'Akraba kayırmacılığı, üniversitelerde yönetim biçimine dönüştü'

Akademide son bir haftada ortaya çıkan akraba atamaları örnekleri, 'Kayırmacılık üniversitelerde bir yönetim şekline mi dönüştü?' sorusunu gündeme getirdi.

'Akraba kayırmacılığı, üniversitelerde yönetim biçimine dönüştü'

Üniversite mezunu her 4 gençten biri işsizken üniversitelerde yaşanan akraba kayırmacılığının ve kadrolaşmalar tepki çekmeye devam etti.

Bugüne kadar Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Gaziantep Üniversitesi’ne, Pamukkale Üniversitesi’nden Batman Üniversitesi ve Dicle Üniversitesi’ne kadar birçok üniversiteyle ilgili benzer iddialar gündeme geldi.

Üniversiteler için kırmızı çizgi sayılabilecek liyakatin, son yıllarda bu kadar ihmal edilmiş olması akıllara kayırmacılık anlamında da kullanılan 'nepotizm' kelimesini getirdi. Bilim yuvası olarak bilinen akademilerde sık sık gündeme gelen akraba atamaları nepotizmin üniversitelerde bir yönetim şekline mi dönüştüğü sorusunu akıllara getirdi.

NEPOTİZM NE ANLAMA GELİYOR?

Nepotizm kelimesi köken olarak, Rönesans öncesi Katolik papaların ‘yeğenlerini’ kilise içinde kardinallık gibi önemli pozisyonlara getirmelerine dayanmaktadır. Latince’de yeğen anlamına gelen ‘nepot’ kelimesinden türemiştir. Günümüzde ise iş yaşamında sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Türk Dil Kurumu, bu kavramı ‘arkadaş veya akraba kayırma’ şeklinde açıklıyor. Nepotizm kavramı, günümüzde akraba ve yakınların aynı işletmede işe alınması şeklinde ele alıyor. Ayrımcılık içeren alımlar liyakte bakılmaksızın istihdam ediliyor. Nepotizm kavramı öznel bir şeklide yapıldığından dolayı mağduriyet de yaratıyor. Aynı zamanda bu ayrımlar örgütsel ilişkilere de zarar veriyor.

Karar gazetesinin manşete taşıdığı bugüne kadar medyaya yansımış üniversitelerdeki akraba, eş dost kadrolaşması şu şekilde:

EŞİ İÇİN ADRESE TESLİM ÜNİVERSİTE İLANI

Bu konudaki en tepki çeken adım ise Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ’dan gelmişti. Rektör Bağ’ın adrese teslim verdiği ilanda belirtlen şartları sadece öğretmen eşi Derya Bağ yerine getirmişti. Ve Derya Bağ İslami Bilimler Enstitüsüne sekreter olarak atanmıştı. Tartışmalar ve tepkiler sonrası YÖK nihayet harekete geçmiş ve başlattığı soruşturma sonrası Yüksek Denetleme Kurulu Rektör Prof. Dr. Bağ’ı görevden almıştı. Eşine özel kadro açan Rektör Hüseyin Bağ’ın Pamukkale Üniversitesi’nde 22 makamı olduğu da ortaya çıkmıştı. Bilim yuvası olması gereken üniversitedeki bu uygulama üniversiteleri bir kez daha özerklikten ve bilimsellikten her geçen gün biraz daha uzaklaştırıyor.

AYNI AİLEDEN 5 ÖĞRETİM ÜYESİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü’ Süleyman Baykal'ın üç kızı, bir damadı ve yeğeni üniversiteye öğretim üyesi olarak yerleşti. Rektör’ün kızlarından ikisi ve damadı Tıp Fakültesinde öğretim üyesi. Dr. Hanife Baykal Şahin, Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ana bilim dalında, eşi Dr.Mürsel Şahin, Kardiyoloji ana bilim dalında öğretim üyesi. Dr. Öğretim Leyla Baykal Şahin, KTÜ Dermatoloji ana bilimde. Üçüncü kızı Elif Baykal Kablan ise KTÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar bölümünde. Baykal’ın ablasının oğlu Yusuf Baykal ise Tıp Fakültesi Bilişim Ana Bilimde Dalında görevli.

EŞİNİ ÜNİVERSİTEYE MEMUR OLARAK ATADI

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde (ÇOMÜ) eski Rektör Prof. Dr. Yücel Acer’in eşi Aysun Acer, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na memur olarak atandı. Genel Sekreter Sami Yılmaz’ın kızı Behiyye Yılmaz da Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde araştırma görevlisi. Ayrıca üniversitede yaklaşık 250 akademisyenin ÇOMÜ çatısı altında bir akrabası bulunuyor. Gaziantep Üniversitesi’nde yöneticilerinin eşleri öğretim görevlisi olarak aynı üniversitede görev yapıyor. Mersin Üniversitesi’nde de benzer durumlar yer alıyor. Rektör Ahmet Çamsarı’nın yeğeni Sena Karakuş Eğitim Fakültesi’nde görev yapıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde açılan sınavı, öğretim üyelerinin eş ve çocukları kazandı.

DİCLE ÜNIVERSİTESİ

Dicle Üniversitesi Rektörlüğü Personel Daire Başkanlığı, haziran ayında sözleşmeli iki diyetisyen alımı için duyuruda bulundu. Personel alımı ile ilgili duyuruda "Üniversitemiz Hastanelerinde istihdam edilmek ve giderleri Özel Bütçeden karşılanmak suretiyle, KPSS puanıyla sözleşmeli personel alımı yapılacaktır" denildi. Söz konusu personel alımı 28 Haziran tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra onlarca kişi açılan diyetisyenlik kadrosuna başvuruda bulundu. Dicle Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı dün web sitesinden kadro alan kişileri açıkladı. Ancak iki kişilik kadroya sadece bir kişinin alındığı görüldü. Kadroya alınan kişinin ise Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Giray Topal’ın kızı Süheyla Betül Topal olduğu ortaya çıktı. Topal’ın KPSS’den 70 puan aldığı ve ondan daha yüksek puana sahip olanların alınmadığı öğrenildi. Böylelikle Diyetisyenlik kadrosu için açılan ilanın kraterlerini karşılayan tek kişi Dekan’ın kızı oldu.

BATMAN ÜNİVERSİTESİ

Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ’ın eşini işe almak için ‘kişiye özel ilan’ çıkardığına dair tartışmalar devam ederken benzer uygulamların Batman Üniversitesi ile Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde yaşandığı ortaya çıktı. Batman Üniversitesi Rektörö Prof. Dr. Aydın Durmuş eşini ve oğlunu üniversiteye öğretim görevlisi olarak aldı. Rektör Durmuş’un oğlu Mehmet Harun Boğaç Barbaros Durmuş Mimarlık Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak görev yapıyor. Üniversitenin sitesinde yer alan bilgilere göre 2014 yılında göreve başlayan oğul Durmuş, aynı dönemde Fırat Üniversitesi’nde de yüksek lisans yapıyordu. Rektör Durmuş’un eşi Ayla Durmuş ise Teknoloji Fakültesi’nde Doktor Öğretim Üyeliği yapıyor. Ayla Durmuş, Rektör Durmuş Teknoloji Fakültesi Dekanı’yken burada göreve başladı.

KTÜ Hüseyin Bağ Gaziantep Üniversitesi