'AKP'ye oy vermiştim keşke ellerim kırılsaydı'
Bankaya borcunu ödeyemeyince kendini yakmaya çalışan Malatyalı çiftçi artık eve ekmek bile götüremez duruma geldiklerini söyledi.
Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde yaşayan ve çiftçilik ile uğraşan Metin Çelik, 22 Mayıs günü borcunu ödeyemez hale geldiği bankanın önüne gelip, ürettiği tütün balyaları ile birlikte kendisini yakmaya çalıştı. Olay sonrası gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Çelik, "AKP'ye oy vermiştim. Keşke ellerim kırılsaymış. İş yok, ekmek yok, ruh sağlığımız bozuldu. Ailem zor durumda. Çocuğum okula gitmek istemiyor" dedi.
Birgün'den Erk Acerer'e konuşan Çelik, "Bankalar peşimizde, kredi borçlarımızı ödeyemiyoruz. Tarım kredilerimize erteleme yapıyorlar ama yüzde 16-17 faizle, tamamen çaresiziz" dedi.
"Yol yapmışlar, baraj yapmışlar ama çiftçinin sesini duymuyorlar" diyerek AKP'nin tarım politikalarını eleştiren Çelik, "Bu ovanın hepsi boş bu sene. Çiftçinin tek yıllık bitkileri ekmesi yasak. Bunların içinde tütün, şeker pancarı, fasulye, mısır var. Yurtdışından gelen ürünler pazarda. Böyle üretim politikası olur mu? İflas eden tarım uygulamaları çiftçiyi de bitirdi" dedi.
'7 TON ÜRÜN HEBA OLDU'
İki ayrı depoda bulunan yaklaşık 7 ton tütünü öylece bekleyen Çelik, "Emeğimiz, alınterimizdi bu. Sorun sadece çiftçinin sorunu değil, memleketin sorunu. Korkmayın, konuşun, eleştirin, hakkınızı alınterinizi Amerikalı Coni'ye, Türkiye'deki boynu kalına peşkeş çektirmeyin. Tütün dolu her yer. Amerikalının, İngilizin tütününü getirip sattıracağımıza, kendi, katkısız saf tütünümüzü satmamıza izin verin" dedi.
'KELİMENİN TAM ANLAMIYLA PARAMIZ YOK'
"Sanki kötü bir şey yapmışız gibi muamele görüyoruz" diyen Çelik, cebinde sadece birkaç kuruşu olduğunu belirterek, "Kelimenin tam anlamıyla paramız yok. Ben, bölgedeki çiftçiler arasında nisbeten iyi durumdaydım. Bağım, bahçem, tarlam var ama neye yarar? Mahsülümüzü satamıyoruz 8-9 aydır herkes mağdur. Ben bu haldeysem, arkadaşlarımın durumunu düşünemiyorum bile. Gazeteciler neden derdimizi anlatmıyor? Ürün yok, para yok. Depolar, ahırlar bomboş. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, köylüye 300 koyun vereceklerini açıklamıştı. Hani? AKP'nin işi gücü, varsa yoksa reklam yapmak. Hayvan var mı? Otlar upuzun olmuş. Bu otlar, süt, et, tereyağı demek. Kaynaklarımız, insanımız heba ediliyor" şeklinde konuştu.
'KREDİ BORÇLARI ERTELENİYOR AMA YÜZDE 17 FAİZLE'
Hükümet yetkililerinin, 'Çiftçi hiçbir koşulda mağdur olmayacak, onları asla yalnız bırakmayacağız' sözlerini hatırlatan Çelik, "Geldiğimiz noktada, traktörüne mazot alamayan, arazisini ekemeyen, borçlarını ödeyemeyen bir çiftçi var. Hayvan alacak paramız da yok, alsak yemine yetişemiyoruz. Bankalar peşimizde, kredi borçlarımızı ödeyemiyoruz. Tarım kredilerimize erteleme yapıyorlar ama yüzde 16-17 faizle; tamamen çaresiziz" diyor.
'KAYISI DA CAN ÇEKİŞİYOR'
"Köylü milletin efendisiydi. Sürünüyoruz. Tarım cenneti Türkiye de bizimle beraber bitiriliyor" diyen Çelik, "Bugün yarın Malatya'da kayısı da para etmeyecek. Köyün girişine kadar uzanan kayısı bahçem var. 700 ağaç ama ürün yok. Tüccar, stokçu elindeki malı tüketemedi ki, tekrar kayısı alsın. Halkta alım gücü mü kaldı" şeklinde konuştu.
Bankanın önüne elinde benzin bidonuyla gittiği günü anlatan Çelik, "Bir de provokatör olduk. Bunalmışım, cinnet geçirmişim, bu noktaya gelmişim, kendimi ateşe vermeye kalkmışım. Bir kişi de çıkıp 'Ne oldu hemşerim' diye sormamış, ne bir AKP'li bakan ne de vekil ilgilenmiş. Demek ki bunların kişiliği bu kadarmış. AKP'ye oy vermiştim. Keşke ellerim kırılsaymış. İş yok, ekmek yok, ruh sağlığımız bozuldu. Ailem zor durumda. Çocuğum okula gitmek istemiyor" dedi.