Ali Duran Topuz değerlendirdi: 'Bahçeli girişimi, askeri kullanmadan Suriye’de güçlü olmak'
Artı Gerçek- Suriye’de geçici ateşkes süreci ve olası senaryoları Artı Gerçek & Artı TV Genel Yayın Yönetmeni Ali Duran Topuz, Namık Kemal Dinç ile Artı TV’de değerlendirdi.
‘BAAS ARTIK YOK, HERKES DEVREDE’
Geçici hükümetin söylemlerini, ve aktörlerin yaklaşımlarını değerlendiren Topuz devletin inşasının uluslararası boyutuna dikkat çekti:
“Suriye’de BAAS düzenin sona ermesi Batı’nın arzuladığı bir şeydi. Bölge ülkelerinin arzularıyla bir araya gelmesi önce sivil isyan gösterileri, peşinden dışarıdan eğitilip donatılmış silahlı kişilerin bölgeye sürülmesi ile ülke bir iç savaş alanına çevrildi. BAAS artık yok, ikinci adım olarak devletin yeniden şekillenmesi var. Bu yüzden her kes devrede. Devletler, zaten kendi kendine içinde olduğu toplum tarafından kurulmazlar. Devletler, uluslararası güçler ve kurulacak devletin yerel güçlerin belli bir uyumu ile kurulur. Bu bakımdan üç devlet vardır. Birincisi uluslararası güçlerin oluşturduğu devlet, ikincisi oradaki devletin fizik yapısı ve üçüncü olarak oradaki devletin toplum yapısının onay verdiği... Suriye'de Esad’dan sonra ne türden bir devlet kurulacağına dair bir şey söylemiyorlar.”
‘ŞİMDİLİK SEÇİMLİ BİR YÖNETİM MODELİNİ SEÇTİKLERİ GÖRÜLÜYOR’
HTŞ lideri Golani’nin yaklaşımlarını değerlendiren Topuz, devleti inşaa sürecinin başında olduklarını vurguladı:
“Golani’nin liderlik ettiği HTŞ'ye bakıldığında şeriatın temel alınacağını söylüyor ama bir sonraki hükümetin seçim yapılarak kurulacağını söylüyor. Bu şimdilik seçimli bir devlet-yönetim modelini seçtiklerini gösteriyor. Tek başına mutlak biçimde bütün ülkeye hakim olamadığı için diğer güçlerin arzu ve taleplerini devre dışı bırakacak şekilde konuşamaz zaten. Aynı zamanda sorunsuz bir şekilde devletin kuruluşunu tamamlayabilmesi için uluslararası güçleri de karşısına alamaz. HTŞ’nin yapısında bulunan Nusracı, IŞİD'ci, Kaideci karakterlerin düşündüğü devlet yapısını ortaya koyması mümkün değil. Önce Amerika'nın terör listesinden çıkması gerekiyor. Amerika’nın tehdit olarak gördüğü ve karşısında askeri güç bulunduracağını söylediği IŞİD’in canlanmaması gerekiyor.”
ÖCALAN İLE CUMHUR İTTİFAKI ARASINDA UZLAŞMA SAĞLANIRSA…
Topuz, Kürt meselesine ilişkin iç siyasetteki adımların Suriye boyutuna değindi:
“Öcalan ile Cumhur İttifakı’nın yetkilileri arasında bir uzlaşma sağlanırsa Türkiye Suriye masasında şunu söyleyebilecek: ‘Suriye nüfusunun SMO’ya destek veren kesimleri, HTŞ’nin içinde bulunan diğer sünni kesimleri de temsil eden ve bize yakınlığı bilinenler, buna ek olarak ana nüfusu Türkiye’de olan ve ideolojik olarak Türkiye’de buluna liderlerine bağlı olduğunu bildiğimiz insanlar da bizim taleplerimiz talep olarak ortaya koyuyorlar, buna paralel hareket ediyorlar’ dediğinde yeni şekillenecek Suriye’de son şekli almasındaki en büyük güce sahip olacak.”
BAHÇELİ’NİN ELİ: ASKERİ KULLANMADAN SURİYE’DE GÜÇLÜ OLMA GİRİŞİMİ
Topuz, Suriye’de ateşkesin kalıcılığı ya da çatışmaya evrilmesine ilişkin olası senaryoları da değerlendirdi:
“Çatışmanın Türkiye’ye kazandıracağı çok fazla bir şey yok, kaybettireceği şey çok fazla olabilir. Türkiye Suriye’deki gelişmeyi kendi siyasal başarısı olarak görme eğilimine çok güçlü bir biçimde girdi. Bunun kendisine içeride bir güç kazandırdığı doğru. Bu güç sarhoşluğu ile muhatapları müzakere etmeden bir Yavuz Selim saldırganlığına yönebilir. Bu Türkiye dahil herkes için bir facia olur. Bunun bir facia olacağını bilmeselerdi Bahçeli bu girişimi başlatmazdı. Bu girişim askeri kullanmadan Suriye’de güçlü olma girişimi. Bahçeli’nin Öcalan girişiminin gerçek anlamı bu.”
BAHÇELİ’NİN DAKİKALARCA ALKIŞLADIĞI LAF: EŞME RUHU
Topuz, Bahçeli’nin girişimlerini, Öcalan ile görüşmenin ve Trump’ın görev süresinin başlaması gibi dengeleri etkileyecek faktörleri değerlendirdi:
“Türkiye’nin Kürtlerle mutabakat yolu; büyümeyi, gelişmeyi aynı zamanda Batılı ortakları ile taahhütlerini bozmadan mümkün kılar. Bahçeli’nin dakikalarca alkışladığı laf ‘Bin yıllık kardeşliği barış içinde kurma’ lafıydı. Eşme ruhu… yani Süleyman Şah Türbesi’nin korunması. Türbe-mezar deyip geçmemek lazım. Mezar meselesi toprak meselesidir. Bahçeli öbür tarafı gördüğü için ısrarcı. Bahçeli ve iktidar arasında çatışma yoksa bile iktidarın içerisinde Suriye zaferinin sarhoşluğu ile tüm mutabakatları ortadan kaldıracak eğilimler kendini gösteriyor. Öcalan ile görüşülmüyorsa Türkiye’nin sadece 20 Ocak’a yönelik yaptığı takvim sebebiyle böyle olmuyor. Çok büyük ihtimalle Türkiye’nin talep ettiklerinin bir kısmına Öcalan evet demiyor. Evet dese bile, bir set üzerine anlaşmış olsalar bile bunun garantisinin ne olacağını Türkiye veremiyor.”