Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda 15 Temmuz artışı
Anayasa Mahkemesi’ne yıllık 20 bin başvuru vardı, 15 Temmuz’dan sonra bu sayı 100 bini geçti.
HABER MERKEZİ – Anayasa Mahkemesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Anzaklı, Anayasa Mahkemesi'ne en çok bireysel başvurunun adil yargılanma hakkı ile ilgili yapıldığını söyledi. 15 Temmuz darbe girişimi ardından başvuruların inanılmaz derecede arttığını dile getiren Anzaklı, en çok ihlal kararının ise adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanılarak verildiğini kaydetti.
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ile ortak yürütülen 'Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Ortak Projesi' kapsamında 'Anayasa Mahkemesi'ne Bireysel Başvuruda Öne Çıkan Sorunlar' konulu bölgesel toplantı Antep’te yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Anzaklı, Anayasa Mahkemesi'nin yaklaşık beş yıldır bireysel başvuru kabul ettiğini ve 15 Temmuz darbe girişimi ardından başvurularda büyük artış olduğunu dile getirdi. Anzaklı, yıllık 20 bine yakın olan başvuru sayısının 1 Temmuz 2017 yılı itibari ile 107 bine çıktığını ifade ederek şunları dedi:
"Yıllara göre baktığımızda Anayasa Mahkemesi'ne 2012 yılını saymazsak 2013'de 10 bin, 2014'de 20 bin, 2015'de yine 20 bin 300 dosya gelmişti. Fakat bu 15 Temmuz'da devlete ve millete karşı yapılan hain darbe teşebbüsünden sonra başvuru sayısı inanılmaz derece arttı. Tüm yargı teşkilatındaki iş yükünün artışı ile beraber Anayasa Mahkemesi'nin iş yükünde de artış yaşandı. Bunu şöyle anlatmak isterim; biz 15 Temmuz günü mesai bitiminde 17:00 itibari ile derdest dosya sayımız 22 bin 500 civarındaydı. 2017'nin 1 Temmuz itibari ile 107 bin dosyamız vardı. Tabi bu dosyaların büyük bir kısmı özellikle OHAL döneminde gelen başvurulara ilişkindi ve en çok Kanun Hükmünde Kararnameler ile meslekten çıkarmalara yönelikti. 685 sayılı KHK ile OHAL komisyonun kurulmasından sonra 14 Temmuz itibari ile biz 70 bin 700 dosyayı OHAL komisyonuna başvurulmaksızın ve idari yargı yollarına başvurulmaksızın Anayasa Mahkemesi'ne başvurulduğu gerekçesi ile kabul edilemezlikle sonuçlandırdık. Bugün itibari ile elimizdeki derdest dosya sayısı 38 bin civarında. Bu dosyaların büyük bir kısmı da gözaltı ve tutuklamalarla ilgili olarak kişi hürriyeti ve hakkının ihlali iddiası kapsamında olduğunu değerlendirdik. Şu anki çalışma yeklimiz düzenimizde önceliğimiz kişi hakkı ve hürriyeti güvenliği kapsamında gelen başvuruları incelemek ve bir an önce sonuçlanmayı hedeflemek."
Anayasa Mahkemesi'ne en çok başvurunun ve ihlalin 'adil yargılanma hakkı' kapsamında yaşandığını aktaran Anzaklı şöyle devam etti:
"Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvurular incelendiğinde ise şöyle bir istatistik çıkıyor karşımıza; en çok başvuru adil yargılama hakkı kapsamında geliyor. 2'inci sırada kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, mülkiyet hakkı, yaşama hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağı hakkı, ifade hürriyeti, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ve örgütlenme özgürlüğü alanında başvuruların geldiğini görmekteyiz. Bunu özellikle belirtmek istiyorum en çok başvuru maalesef, 'adil yargılanma hakkı' kapsamında yapılmakta ve en çok ihlal kararımızda adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanılarak verilmektedir… Adil yargılama hakkından sonra ise en çok başvuru gözaltı ve tutuklamalara ilişkin olarak kişi hürriyeti ve güvenliği kapsamında kalmakta. Buna ilişkinde en çok uzun tutukluluk, tutuklama kararlarının gerekçesizliği veya devam eden tutukluluk hallerinin gerekçesizliğine dayanmaktadır. "
Toplantı, bireysel başvurularda görülen sorunların çözümlerine yönelik panellerle devam etti. (DHA)