Ali Erbaş'ın 'lanetli' sözlerine suç duyurusu
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın 'Vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar' sözleri hakkında nöbetçi savcılığa suç duyurusunda bulundular.
Halkın Kurtuluş Partisi(HKP) avukatları, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın "Vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" sözleri hakkında nöbetçi savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Erbaş'ın , "Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar. Vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" sözleri Ayasofya’yı müze yapma kararı alan Mustafa Kemal Atatürk ve kararı alan kurucuları hedef aldığı şeklinde yorumlanarak tepki çekti.
HKP’li avukatlar söz konusu ifadelere ilişkin İstanbul Nöbetçi Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yapılan başvuruda suç duyurusunun unsurları, "5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’a Aykırılık", "Görevi Kötüye Kullanma", "Görev Sırasında Din Hizmetlerini Kötüye Kullanma", "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama" ve "Tehdit" şeklinde sıralandı.
'ATATÜRK'ÜN MANEVİ ŞAHSİYETİNE HAKARET EDİLDİ'
Savcılığa verilen suç duyurusunda, "Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi kararında tarihçiler tarafından kanıtlandığı üzere Mustafa Kemal Atatürk’ün imzası bulunmaktadır. Ali Erbaş’ın ise ‘bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar’ sözlerinin hedefi ise 1934 yılında müzeye çevirme kararını alanları ve o kararda imzası bulunan ülkemizi emperyalizmin işgalinden kurtaran ve laik bir cumhuriyet kuran Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik olduğu açık ve nettir. Bu durum Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi şahsiyetine de hakaret içermektedir, zira "lanetlemek" sözcüğüyle açıkça yerilmektedir" ifadelerine yer verildi.
'KILIÇLA MİNBERE ÇIKMASI ATATÜRK'E, LAİKLİĞE VE CUMHURİYETE TEHDİT'
HKP’li avukatlar suç duyurusunun devamında şu ifadeleri kullandı: "Aynı şekilde Ali Erbaş’ın elinde kılıçla minbere çıkması ise toplumun bir kesimine yönelik tehdit unsuru içermektedir. Unutulmamalıdır ki ‘kılıç hakkı’ Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği çağda meşru ve tüm toplumlar bakımından geçerli iken 20.yy’ın başlarından itibaren tümden geçerliliğini yitirmiş ve günümüz dünyasında ise artık herhangi bir hükmü kalmamıştır. Ancak buna rağmen yakın çağımız içinde eğer bir kılıç hakkı aramamız gerekliyse onunda tek sahibi İstanbul’u İngiliz Emperyalizminin işgalinden kurtarmış ve dolayısıyla da Ayasofya’yı tekrardan vatan topraklarımız içine katmış olan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bundan kaynaklı Ali Erbaş’ın minbere kılıçla çıkması ve şikâyetimize konusu sözleri sarf etmesi birlikte değerlendirildiğinde, toplumun özellikle Mustafa Kemal Atatürk‘e, Cumhuriyete ve laikliğe bağlı olan kesimlerine yönelik tehdit anlamına gelmektedir."