Aladağ yurt faciası davası yarın
Aladağ'daki yurt faciasında 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği davanın üçüncü duruşması yarın görülecek.
HABER MERKEZİ - Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar Cemaati’ne ait yurtta 29 Kasım 2016’da çıkan yangında 11'i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği ve 24 çocuğun yaralandığı faciayla ilgili açılan davanın üçüncü duruşması yarın Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Dava süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Sosyal Haklar Derneği (SHD) üyesi avukat Ömer Çelik, ilk duruşmada 7 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildiğini ancak 10 gün sonra tutuklu sanıklardan Ramazan Dede'nin tahliye edildiğini belirtti. Çelik, "Hızlı bir şekilde olayın örtülmeye çalışıldığı kanaatindeyim" dedi.
‘KAMU GÖREVLİLERİ YARGILANMALI’
Davada hâlâ kamu görevlilerinin yargılanmadığını söyleyen Çelik, kamu görevlilerinin yargılanmasıyla ilgili savcılığın başvuru yaptığını ve mülki idarenin de bunu kabul ettiğini söyledi. Çelik, "İlçe Milli Eğitim Müdürü, derneğin yangın vs. hususlarda denetlemesini yapan, iki ayrı dönemde çalışan 4 Kaymaklık görevlisinin yargılanmasına mülki idare olur vermişti. Kamu görevlilerinin itirazı üzerine şuan Konya Bölge İdare Mahkemesi kamu görevlilerinin yargılanıp yargılanmayacağına ilişkin kararını verecek. Temennimiz kamu görevlilerinin de sanık olarak yargılanmaları. Onların da kusurlu olduğunu bilmekteyiz. Aileleri o yurda yönlendiren İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün de yargılanmasını talep etmekteyiz" dedi.
‘YURT YIKILDI, YENİ KEŞİF YAPILACAK BİR BİNA YOK’
Yargılamanın devam ettiği aşamada yurt binasının yıkılması ve ikinci duruşmada mahkemenin 15 baronun davaya müdahil olmasını iptal etme kararını da değerlendiren Çelik, "Binanın henüz yargılama ve kovuşturma devam ederken yıkılması hukuk garabetidir. Savcılığın yaptırdığı keşifle her şey netleşmemiştir. Taraflar itiraz edecektir. Yeniden keşif yapılması gerekir ancak şu an keşif yapılacak bir bina yok. Hızlı bir şekilde olayın örtülmeye çalışıldığı kanaatindeyim. Biz meselenin üzerine kamuoyu desteği ve bilgisiyle Sosyal Haklar Derneği olarak sonuna kadar gideceğiz" dedi.
‘DAVA SÜMEN ALTI EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
Aladağ davası ve aileler üzerinde yoğun bir baskı olduğunu söyleyen Çelik, "İlk mahkemede baroların davaya müdahil edilmesi olumlu bir karardı. Ancak her nasılsa ikinci celsede 15 baronun davaya müdahilliği kaldırıldı. Barolar olayın müdahili değil. Şu an sadece biz mağdur tarafının vekilleri olarak temsil etmekteyiz. Duruşma salonunda Süleymancılar Cemaati’nin en az 20 avukatı oluyor. Biz Süleymancı dediğimiz zaman tüyleri diken diken oluyor ve bize söylemeyin diyorlar. Ancak bu devlet içerisinde şuan FETÖ örgütünden sonra yapılanmış başka örgütler olarak görüyorum. Bu yapılanmanın önünün kesilmesi gerekir. Yoksa şu an yapılandıkları kadar bulundukları makam veya mertebeler de her türlü oyun ve hileyi sergiletmeye çalışacaklardır. Bunun yansıması da davanın bir an önce geçiştirilerek sümen altı edilmesi ve kişilere hızlı bir şekilde ceza verilerek, onun da paraya çevrilmesi konusunda oluyor. Baskılar olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
İLGİLİ HABER: 'YURTLAR CEMAATLERİN ELİNDE'
‘AİLELER SORUMLULARIN YARGILANMASINI İSTİYOR’
Ailelerin hâlâ zor koşullarda Torosların eteklerinde yaşadıklarını belirten Çelik, 21. yüzyılda elektrik, su ve iletişim problemleri yaşayan ailelerin çocuklarını okutmak için gönderdiği yurtta böyle bir facia yaşamasının kolay olmadığını söyledi. Hiç bir mal, mülk ve parayla davanın önünün kesilmesini istemediklerini söyleyen Çelik, ailelerin en önemli talebinin bu faciada parmağı olan herkesin yargılanması olduğunu ifade etti. Çelik, "Aileler suçluların yargı önünde hesap vermesini ve cezalandırılmasını istiyor. Hiçbir şekilde bu talepten geri dönüş yok" dedi.
İLGİLİ HABER: 'DAVADAN VAZGEÇELİM DİYE PARA TEKLİF ETTİLER'
‘HERKES DAVANIN TAKİPÇİSİ OLMALI’
Kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapan Çelik, 7 sanıklı davada daha önce beyan ettikleri kişilerin de yargılamaya dahil edilerek, adaletin biran önce tecelli etmesini istediklerini dile getirdi. Olayın üzerinden yaklaşık bir sene geçmesine rağmen ailelerin yaşadıkları yerlerin fiziki koşullarının devam ettiğini devlet yetkililerinin hâlâ yollarda bir iyileştirmeye gitmediğini sözlerine ekleyen Çelik, kamuoyunu davayı takip etmeye çağırdı. (Mezopotamya Ajansı)