'AKP'li Ünal: Babacan olayının siyasette bir karşılığı yok'
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, AKP kulislerinde konuşuşanlara yer verdi.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın AK Parti'nin kurucular kurulu üyeliğinden istifa etmesinin parti içinde yarattığı etkiyi bugünküğ köşesine taşıdı.
Sarıkaya, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın partisinden istifa etmesiyle ilgili olarak "Eğer böyle bir iklimde Türkiye genelinde yüzde 52, İstanbul’da ise yüzde 45 oy alıyorsak bu siyasette doldurulacak bir boşluğun olmadığını gösterir. Onun için Babacan olayının siyasette bir karşılığı yok" dediğini aktardı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın da görüşlerine yer veren Sarıkaya, "Siyaset üretmeyen, Erdoğan serasında barınamayacak..." başlığıyla yayımlnan yazısında şu ifadeleri kullandı:
"AK Parti, kuruluşundan bu yana en üst seviyede görevler üstlenen Ali Babacan’ın istifasını nasıl değerlendiriyor?
Babacan’ın istifasını yollamasından kısa süre sonra AK Parti’deki odasında sohbet ederken Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’a bu soruyu yönelttim.
Tamamen reddiyeci bir tutum takınmak yerine, daha akademik ve kendi zaviyesinden ayağı yere basan bir gerekçe getirdi:
‘Muhalefet açısından oldukça avantajlı bir iklimde seçimi gerçekleştirdik. Eğer böyle bir iklimde Türkiye genelinde yüzde 52, İstanbul’da ise yüzde 45 oy alıyorsak bu siyasette doldurulacak bir boşluğun olmadığını gösterir. Onun için Babacan olayının siyasette bir karşılığı yok…’
Devamında 2002’den bu yana İstanbul seçiminde aldıkları oyları sıraladı.
İptal edilmeden önceki oylarının %48 olduğunu anımsattı, ‘Biz 2004’ten bu yana İstanbul’da sürekli oy arttırdık; yükselme trendi gösterdik’ dedi.
Ünal, yeni sisteme geçişle birlikte ortaya çıkan yeni yapılanmaların da iyi okunması gerektiğinin altını çizdi.
Zaten boğaz enfeksiyonu sorunu yaşadığı için bunun ötesinde de konuşmaktan kaçındı…
SİYASET YAPAN AYAKTA KALIR
Siyasetin AK Parti’deki yapılış tarzına ilişkin şu söylem ve tavır da bundan sonrasına olacaklara işaret edecek nitelikte:
‘Bundan böyle seçmen donanımlı siyasetçiyi tercih edecek. Bunu da iki seçimdir gösteriyor. Artık siyasetsizlik dönemi bitti. Yani siyaset üretmeden, bir kenarda oturup, siyasetten geçinme süreci tamamlandı. Bundan sonra siyaset üreten ayakta kalacak…’
Ardından gelen cümle ise çok daha önem arz ediyor:
‘Erdoğan’ın serasında bugüne kadar siyasetsizlikle kalanlar bundan böyle kalamayacaklar. Siyaset üretmeyenin o serada bulunması bundan böyle imkansız…’
AK Parti Genel Merkezi’ndeki bakış bunlarla sınırlı değil.
Tabii ki seçim dönemindeki bazı hataların yanlışlığına da işaret eden çok.
Babacan’ın partileşme sürecinin kendilerine de sıkıntı yaratacağını kayda geçiren var.
Ama genel tabloya bakıldığında ilk andaki politik bunalımlı ortamdan çıkılmaya başlandığının emareleriyle dolu.
Koridorlara yeniden özgüven gelmeye başlamış; bundaki en önemli faktör de Erdoğan’ın son iki toplantısı."