Avukat Can Atalay: Bu oyunun bir parçası olmayacağız
Adalet Nöbeti'nin 31. haftasında konuşan Avukat Can Atalay, “Bu oyunun parçası olmayacağız, tarihe not düşmeyeceğiz. Tarihin akışının değiştirilmesi için mücadele edeceğiz” dedi.

HABER MERKEZİ - Hukukçuların, Cumhuriyet davasında yargılanan avukatlarla dayanışmak için başlattıkları adalet nöbeti 31. kez Çağlayan Adliyesi’ndeydi. Themis Heykeli önünde başlayan nöbete, dışarıda yapılan açıklamayla devam edildi. Açıklamada söz alan Avukat Gülendam Şam Karabulutlar, Osman Kavala’nın tutukluluğuna gerekçe gösterilen maddelerin, asıl gerekçe olmadığını belirtti.
"ADALETSİZLİK AKILSIZLIKTIR"
Karabulutlar’ın ardından konuşan Ceza Hukuku Profesörü Avukat Serap Keskin Kiziroğlu, hukukçuların görevinin karanlığa ve hukuksuzluğa karşı mücadele etmek olduğunu ifade ederek konuşmasına başladı: "Hukuk dışı uygulamalara on yıllardır tanık oluyoruz. Hukuk düzeninde tüm kuralların en tepedeki yasa olan anayasaya uygun olması gerekir. Adalet hem bir düşünce hem de bir değerdir. Adaleti akıl, aklı ise bilgi besler. Bilginin ve aklın kullanılmadığı yerde adalet de olmaz. Adaletsizlik akılsızlıktır. Bizler bugün, adına saray kelimesi yakıştırılan adaletin dağıtılması için yapılmış bir adalet sarayı önünde, adalet isteyen hukukçular olarak buradayız. Her şeyden önce birer insan olarak ama ayrıca ve özellikle hukukçular olarak buradayız. Adalet istiyoruz, hukuk devleti istiyoruz."
Toplumun yalnızca temeli adalet olan bir düzende nefes alacağını söyleyen Kiziroğlu, şöyle devam etti: "Hukukçular olarak salt yazan çizen, olumsuz eleştiri hakkını kullanan insanların kalemlerinin silahtan sayılıp terör ve terörist kavramlarının içini boşaltırcasına terörist gibi muameleye tabii tutulmaları adalete ve insanlığa karşıdır, bunu geçmişten beri biliyoruz."
31. Adalet Nöbeti’nde söz alan Avukat Can Atalay ise "Ankara’da direnenlere ev sahipliği yaptığı için tutsak edilmeye çalışılan İnsan Hakları Heykeli gibi Themis Heykeli de 10 yıl sonra direnişin simgesi olacak" dedi. Hukukçuların yürüttüğü mücadelenin, Türkiye’nin geleceğine yazılmış bir mektup olduğunu belirten Atalay, şöyle konuştu: "Tarihe not düşmüyoruz tarihin akışını değiştirmeye kararlı olduğumuzu söylüyoruz. Tiyatronun parçası olmak istemediğimiz için buradayız. Çok karanlık dönemler oldu ama yargı bürokrasisinin bu kadar suça ortak olması belki de ilktir. Bu oyunun parçası olmayacağız, tarihe not düşmeyeceğiz. Tarihin akışının değiştirilmesi için mücadele edeceğiz. Akın Atalay şahsında bir ülkenin adalet özlemini dillendirmek için buradayız. Cumhuriyet davasındaki sanıklardan biri olan meslektaşımız Akın Atalay, 31 Ekim’deki duruşmada olmayacak gerekçelerle tutukluğun devamına karar veren mahkeme heyetini eleştiren beyanlarda bulunduğu için mahkeme ara kararında tutukluluk gerekçesini değiştirdi. 5 duruşma sonra bir sanık söyledi diye bir mahcubiyet hissedilmesini anlarız, belki bu sevindirici olabilir. Ama mahcubiyetle tahliye kararı verilmesi gerekirken sadece tutuk devam kararının gerekçesinin değiştirilmesini anlamayız, kabul etmeyiz. Avukat arkadaşlarımız için burada bulunuyoruz ve adalet istiyoruz. Adalet mücadelesi tüm diğer talepleri kapsar. Şu anki egemen bloğun kapısına dayanır. Tarihin akışını değiştireceğiz, değiştirilmesine katkıda bulunacağız."