'Amiral Gemisi'nden ilk günden 'Havuz'a derin dalış
Eskiden de olurdu ama Doğan Medya'nın 'Amiral Gemileri' genellikle bu topa girmezlerdi. Doğan Medya'nın devrinin ilk gününde tablo değişti. Tüm Havuz bir kez daha hep birden pişti oldu.
Aydın Doğan, 40 yıldır birçok sektörün yanı sıra medya sektöründe de yer alıyor. Doğan Medya’yı anlatan duayen gazeteciler, Aydın Doğan’ın siyasetin sunduğu olanaklar ile büyüdüğünü, atılan her manşette öznel bir siyasal hesabın olduğunu söylerler.
Doğan Medya’nın hükümete yakınlığı ile bilinen Demirören grubuna satılmasını da bu nedenle "Siyasetle geldi, siyasetle gitti" şeklinde yorumladılar.
Doğan Medya, iktidara geldiği ilk yıllarda AKP’ye mesafeliydi. Geçmişte 'hükümet indirmek' ve 'bakan değiştirmekle' övündükleri manşetlerini daha çok AKP hükümetine cephe alan kesimler lehine kullandı. Ancak hükümet ve giderek de Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimdeki etkisini artırıp tüm köşe başlarını tutunca, yani geçmişin muktedirlerinin yerini tutunca en çok zorlananlardan biri Aydın Doğan oldu.
AKP’nin hissedilir bir biçimde medyayı kontrol altına aldığı dönemde, ama özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra Doğan Medya da adım atamaz hale geldi. Yine de bu dönemde hükümet yanlısı olan medyaya takılan Havuz lakabına atıfta bulunarak hatırlatmak gerekirse, Doğan Medya tam anlamıyla Havuz’un içinde değildi. Yanında dursa bile henüz Havuz’a dalmamıştı.
Açık ki Aydın Doğan’ı zorlayan koşullar son kertesine geldi ve bu süreç nihayetinde Doğan Medya’nın Demirören’e satılması ile noktalandı.
Aydın Doğan her ne kadar "Herhangi bir baskı nedeniyle değil, kendi isteğimle devrettim" dese de Demirören Grubu, büyük bölümünü devlet bankalarının verdiği kredilerle Doğan Medya’yı satın aldı.
Doğan Medya’da devir teslim töreni yapıldı.
Devir teslim töreninin ilk günü manşetler dikkat çekiciydi.
Havuz’un yanında duran Doğan Medya’nın da Havuz’a atladığı, başlıklarda piştileşen Hürriyet ile Milliyet’ten açıkça kendini belli ediyordu.
Doğan’ın Demirören’e devrinin ilk gününde Hürriyet "23 Projeye Süper Teşvik", Milliyet ise "Süper Teşvik Süper Yatırım" başlığıyla çıktı.
Havuz’un diğer gazeteleri ile Havuz’a yeni dalan Milliyet ile Hürriyet’in manşetlerinde sadece sözcükler farklı. İçerik aynı. Tümü de teşvik paketini güzellemiş.
Sabah, "Süper Teşvikler Türkiye’yi Uçuracak" demeyi tercih etmiş.
Star, "Türkiye’nin Geleceğine Dev Teşvik" demiş.
Yeni Şafak, "135 Milyarlık Süper Teşvik" başlığını uygun bulmuş.
Güneş ise "Şahlanış İçin Süper Teşvik" manşetiyle koroya katılmış.
Teşvik paketini Cumhurbaşkanı açıklamıştı. Sonradan anlaşıldı ki 135 milyar liralık teşvik paketinden yararlananların neredeyse tamamı, bir kısmı medya sektöründe de olan yandaş iş insanları.
Erdoğan, ‘Proje Bazlı Teşvik Sistemi Tanıtımı’na ilişkin konuşurken 2017’de hazırlıkları tamamlanan yatırımların teşvik edileceğini belirtmişti. Sonradan anlaşıldı ki bu teşviklerden yararlanan 19 şirkete ait 23 proje var. Tümü de yandaş.
Teşvikin aslan payı en iyi yandaşa gitmiş; 4 proje ile Ethem Sancak’ın sahibi olduğu BMC’ye en yüksek pay verilmiş.
BMC’nin yanı sıra Vestel, Tosyalı ve SASA pastadan en büyük payı alan diğer teşviklerin sahibi oldular.
Eh, yandaşlara verilen bu teşvikler ‘Türkiye’yi uçuracak’ ise Havuz’a yeni dalanlar da bunu duyurmakla mükellefler.
Gereğini yapmışlar.