Atalay'ın avukatlarından Yargıtay Başsavcısı mütalaasına ilk yorum: Bu, AYM’nin fiilen kapatıldığı anlamına gelir
Ezgi YILDIZ
İSTANBUL - Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen serbest bırakılmayan Can Atalay’ın avukatlarından Deniz Özen ve Akçay Taşçı, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin 'dokunulmazlıktan yararlanamayacağı' yönünde verdiği mütalaayı değerlendirdi. Özen, "Mütalaa doğrultusunda karar verirse bu AYM’nin fiilen kapatıldığı anlamına gelir” ifadelerini kullanırken, Taşçı da “Adalet Bakanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısının söylemlerine paralel bir mütalaa geldi” dedi.
AYM İHLAL KARARI VERMİŞTİ
Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilmesine ve AYM'nin hak ihlali kararına rağmen Gezi tutuklusu avukat Can Atalay tahliye edilmedi. İhlal kararını değerlendiren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye kararı vermek yerine dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdi.
YENİ MÜTALAA NE DİYOR?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Can Atalay hakkındaki mütalaasını Yargıtay 3.dairesine gönderdi. Altı sayfalık mütalaada Atalay'ın yasama dokunulmazlığından yararlanamayacağı ifade edildi.
Kararın detayları için tıklayınız.
AVUKAT ÖZEN: YARGITAY, RESMEN AYM'YE HAD BİLDİRİYOR
Artı Gerçek'e konuşan Atalay'ın avukatı Deniz Özen, “Yargıtay 3’üncü Ceza Mahkemesi resmen AYM’ye had bildiriyor. Bunun hukuken kabul edilir bir yanı yok” dedi.
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin mütalaasında yer alan 14’üncü madde vurgusuna dair de Özen şunları söyledi: "Anayasa maddelerinin yorumlanma yetkisi münhasıran AYM’ye aittir. Dolayısıyla bu tartışmaların hiçbir anlamı yoktur."
Deniz Özen değerlendirmesinin son kısmında ise şunu söyledi:
“Geriye dikkat edilmesi gereken tek bir Anayasa maddesi kaldı o da Anayasa’nın 153’üncü maddesidir. Bu maddenin anlamı da herkes açısından bağlayıcıdır. Dolayısıyla tartışılacak hiçbir şey yok. AYM yok sayılmaktadır. Bu mütalaa doğrultusunda karar verirse bu AYM’nin fiilen kapatıldığı anlamına gelir."
AVUKAT TAŞÇI: ADALET BAKANI VE MHP BAŞKAN YARDIMCISININ SÖYLEMLERİNE PARALEL BİR MÜTALAA
Can Atalay’ın bir diğer avukatı Akçay Taşçı da savcılık mütalaasının kendilerini şaşırtmadığını söyleyerek, “Adalet Bakanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısının söylemlerine paralel bir mütalaa geldi” dedi.
Avukat Taşçı, mütalaanın içeriğine dair şu yorumda bulundu:
“Sanki dünyanın en demokratik ülkelerinden birinde yaşıyormuşuz gibi bir tartışma yaratıyor. Kendilerini İngiliz ve Amerikan hukuk sistemiyle karşılaştıran örnekleri var mütalaada. Fakat Anayasa’nın 153’üncü maddesine ilişkin bir değerlendirme yok. 153’üncü maddede AYM kararlarının tüm idari ve yargı organları açısından da bağlayıcı olduğunu kesin hükme bağlar. Tartışmaya ve yorum açık değildir. Bu hüküm orada olduğu müddetçe AYM kararının uygulanmamak diye bir kavram olamaz bu hukuken olmaz. Fakat karşımızdaki durum fiilen bunun tam tersi.”
‘BU KONU CAN ATALAY'I DA AŞTI, YENİ SORULAR VAR’
Avukat Akçay Taşçı, son gelişmelerle birlikte Türkiye’nin önünde yeni soruların olduğuna vurgu yaptı. Akçay, bu konunun Can Atalay’ı da aştığını ifade ederek soruları ise şöyle belirtti:
“Bugün olduğumuz nokta şu soruları beraberinde getiriyor, ‘AYM karaları uygulanır mı uygulanmaz mı? AYM kararlarına uyulur mu uyulmaz mı? İdari ve yargı makamları mahkeme kararlarına uygulamak yerine direnç gösterdiğinde ortalama bir yurttaşa düşen sorumluluk nedir? Ortalama bir yurttaş mahkeme kararlarına uymak zoruna mıdır değil midir?’ Bu soruların yanıtlarının verilmesi gerek.”
ANAYASA MADDE 14 NEDİR?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Can Atalay hakkındaki mütalaasındaki Anayasa'nın 14. maddesi şöyle:
"MADDE 14- (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.)
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir."
ADALET BAKANI TUNÇ NE DEMİŞTİ?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM’deki yemin töreninin ardından Atalay’ın tutukluluk durumu ile ilgili soru üzerine anayasanın 14. maddesini işaret ederek şöyle konuşmuştu:
“Yargı süreci devam ediyor. TBMM Başkanlığı’na başvurular var. Bu başvurular neticesinde elbette ki o yargı süreciyle ilgili Meclis Başkanlığı gelen cevaplara göre hareket edecektir. Yargıtay’da şu anda hükümlü olarak dosyası devam ediyor ve hüküm verilmiş. Yargıtay’dan gelecek cevaba göre Meclis Başkanlığı hareket edecektir. Biliyorsunuz Gezi davası anayasal düzenle alakalı bir konu anayasanın 14. maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan. Tabii ki bunun takdiri Meclis Başkanlığımız ile Yargıtay arasındaki yazışma sonrasında ortaya çıkacak hususlar.”
ATALAY'IN AVUKATI NE DEMİŞTİ?
14. madde, yasama dokunulmazlığına hiçbir şekilde müdahale edilemeyeceği yönündeki Anayasa’nın 83’üncü maddesiyle çelişiyor. Milletvekillerinin tutuklanmasına dayanak gösterilen Anayasa’nın 14’üncü maddesindesine dair Can Atalay'ın avukatı Deniz Özen “14’üncü maddede belirtilen istisnanın kanuni bir suç tanımı yok” demişti.