Alman polisinden Deniz Naki'ye tuhaf soru

Alman polisinden Deniz Naki'ye tuhaf soru
Silahlı saldırıya uğrayan futbolcuya koruma verilmedi, 'hangi partiye oy verdiniz' sorusu yöneltildi.

HABER MERKEZİ - Almanya'da silahlı saldırıya uğrayan Amedsporlu futbolcu Deniz Naki,  "Türk basınında farklı lanse edildiğini ve hedef haline geldiğini" söyledi. Naki, saldırıdan sonra 9 saat ifade verdiğini, cep telefonuna el konulduğunu söyledi. Naki, "7 saat boyunca siyasi sorulara cevap verdim" dedi.  

Almanya'da pazar gecesi otobanda aracıyla seyir halindeyken silahlı saldırıya uğrayan Deniz Naki, DW Türkçe'den Gezal Acer'in sorularını yanıtladı.

- Deniz Bey, bir silahlı saldırıya uğradınız ve soruşturma devam ediyor. Size polis koruması verildi mi?

"Hayır. Şu anda hiçbir polis korumam bulunmuyor. Düren'da ailemin yanında değilim, arkadaşlarımla birlikteyim."

- Olaydan hemen sonra da mı koruma verilmedi?

"Otobanda bana saat 23:00 sularında ateş açıldıktan sonra polise haber verdim. Ardından polisle birlikte Düren emniyetine gittik. Yaklaşık 2-3 saat ifade verdim. Ailem ve arkadaşlarım beni emniyetten alarak, güvenliğim için iyi olacağından Köln'e götürdüler. Polise Köln'de bir otelde kaldığım bilgisini verdim. Ardından Aachen'daki cinayet komisyonu ekipleri gelip beni aldı ve dokuz saat ifade verdim. Bittiğinde babam beni aldı. Ancak cep telefonuma el koyuldu. Otomobilim de hala Aachen'da."

- Soruşturma şu anda hangi aşamada?

"Babam ve kardeşim de polise ifade verdi. Ayrıca bir arkadaşım ifade vermek üzere çağrıldı. Ve birkaç arkadaşımın daha ifade vermesi gerekiyor."

- Aileniz ve arkadaşlarınızın ifade vermesi, cep telefonunuzun geri verilmemesine dair bir gerekçe gösterildi mi?

"Bana ya da bize herhangi bir gerekçe sunulmadı. Telefonumu hangi gerekçeyle geri vermediklerini bilmiyorum. Babamın hangi gerekçeyle ifade verdiğini de anlayamıyorum. Babam, Düren emniyetine beni olaydan sonra görmek için gelmişti. Göz yaşları içindeydi, ben de onu teselli ettim."

- Bu konuda avukatınız ne diyor peki?

"Avukatım şu anda yanımda. Cinayet bürosunda net şekilde hukuki destek alıp almayacağımı sorduğum halde dokuz saat boyunca avukatım olmadan ifade verdim. Yaklaşık 7 saat boyunca siyasi sorulara cevap verdim."

- Ne gibi siyasi sorular?

"Türkiye'de hangi siyasi partiye oy verdiğim ve PKK'ya bir yakınlığım olup olmadığı gibi sorular…"

- İfadenizde size düzenlenen silahlı saldırıda MIT'in de rolü olabileceğini söylediğiniz iddia edildi. Bu doğru mu? Bu yönde bir ifadeniz oldu mu?

"Ben, milliyetçi Türklerin ya da böylesi çetelerin bu saldırının arkasında olabileceğini ve bunun dışında bir şüpheli söyleyemeyeceğimi belirttim. Ayrıca birkaç hafta önce HDP Milletvekili Garo Paylan'ın Meclis'teki basın açıklamasında  iddia ettiği, Avrupa'daki muhaliflere yönelik  suikast listesini polise hatırlattım.  İfademde, Paylan'ın iddiası ile bana yönelik saldırı arasında olası bir bağlantı olabileceğini belirttim. Belirttiğim gibi sadece kendi şüphelerimi dile getirebilirim, daha fazlasını söyleyemem."

- Almanya'da hiç tehditlerle karşılaşmış mıydınız?

"Hayır. Bugüne kadar Almanya'da hiç sorun yaşamadım. Türkiye'de yargı sürecimin sürdüğü dönem, Facebook üzerinden Almanya'dan " ya Türkiye'de başıma bir şeyler geleceği  ya da Almanya'ya geldiğimde beni dümdüz edeceklerini söyledikleri" tehditler almıştım. Ama bu tehditleri hiç ciddiye almadım."

- Siz bir sporcusunuz, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

"Ben siyasetçi değilim, ben bir futbolcu, bir sporcuyum. Türkiye'de siyasi sorunlarım var. Ama neden bu sorunları yaşıyorum? Neden 18 ay hapis cezası verildi? Her zaman barış için mücadele ettim ve her zaman Türk medyası tarafından farklı gösterildim. Beni hep şiddet ve terör çağrısı yapan biri gibi lanse ettiler. Bunu hiçbir zaman yapmadım, tam tersine benim için etnik köken, inanç hiçbir zaman bir rol oynamadı. Ben barışçıl bir birlikte yaşam ve hoşgörüden yanayım."

- Şu anda Almanya'dasınız, Türkiye'ye dönecek misiniz?

"Şu anda bunu bilmiyorum. Atacağım adımlara yönelik avukatlarımla konuşmam gerekiyor. Türkiye'deki avukatımla şu an orada durumun nasıl olduğunu konuşmam gerekiyor. Basında, Türk basınında da şu an bir sürü şey yazılıp çiziliyor. Bir kez daha hedef haline geldim ve Türkiye'deki insanlar nasıl tepki verecek bilemiyorum. Birkaç hafta içinde durumun nasıl olacağına bakmak gerekiyor."

Deniz Naki'ye yönelik saldırıyla ilgili Aachen savcılığının, "cinayet teşebbüsü" iddiasıyla başlattığı soruşturma ise sürüyor.

 

Öne Çıkanlar