Asistan hekimler: Çalışma şartlarımız bizi öldürüyor
Diyarbakır Tabip Odası: Asistan hekimlerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için kaç meslektaşımızın daha ölmesi gerekiyor.
ARTI GERÇEK - Sağlık alanında artan iş yükü devam ediyor. Asistan hekimlerin uzun nöbet süreleri ve nöbet ertesi izinlerinin olmaması sorunların başında geliyor. Ankara’da 25 yaşındaki asistan hekim Rümeysa Berin Şen’in 36 saat nöbet tuttuktan sonra aracıyla evine dönerken kamyona arkadan çarparak yaşamını yitirmesi sağlık alanında giderek artan iş yükünü tekrar gündeme getirdi. Sağlıkçılar Türkiye’nin birçok kentinde açıklama yaparak artan iş yükünü dile getirdi. Diyarbakır Tabip Odası asistan hekim Rümeysa Berin Şen’in yaşamını yitirmesi ile ilgili açıklama yaptı.
YAŞA: ÇALIŞMA ŞARTLARIMIZ BİZİ ÖLDÜRÜYOR
Açıklamayı okuyan Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yaşa, asistan doktor Rümeysa Şen’in gün aşırı tuttuğu yorucu nöbetlerin ardından kaza geçirdiğini söyledi. Görüntülerin bunun bir kaza değil, göz göre göre çalışma şartlarının sebep olduğu bir cinayet olduğunu gösterdiğini ifade eden Yaşa, yıllardır ‘Çalışma şartlarımız bizi öldürüyor’ dediklerini ancak hiçbir düzenleme yapılmadığını söyledi. "Asistan hekimlerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için kaç meslektaşımızın daha ölmesi gerekiyor" diye soran Yaşa, "Bir devlet memuru ayda ortalama 168 saat mesai yaparken bir asistan hekimin mesai süresi 360 saati bulmaktadır. Asistan hekimler çoğu branşlarda 36 saate varan sürelerde çalışıyor. Hekimler uykusuz, yorgun geçen gecenin ardından polikliniklerde 100’e yakın hasta muayene ediyor, gözleri uykudan kapanmak üzereyken ameliyata giriyor" diye konuştu.
'UCUZ İŞGÜCÜ OLARAK GÖRÜLÜYORUZ'
Açıklamasında hastalara da seslenen Yaşa, "30 saattir çalışan asistan hekimin 80’inci hastası ya da ameliyat ettiği kişi olmak ister misiniz" diye sordu. Asistan hekimler olarak nöbet ertesi dinlenmeden mesaiye devam ettikleri gibi, bir de gün aşırı nöbetler tuttuklarını ifade eden Yaşa, şunları söyledi: "Bu çok net ki, ucuz işgücü olarak görülüyoruz. Performans sistemi nedeniyle ücret kesintisi yapılacağı zaman akla ilk gelenler hastanenin iş yükünü sırtlayan asistan hekimler oluyor. İnsanca nöbet sayısı ve nöbet ertesi izin hakkını dillendirdiğimizde hocalarımız ve kıdemli asistan hekimler tarafından ‘Biz çalıştık, siz de çalışacaksınız’ yanıtını alıyoruz.
ASİSTAN HEKİMLER TALEPLERİNİ SIRALADI
Asistan hekimler olarak bu düzeni kabul etmeyeceklerini ifade eden Yaşa, taleplerini sıraladı: "Kışkırtılmış sağlık talebinin, basamaklandırılmayan sağlık sisteminin, belirsiz yönetmeliklerin, adaletsiz görev dağılımının yükünü sırtlanmayacağız! Biz asistan hekimler artık yeter diyoruz. Hekimlik yaparken dayatılan insanlık dışı çalışma şartları nedeniyle bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok! Uzmanlık eğitimi almak için geldiğimiz kliniklerde asıl görevimizin öğrenmek olduğunu hatırlatıyor, nitelikli eğitim istiyoruz. İnsanca çalışma koşullarının sağlanmasını adaletsiz görev dağılımına son verilmesini talep ediyoruz! Yataklı kurumlar yönetmeliğinde değişikliğe gidilerek nöbet ertesi izin hakkının ücret kesintisi olmaksızın ön koşulsuz tanımlanmasını istiyoruz. Hatırlatıyoruz: Köle değil uzmanlık öğrencisiyiz, Yorgun hekim, uykusuz hekim, tükenmiş hekim sağlığa zararlıdır!"