar arasında pek boşanma olmazdı. Ama şimdi evlenen 10 kişiden neredeyse 7’si, 8’i boşanıyor. Niye? Çünkü İslâmı bilmiyorlar. İslâmı bilmeyince dünyevî olarak bakıyorlar. Kız diyor ki ‘Ben şunları isterim, annen babanla yaşamayacaksın" diyor. Oğlan da diyor, "Ben üniversite mezunu isterim." Yani dünyevî bir gözle bakıyorlar. İslâmı unuttular. Böyle giderse her halde felâket olur diye düşünüyorum."

Prof. Dr. Sırma, "Peki, sorunun çözümüne yönelik neler yapılmalı sizce?" sorusunu da şöyle cevaplandırdı:

"Çözüm için biraz önce söylediğim üzere Müslümanların dinlerini öğrenmeleri lâzım. Peygamberi öğrenmeleri lâzım. Bugün Müslüman gençliği diyorum fotbolcuları tanıdıkları kadar sabahayi tanımıyorlar. Peygamberi tanımıyorlar, onun mücadelesini bilmiyorlar. Kur’ân’ı bilmiyorlar. Açıp okumuyorlar. Böyle olunca da tamamen dünyevî bir hayat geçiriyorlar. Telefonlarla, internetle sabahlara kadar çet yapıyorlar. Hayatları böye geçiyor. Bunun için tekrar okumaya dönmeleri lâzım diye düşünüyorum."

ÇÖZÜM İLAHİYAT FAKÜLTELERİNİ SAYISINI ARTTIRMAKTA DEĞİL

Gazete ayrıca Yeni Şafak yazarı Mahmut Erol Kılıç'ın 15 Ekim'de kaleme aldığı 'Kötü insan üretiyoruz' başlıklı yazısını da manşetine taşıdı. İşte o yazı:

"Ey ilahiyat hocaları, ey Diyanet hocaları, ey Millî Eğitim görevlileri, ey yöneticiler! İnsanın ruhuna hitab eden bir projeniz yoksa boşuna zahmet çekmeyin, insanın "Kötüleşme"sine mani olamazsınız. Olamıyorsunuz da, durum ortada.. İnsan kalitemiz her geçen gün bozuluyor. Gençlerimiz bonzai âlemlerinde. Çözüm imam hatip liselerinin, ilahiyat fakültelerinin, camilerin, vakıfların, derneklerin v.s sayısını arttırmakta da değil. Nerede ve hangi çatı altında olursa olsun insanî ve ruhanî eğitimin verilmesinde. Yoksa bu kadar sayısal çoğalmaya rağmen insan kalitesinin düşmesine ne demeli? Kalite dikey bir süreçle yakalanır, yatayda ise tezahür eder. Unutmayın ki dikey yani enfüsi eğitimi ihmal, yatay olanın da bozulmasına yol açar. Çünkü "Kendi nefislerini dönüştürmeyenler toplumsal dönüşüm yapamazlar" (Kur’ân 13/11)."

akp imam hatip