Antalya umudunu Ruslara bağladı: 22 Haziran’da Ruslar Türkiye’ye geliyor

Seda TAŞKIN

ARTI GERÇEK- Türkiye’nin ekonomik anlamda en büyük gelir kaynağını oluşturan turizm sektörü diğer sektörler gibi zor günler yaşıyor. Türkiye 15 Mayıs tarihinde 19 ülkeden gelen 81 uçakla turizm sezon açılışını yaptı. Beklenti her ne kadar yüksek olsa da Dev Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu’na göre Antalya’ya gelen turist sayısında ciddi bir düşüş yaşanıyor. En büyük etkilerinden biri ise Rusya’dan Türkiye’ye turist kısıtlaması ve ekonomik kriz.

’RUSYA’DAN TÜRKİYE’YE UÇUŞLAR AÇILIYOR’

Diğer yandan Türkiye turizminin uzun süredir beklediği Rus turist kararını açıklandı. Önceki gün Antalya’ya güvenli turizm uygulamalarını incelemeye gelen Rus heyeti, Rusya’dan Türkiye’ye olacak uçuşların 22 Haziran’da başlayacağı açıklandı.

‘BİRAZ HAYAL SATMAK GİBİ OLUYOR’

Antalya’da turizm sezonunun açıldığını söyleyenlere, "Bu biraz hayal satmak gibi oluyor" diyen Yahyaoğlu, bir rezervasyon düşüşünün de yaşandığını söylüyor. Birçok otelin personelini çağırdığını ancak daha sonra beklemeye aldığını söyleyen Yahyaoğlu, "Otellerin çok az bir kısmı açıldı. Rusya’dan ülkeye uçakların uçmuyor olması ve Avrupa ülkelerinin Türkiye’yi riskli ülke statüsünden çıkarmaması bizlerde belirsizlik yarattı. Turizm sektörünün tek beklentisi Rusya’dan gelecek olacak turist" diyor.

'TURİST ÜLKEYE GELİP DE NE YAPACAK?'

1 Haziran tarihinde ‘normalleşme’ sürecine girildiği yönündeki açıklamalara katılmadığını söyleyen Yahyaoğlu, hala kısıtlamaların devam ettiğini belirtti. Yahyaoğlu, "Hala restoran, kafeler, barlar kapalı. Bu şartlar altında turist gelip de ne yapacak? Turist ölü sokaklarda, ölü şehirlerde mi gezecek? Bir yerde oturup bira içemeyecek mi? Bu kısıtlamalar varken turisti nasıl çağırıyorsunuz?" diye soruyor.

"Öyle iddia edildiği gibi 15 Mayıs tarihinden itibaren Türkiye’de turizm canlanmadı" diyen Yahyaoğlu, umutların Rusya’dan turistlerde olduğunu söylüyor. Yahyaoğlu, "Durum sadece pandemi ile de alakalı değil. Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Ermenistan’a karşı ilişkilerimiz de turizmi etkiliyor" diyor. Turizm çalışanlarının tamamının aşılanmadığını söyleyen Yahyaoğlu sözlerine şöyle devam ediyor:

"Defalarca dile getirmemize rağmen turizm işçileri eğitime alınmadı. Elbette hijyen çok önemli ve turizm çalışanları temizliği bilmiyor değiller. Ama pandemi sürecinde özellikle virüsün bu kadar hızlı yayıldığı bir süreçte hijyen anlayışı aynı değil. Personelin eğitilmesi hem kendi sağlığı hem de hizmet vereceği kişiler açısından çok önemli. Ortada insan hayatı söz konusu ama bu konuda da hiçbir önlem alınmadı. Güvenli eğitim sertifikaları alındı verildi ama burası Türkiye. Burada bunun bir karşılığı var mı, bir bilgilendirme yapıldı mı, tabi ki hayır. İşin gerçeği bu. Bu anlamda personel açısından turizm riskli olmaya devam ediyor."

'VİRÜSTEN Mİ ÖLELİM YAKSA İŞSİZLİKTEN Mİ İKİLEMİ'

Aşı ve eğitimlerin suretle tamamlanması gerektiğine dikkat çeken Yahyaoğlu, Türkiye’de turizme bakış açısının ‘çarklar dönsün’ mantığı ile ilerlediğini belirtiyor. İnsan sağlığının hiçe sayıldığını söyleyen Yahyaoğlu, "Otellerin tam olarak açılmasını otel sahiplerinden çok daha isterim. Milyonlarca turizm sektörü çalışanı işsiz kaldı. Virüsten mi ölelim açlıktan mı ikilemi arasına düştü insanlar. Oteller açılsın gerekirse virüsten ölelim noktasına geldi insanlar. Çünkü çocuklarına ekmek götüremeyen bu insanlar virüs riskini seve seve göze alıyorlar" diyor.

'PARALAR NEREYE GİDİYOR BELLİ DEĞİL'

Turizmin amacının her şeyden önce halka fayda sağlama amacı taşıması gerektiğini söyleyen Yahyaoğlu, "Sadece otellere döviz, euro gelsin bu mantık bizi kurtarmıyor. Turizm sektörü olmazsa olmaz değildir. Turizm halka ülkeye faydalı olmalı. Turizm sadece para getiren bir olgu olarak algılanamaz. Para geliyor ama nereye gidiyor belli değil. Birilerinin cebine para giriyor ama ülkeye bir faydası yok. Bunları maalesef göremiyoruz" diyor.

‘BIRAKIN SOSYAL İHTİYAÇLARI ZORUNLU İHTİYAÇLARIMIZI KARŞILAYAMIYORUZ’

Türkiye’de asgari ücret ile geçinen bir ailenin tatil yapmasının imkânsız hale geldiğini söyleyen Yahyaoğlu, "Böyle bir ülkede beş yıldız, üç yıldız otelde tatil yapmayı bırakın gidip bir çadır alanında kamping yapmak bile imkansız hale geldi. İnsanlar evlerine ekmek götüremiyor. Pandemiden önce Türkiye’de DİSK’in açıklamalarına göre 7 milyon işsiz vardı bu süreçte bu rakam 10 milyonu varan rakamlara ulaştı. Her dört işsizden biri üniversite mezunu. Böyle bir süreçte kim hangi tatilden bahsediyor. Asgari ücret dediğimiz rakam açlık sınırının altında. Bu rakamlar bırakın sosyal ihtiyaçları zorunlu ihtiyaçlarımıza bile yetmiyor" diyor.

Türkiye’ye gelen turist sayısında 2019 Haziran ayı ile 2021 Haziran ayı arasında çok büyük fark olduğunu söyleyen Yahyaoğlu, "2019 yılında Türkiye’ye 16 milyon turist geldi. Bu rakamlarda bütün oteller açıktı. Şimdi otellerin büyük bir kısmı açmamasına rağmen otellerin doluluk oranları yüzde yirmi civarında. Otellerin finansmanını da ihtiyaçlarını da karşılamaz" diyor.

'ABSÜRT BİR YÖNETİM ŞEKLİ VAR'

Devletin sorumluluklarını yerine getirmediğini söyleyen Yahyaoğlu sözlerine şöyle devam ediyor:

"Siyasi iktidar kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin ödeneği diyor ama ortada bir şey yok. Çalışıyor durumda olanlara kısa çalışma ödeneği veriliyor ama asıl işsizler bundan yararlanamıyor. Çalışan durumda olanlara işveren kendisi ödeme yapmalıydı, patronun ödeyeceği parayı işsizlik sigortası ödüyor. Biz bunu bile kar saydık. Hiç olmazsa bu işçilerin iş akdi fes edilmemiş oldu. Yoksa o işçilerin iş akdileri de fes edilecekti. Bu sefer işsizler ordusu 10 milyon yerine 13 milyona çıkacaktı. Buna da şükrediyoruz. İşsizlik sigortası talan ediliyor, amacına hizmet etmiyor. Böylesine absürt bir yönetim anlayışı var. Tedbirler açıklanıyor ama açıklanan tedbirlerin vatandaşa, esnafa, işçiye, köylüye bir faydası yok. Sadece belli iş çevrelerine, belli otel patronlarına kıyaklar yapılmış oluyor. Ama turizm bu değil."