Altındağ’da mezardan çıkarılan köpekler nekropsiye gönderildi: Doğal ölüm değil, katliam

Altındağ’da mezardan çıkarılan köpekler nekropsiye gönderildi: Doğal ölüm değil, katliam
Altındağ’da bulunan köpeklerin bazıları nekropsi için Etlik Veteriner Enstitüsüne götürüldü. Çalışmayı izleyen avukatlar ve hayvan hakları savunucuları: Ağzından, burnundan, gözlerinden kan gelen de vardı vücut bütünlüğü bozulan da. Asla doğal ölüm değil.

Müzeyyen YÜCE


İSTANBUL - Sokak köpeklerinin öldürülmesinin önünü açan yasa sonrasında Türkiye'nin birçok yerinden köpek katliamı görüntüleri gelmeye başladı.

Niğde'de yaşanan hayvan katliamı iddialarının ardından bu kez Ankara’nın Altındağ ilçesinde çok sayıda hayvanın cansız bedenine ulaşıldı. Altındağ Belediyesi katliam iddiasını reddetse de avukat Burcu Yağcı, köpeklerin zehirlendiğini anlatarak, "Bu çamaşır suyu da olabilir, tarım ilacı da olabilir. Bu konudaki net bilgi henüz belli değil ancak ‘doğal ölüm’ olmadığı net" dedi.

Bulunan köpeklerin bazıları nekropsi için Etlik Veteriner Enstitüsüne götürüldü.

ALTINDAĞ'DAKİ GÖRÜNTÜLER NASIL ORTAYA ÇIKTI?

İddiaya göre Altındağ Belediyesi’ne ait Veteriner İşleri Müdürlüğü'nde görev yapan bir kişi öldürülen köpeklerle ilgili hayvan hakları savunucularına ihbarda bulundu.

Bunun üzerine dün gece Altındağ Veteriner İşleri Müdürlüğü önüne giden bir grup, iddiaları teyit etmek istedi. Belediyeye ait olan hayvan barınağının da bulunduğu bölgede içeri alınmayan hayvan hakları savunucuları, alandaki ağır kokuyu takip ederek barınağın hemen üst tarafındaki tepede ışıklarla arama yaptı. Yapılan aramada kepçe ile kazıldığı düşünülen uzun ve derin bir çukurda çok sayıda öldürülmüş hayvan bedenine ulaşıldı.

Bazı hayvanların vücut bütünlüğünün tümüyle bozulduğu görüntülere yansıyan alanda öldürülen köpeklerin şiddete maruz kalarak öldürüldüğü, ölen köpeklerin ise poşetler içinde toplu mezara atıldığı belirtiliyor.

‘İLÇE TARIM EKİPLERİ MEZARDA İNCELEME YAPTI, HAYVANLARI ÇIKARDI’

Toplu mezarın ortaya çıkarılmasının ardından bölgeye gelen Altındağ İlçe Tarım Müdürlüğü bünyesindeki iki veterinerin de bulunduğu ekip, öldürülmüş hayvanları mezardan çıkarmak için çalışma başlattı. Gece saatlerinde başlayan çalışma yaklaşık 4 buçuk saat sürdü. Çalışmalarda 10’un üzerinde köpek, bir kedi ve iki koyunun cansız bedeni toplu mezarın içinden çıkarıldı.

‘TOKSİKASYON YARATAN BİR İLAÇLA ÖLDÜRÜLMÜŞLER’

Çalışmaları başından sonuna izleyen Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat Burcu Yağcı, hayvanların korkunç bir şekilde öldürülmüş cansız bedenlerinin çıkarılmasına tanıklık ettiklerini söyledi.

Barınağın hemen üst tarafında bulunan bölgeye açılan devasa çukurlara atılan köpeklerin bazılarının daha önce bazılarının ise 24 saat içinde öldürülmüş olduğunu öngördüklerini ifade eden Yağcı, şu bilgileri verdi:

"Bazı hayvanların ağzından, burnundan ve gözlerinden kan gelerek şişmişti. Bazı hayvanların iç organları patlamıştı. Vücut bütünlüğü bozulan hayvanlar da vardı. Çalışma yapan veteriner hekimler ölüm şekillerinden yola çıkarak hayvanların zehirlenmiş olabileceğini öngörüyor. Yani toksikasyon yaratan bir ilaçla öldürülmüşler. Bu çamaşır suyu da olabilir, tarım ilacı da olabilir. Bu konudaki net bilgi henüz belli değil ancak ‘doğal ölüm’ olmadığı net."

'HİÇBİRİNDE ÇİP YOKTU, SADECE İKİ TANESİNDE KÜPE VARDI'

İlçe tarımdan gelen ekiplerin yaklaşık 5 saat alanda sürdürdüğü çalışmada dikkat çeken detaylardan birinin de hayvanların hiçbirinde çipin olmaması olduğunu söyleyen Yağcı, şöyle konuştu:

“Bu hayvanların hiçbirinde çip yoktu. Sadece iki tanesinde küpe vardı. Kaldı ki küpesi olup da çipi olmaması da hukuka aykırılık teşkil ediyor. Belediye yaptığı açıklamada doğal ölüm, trafik kazası sonucu ölüm diyor. Ancak hayvanların öldürülme şekline bakıldığında kesinlikle ‘doğal ölüm’ diyemez. Çünkü bu hayvanlar bakımevinde kalan hayvanlar. Korkunç şekilde öldürülmüşler. Mezardan çıkarılan köpeklerin bazıları ilçe tarımdan gelen veterinerler eşliğinde Etlik Veteriner Enstitüsüne nekropsi için götürüldü. Bazıları diyorum; çünkü çıkarılan hayvanların birçoğu numune alınacak durumda dahi değildi.”

‘IŞIK ALMAYAN YERDE AÇ, SUSUZ YARIM METRE ZİNCİRLE BAĞLANMIŞLAR’

Ankara Altındağ'daki katliamın yaşandığı bölgede bulunan ve ‘yasaklı ırkların’ tutulduğu kulübenin içini de camdan görüntüleyen avukat Burcu Yağcı, hayvanların fiziksel koşullarının da ‘ölümü bekler’ şekilde olduğunu söyledi.

Yağcı, karanlık bir odada yarım metre zincirle bağlı aç ve susuz 10 köpeğin durumun da iyi görünmediğini şu sözlerle anlattı:

"Barınağın içinden mezarlık alana yakın bir yerde bir tane kulübe var ve bu kulübenin içerisinde 10 tane ‘yasaklı ırk’ olarak ifade edilen köpekler vardı. Hava delikleri olarak yukarda küçük tuvalet pencereleri mevcut. Asla ışık veya güneş alacak bir yeri yok. Hayvanların önünde bir yudum su ve yemek yok. Yarım metre zincirler ile bağlanmışlar. Vücutları yara içerisinde, kemikleri çıkmış durumda. Ben oraya girip o hayvanları sevdim. Orada o şekilde ölümü bekliyorlardı yani."

‘4 TANE YASAKLI IRK ARKA ARKAYA ÖLDÜRÜLMÜŞ’

Doğa İnsan Hayvan Koruma ve Bilgilendirme Konfederasyonu Kurucular Kurulu Başkanı Haydar Özkan da çalışmaları yakından takip edenler arasında.

Yapılan çalışmalarda 15 tane hayvanın cansız bedeni ile karşılaştıklarını ifade eden Özkan, özellikle 4 tane yasakçı ırkın arka arkaya ölü bulunduğunu söyledi. Bu hayvanların nasıl öldürüldüğünün inceleme sonunda belirleneceğini, ancak şaibeli bir durum olduğunu belirten Özkan, “Bu katliamlar yasalaşan düzenlemenin getirdiği sonuçlar. Söz konusu kanunda bu ırkların ‘sayı fazlası’ gerekçesiyle öldürülmesi karşısında hukuken bir şey yapılamıyor. Bu kadar tehlikesi ve katliam yasası. Burada doğal ölüm yoktur, bir katliam vardır. Mezarın üzerinin örtülmesine bile tenezzül edilmemiş. Halk sağlığını tehdit eden kişiler onlar. Mezardan çıkarılan hayvanlardan 7 tanesi nekropsi için götürüldü” dedi.

‘HİÇBİR BELEDİYEYE ‘AL, ÖLDÜR’ DİYE HAYVANLARIMIZI TESLİM ETMEMELİYİZ’

Bu katliama neden olan sorumlular hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını kaydeden Özkan, “Belediye başkanı olmak üzere tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Buradan kentlerdeki hayvan hakları savunucularına ve gönüllülerine de sesleniyorum; lütfen şehrimizde bulunan barınakları ziyaret edelim ve civardaki sokak hayvanlarına dikkat etmeliyiz. Hiçbir belediyeye ‘al öldür’ diye hayvanlarımızı teslim etmeyeceğiz" diye konuştu.

Öne Çıkanlar