AKP'den Soyer'i destekleyen sözler: İşgalcilerle işbirliği yapanlar tablonun dışındadır
AKP'li Çelik, Tunç Soyer'in sözlerini destekleyerek, 'İşgalcilerle işbirliği yapan, ülkesini terk eden tabii ki bu tablonun dışındadır, bunu konuşmaya gerek mi var?' dedi.
İzmir'in Kurtuluşunun 100. yılında yaptığı konuşmada, "100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler gaflet, delalet ve hatta hıyanet içendeydi. Gençleri, kadınları ve geleceği hiç düşünmediler. Sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün milleti ateşe attılar" sözlerine AKP'den tepkiler gelmeye devam ediyor.
BirGün'de yer alan habere göre; AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından kameraların karşısına çıkan parti sözcüsü Ömer Çelik, Soyer'in sözlerine karşılık, "İşgalcilerle işbirliği yapan, ülkesini terk eden tabii ki bu tablonun dışındadır, bunu konuşmaya gerek mi var? Ama tartışmalı olaylar, kişilikleri bırakalım tarihçiler değerlendirsin" ifadeleriyle Soyer'i destekledi.
Çelik, "Maalesef Türkiye'de kimlik krizini tetiklemeye çalışanların kullandığı enstrümanlardan birisi Osmanlı ile Cumhuriyet'i kavga ettirmek. Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de bizimdir," dedi.
Bu kez işgalcilerle işbirliği yapan yöneticileri ayrı tutan Çelik, "Tarihte tartışmalı olaylar, kişilikler var. Tarihçiler tarafından tartışılmaya devam edilir. Doğru olan yaklaşım, güzel İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünde, işgalcilere söylenmeyen sözün tarihimize söylenmiş olmasıdır. İşgalcilere karşı olan duruşumuz anlatılması gerekirken içeriye dönük tartışmaya çevrilmesi ciddi şuursuzluktur. Zaten arkasından atılan adımlar bu şuursuzluğun devamı olarak gelmiştir. Bazı siyasetçi arkadaşlarımız, bu bağlamda söylenen sözlerin Atatürk'ün söylediği sözleri ifade ederek bize cevap vermeye çalışıyorlar. Atatürk'ün sözlerinden bağlamının kopartılması istismar siyasetidir." ifadelerini kullandı.
PİDECİ BENZETMESİ
Çelik şöyle devam etti: "Bizim herhangi bir ilimizdeki bir pide fırını kadar yaşı olmayan bazı devletlerin bile kendilerine geçmiş, tarih üretmek için ne kadar gayret sarf ettiğini bazı ziyaretimizde görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti türedi bir devletmiş gibi göstermeye çalışırsanız, Atatürk'ü büyük devlet adamları silsilemizin son halkası olarak nitelendirmek yerine geçmişteki devlet adamlarınla kavga ettirmek, onlarla zıtlık üretecek şekilde anlatmaya çalışırsanız, devlet geleneğimizin kökleri açısından yanlış bir yaklaşımın içerisine girer. Türkiye Cumhuriyeti de bizimdir, Osmanlı devleti de bizimdir. Bu kavga yetersiz zihinlerin kimlik kavgasından siyasi kriz çıkarıp, yıllarca kötülük yapmıştır. İşgalcilerle işbirliği yapan, ülkesini terk eden tabii ki bu tablonun dışındadır, bunu konuşmaya gerek mi var? Ama tartışmalı olaylar, kişilikleri bırakalım tarihçiler değerlendirsin. Biz siyaset adamları olarak bu kimlik nifakına karşı duyarlığımızı koruyalım. Büyük Atatürk'ün ve Türkiye Cumhuriyeti'nin herhangi bir kökü yokmuş gibisinden savunulması yapılacak en büyük kötülüktür."