Antep'in en eski yerel gazetesi basılı yayın hayatına son verdi: 'Bu koşullarda gazetecilik yapmak imkansız'
Antep’in en eski yerel gazetelerinden Sabah Gazetesi, 78 yıllık basılı yayın hayatına bugün son verdi. Artı Gerçek'e konuşan Genel Yayın Yönetmeni Nurgün Balcıoğlu, gelinen noktada yerel gazetecilik yapmanın imkansız hale geldiğini söyledi.
Sinan ŞAHİN
ANTEP - Antep'te 1946 yılında 'Gaziyurt' adıyla kurulan ve 2 Şubat 1962'de şu anki ismiyle yayın hayatına devam Sabah Gazetesi, 78 yıllık basılı yayın hayatına bugün nokta koydu. '1946 - 2024' başlığıyla okurlarına veda eden gazete, artık sadece dijitalde yayın yapacak.
40 önce muhabir olarak çalışmaya başladığı Sabah Gazetesi’nin 35 yıldır Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Nurgün Balcıoğlu, bu süreçte ciddi sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldığını anlattı. Ekonomik ve siyasi koşulların hem yerelde hem de ulusalda gazetecilik yapmayı iyice zorlaştırdığını belirten Balcıoğlu, "Ülkenin hem genel siyasi ve ekonomik tablosu hem de yerel bazda soruların katmerlenerek ağırlaşması nedeniyle direnerek ve büyük yüklerin altına girerek devam ettim. 2019 yılında gazetemizin sahibi Aykut Tuzcu'yu kaybettikten sonra bütün yük bana kaldı. Koşullar daha da ağırlaştı. Amacım Sabah'ı 80 yaşına getirip öyle bırakmaktı ama koşullar daha fazla direnmeme müsade etmedi" diye konuştu.
‘BASILI YAYINA SON VERMEMEK İÇİN ÇOK DİRENDİM'
Yerel gazeteciliğin önemine vurgu yapan Balcıoğlu, "78 yıllık bir süreç. Kırk yılımı bu süreçle geçirmişim. Bu noktaya gelmek insanı çok sarsıyor, üzüyor. Basılı yayına son vermemek için çok direndim. İki aydır psikolojik olarak kendime terapi ediyorum. Gazeteyi basan matbaanın kapanma sürecine girdiğini öğrenince dedim ki 'artık daha fazla direnmenin bir anlamı yok.' Her şeyin bir sonu var. Ama dijitalde yayınımızı devam ettireceğiz diye kendimi teselli ediyorum" dedi.
'SON 10 YILDA YAŞANANLARI DARBE DÖNEMİNDE YAŞAMADIM'
12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Sabah Gazetesi'nde çalışmaya başladığını belirten Balcıoğlu, o dönemle bugünü karşılaştırdı:
"1984 yılında Sabah’ta başladım. O süreç, 12 Eylül askeri darbesinin hemen peşinden gelen bir süreçti. Ama şu son 10 yıldaki kadar antidemokratik, hukukun ayaklar altına alındığı, basın özgürlüğü diye bir şeyin kalmadığı bir süreç yaşamadım. Bütün basın emekçileri, mesleğinin sorumluluğunu yerine getirerek gerçek anlamda gazetecilik yapan insanlardan bahsediyorum; Koşullar çok ağırlaştı"
'DEVLETTEN PARA ALAN MEDYA OLMAZ'
Basın İlan Kurumu'nun gelinen noktada bir tahakküm aracına dönüştüğünü dile getiren Balcıoğlu, şunları anlattı:
"Devletten para alan bir medya olmaz. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında belki de iyi niyetle, basın güçlensin, demokrasinin dördüncü ayağı güçlü bir şekilde yaşasın diye bir devlet desteği oluştu. Fakat bu devlet desteği şu anda Demokles’in kılıcı gibi başımızda sallanıyor. Devletten resmî ilan alıyorsunuz sonra da siyasi iktidarın aleyhine yazı yazıyorsunuz. Yazdırmazlar, yazdırmıyorlar. Ben devletten beslenen bir medya kabul edemiyorum. Bu resmî Basın İlan Kurumu son derece çarpık bir sistem yarattı. Basını siyasi iktidarların tahakkümü altına soktu. Bu yaygın basında da böyle yerel basında da böyle."
'BİRLEŞME İLE BİRLİKTE GAZETECİLİK YAPMA KAYGISI KALMADI'
Geçtiğimiz yıl Antep’te yerel gazetelerin birleştirildiğini hatırlatan Balcıoğlu, "Zorunlu ve sancılı bir birleşme aslında. Ayrı fikirlerde ve çizgilerde olan gazeteler için ekonomik kaygılardan dolayı bir birleşme oldu. O gazetelerin ortak ortak bir politikası olması mümkün değil. Bu iş gazeteleri daha da aşağı çekti. Bu koşullarda zaten gazetecilik yapılması olanaklı değil. Yerel medyada gazetecilik yapmak gibi bir kaygı kalmadı. Çünkü resmî ilan sisteminin dışında kalamıyorsunuz" diye konuştu.
'AKP'Lİ BELEDİYELER GAZETECİLERİ MAAŞA BAĞLAMIŞ'
"Bugün iktidardan beslenen bir basın var" diyen Balcıoğlu, şunları dile getirdi:
"Dürüst, gerçek anlamda muhalefet yapan, ülkenin demokrasini, hukukunu savunan bir avuç insan çok ağır sıkıntı içinde yaşıyor. Diğer taraftan bir grup basını devlet besliyor, ihya ediyor. Bunu yerel anlamda da yaşıyoruz. AKP’li belediyeler Gaziantep’teki gazetecileri besliyorlar. Hepsini aylığa, maaşa bağlamışlar. Ben bunu belediye başkanına sorduğumda; ‘Burada siyaset yapıyoruz’ diyor adam. Yani siyaset yapmayı, ahlaksızlığa teşvik olarak anlıyor. Böyle bir siyasi anlayış olabilir mi?"
'YA İKTİDARDAN BESLENECEKSİNİZ YA BENDEN BU KADAR DİYECEKSİNİZ'
Gazetelerin bütün girdilerinin dolara endeksli olduğunu ve maliyetlerin arttığını vurgulayan Balcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Basın İlan Kurumu'ndan aldığınız ilan istihkakı, çalıştırmak zorunda olduğunuz personelin giderini dahi karşılayamacak durumda. Bu koşullarda yerel gazetecilik yapmak imkansız. Ya iktidardan besleneceksiniz veya 'benden bu kadardı' diyeceksiniz."