Ankara'daki tren faciası davası: Sinyalizasyon sistemi olsaydı kaza yaşanmayacaktı

Ankara-Konya seferini yaparken 13 Aralık 2018'de Yenimahalle ilçesinin Marşandiz İstasyonu'nda yol kontrolü yapan kılavuz tren ile çarpışan Yüksek Hızlı Tren'de dokuz kişi hayatını kaybederken, 86 kişi de yaralanmıştı.

Faciadan bir yıl sonra Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, hakkında 'birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istenen 3'ü tutuklu 10 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Faicada hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralananlar ve Birleşik Taşımacılık Sendikası yöneticilerinin de hazır bulunduğu duruşmada, mahkeme heyeti tutuklu sanıklar tren teşkil memuru Osman Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, hareket memuru Sinan Yavuz ve trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey'in tahliyesine karar verdi.

'MESAİ VERİLMEMEK İÇİN GECE ÇALIŞTIRILMIYORUZ'

Trenlerin farklı raylara girmesini sağlayan makası değiştirmeyi unuttuğu için kazanın meydana gelmesine neden olmakla suçlanan tutuklu sanık Tren Teşkil Memuru Osman Yıldırım, "Ben yaptığımı sanıyordum ama yapmamışım. Hat 2 üzerinden gitmesi gereken tren Hat 1'den gittiği için kaza oldu" diyerek kendini savundu.

Makaslarda ısıtma sistemi çalışmadığı için makasların donduğunu belirten Yıldırım, M74 isimli makasın çalışmadığını ve kendisine bunun hiç gösterilmediğini söyledi. Mesai vermemek için gece saat 23.00'dan sonra çalıştırılmadığını belirten Yıldırım, havanın soğuk olması, tek başına çalışması ve kendisine eğitim verilmemesinin hataya neden olduğunu söyledi.

'SİNYALİZASYON SİSTEMİ OLSAYDI KAZA YAŞANMAYACAKTI'

Müşteki avukatların sorularını yanıtlayan Tren Teşkil Memuru Osman Yıldırım, kulübenin M74 makasını görebileceği bir yerde olmadığını, ayrıca kulübede uyarı için kullanılan kırmızı ve yeşil bayrakların olmadığını belirterek teknik eksiklikleri ifade etti. Müşteki avukatlarının makasın düzgün değiştirildiğine ilişkin kontrol sistemini sorması üzerine Yıldırım, elektronik uyarı sistemi sinyalizasyonun olmadığını, sinyalizasyon sistemi olsa kazanın yaşanmayacağını söyledi.

'SİNYAL SİSTEMİ OLMADIĞI İÇİNTAKİP ETME ŞANSIMIZ YOK'

Hareket memuru tutuklu sanık Sinan Yavuz, yaptığı savunmada, sinyal sisteminin olmadığı için fark etme şansının olmadığını itiraf etti:

"Bir treni sevk etmek görevim. Kaza günü ilk iş olarak kılavuz trenini gönderdim. Daha sonra Osman Yıldırım'dan teminat bekledim. Bir müddet sonra Yıldırım beni arayarak M90 makasta kilitleme sesi gelmediği söyledi. Ben de gelmekte olan trene yavaş gelmesini söyledim. Tren içeri girerken teknik telefondan Yıldırım'ı aradım. Makasa buz sıkıştığını temizlediği için sorun kalmadığını söyledi. Kılavuz trenin Eryaman'a geldigi belirtildi. M74 hat 1 ve hat 2'yi ayıran makas. Sistem üzerinden onay vermek gerekiyor. Onayını takip ettim. Bir kaç dakika sonra trafik kontrolü aradı. 06:30 makinistini arayıp treni gönderdim. Sinyal sistemi de olmadığı için fark etme şansımız yok. Takip etme şansımız yok, hangi hattan gittiğini bilmemizin imkanı yok."

SİSTEM OLSAYDI BUGÜN HİÇ BİRİMİZ BURADA OLMAYACAKTIK'

Tutuklu sanık trafik kontrolörü Emin Ercan Erbay da savunmasında sinyalizasyon kusuruna dikkat çekti. Sanıkların itiraflarının ardından, salondan ise sık sık 'sinyalizasyon olsa insanlar ölmeyecekmiş' tepkileri yükseldi:

"Olay günü rutin şekilde başladı. Oturduğum yerden makasın konumunu görmem mümkün değil. Beyanı esas kabul ederim. Her gün yaptığım işi yaptım. Sinyalizasyon sistemi Sincan'da sona eriyor. Benim baktığım panoda trenlerin yönünü gösterir bir sistem yok. Olsaydı zaten bugün hiç birimiz burada olmazdık."

Sanıkların savunmalarının ardından mahkeme heyeti, tren teşkil memuru Osman Yıldırım'ın tutukluluğuna devam karar verirken tutuklu yargılanan hareket memuru Sinan Yavuz ve trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey tahliyesine karar verdi

(HABER MERKEZİ)