Avukatlar Tahir Elçi davası sonrası konuştu: Cinayeti aydınlatmaya yönelik bir irade bu adliyede yok
'Tahir Elçi cinayeti siyasi suikasttır' diyen Davutoğlu’nun dinlenmesi yönünde karar veren mahkeme, diğer talepleri reddetti. Avukatlar, mahkemenin isteksiz tavrının sürdüğünü söyledi.
Remzi BUDANCİR
+GERÇEK-Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015'te Sur ilçesinde silahlı saldırı sonucu öldürülmesi ile ilgili açılan davanın 5’inci duruşması Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tahir Elçi cinayetine ilişkin polis memurları Fuat T., Sinan T. ve Mesut S. ile Uğur Yakışır sanık olarak yargılanıyor.
AVRUPA’DAN ÇOK SAYIDA AVUKAT DURUŞMAYA KATILDI
Duruşmayı Tahir Elçi'nin Kardeşleri Mehmet Elçi, Ömer Elçi, Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Memleket Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Mevlüt Dudu yanı sıra bölge baro başkanları, Elçi Ailesinin avukatları ve çok sayıda yabancı kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı. Duruşmaya katılanlar arasında Uluslararası Tehlike Altındaki Avukatlar Gözlemevi, Sınır Tanımayan Avukatlar Derneği Başkanı ve Avrupa ülkelerin Paris ve Cenevre barolarından çok sayıda avukatta vardı. Tutuksuz yargılana sanıklar polis memurları bulundukları kentlerden SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Duruşma Elçi ailesinin avukatları ve katılan avukatların talepleri ile başladı.
'DAVA TANIĞINI MİT TEHDİT ETTİ'
Avukatların üzerinde durduğu dosyada tanık olarak ifadesi bulunan, savcılık ve polislerin kendisine yönlendirme ifade verdiğini dile getiren Deniz Ataş’ın anlatımlarıydı. Soruşturma safhasında Ataş "Tahir Elçi’yi örgüt mensupları vurdu" şeklinde ifade vermiş, soruşturma bu ifade üzerine yürümüştü. Ancak Ataş daha sonra bu ifadeleri baskı altında verdiğini, savcının "Bu şekilde ifade verirsen seni serbest bırakırız" diye konuştu. Duruşmada söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, bu ana kadar görülen duruşmalarda bir arpa boyu yol alınamadığını hatırlatarak, Tahir Elçi Davası tanıklarından Deniz Ataş’ın avukatlarla yaptığı görüşmeye dikkat çekti. Eren, Ataş’ın MİT elemanları tarafından tehdit edilerek Elçi Cinayetini üstlenmesini istendiğini söyledi.
'DAVUTOĞLU DİNLENMELİ'
Eren’in dikkat çektiği bir başka konu dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun "Tahir Elçi cinayeti siyasi suikasttır" açıklamasının ardından Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini yönünde taleplerinin reddedilmesiydi. Bu taleplerini tekrar sıralayan Eren, Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesi taleplerinin reddedilmesinin mahkeme heyetinin davayı çözme konusunda isteksiz tutumuna bağladı. "Davutoğlu bize göre sanık" diyen Eren, "Çünkü ‘bu bir siyasi suikasttır’ diye tanımladı Tahir Elçi cinayetini. Bu tanıkla ilgili talebimizi reddetmeniz davaya olan tutumunuzu ortaya koyuyor. Biz maddi gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz" diye konuştu.
'SAVCI SANIK OLMALI'
Elçi ailesinin avukatlarından Orhan Kemal Cengiz, Elçi cinayetinin örtbas edilmeye yönelik bir çabanın olduğuna dikkat çekti. Bu yönde bir iradenin olduğunu ifade eden Cengiz, "Adaletin tecelli ettiğinin görülmesi gerekir. Bir baro başkanına borcumuz var, borcumuzu ödemek istiyoruz" dedi. Avukat Erdal Doğan ise mahkemenin tutumunu eleştirdi. Mahkeme heyetine "Soruşturması olmayan bir dava görüyoruz" diyen Doğan, "Savcı’nın da sanık olması lazım. Bolu F Tipi’ne giden kişiler de sanık olmalıydı. Bunu yapmıyorsanız, isteksiniz. Davutoğlu’nun tanıklığını kabul etmiyorsunuz. Burada bir dava görülmüyor. Eğer üzerinizde baskı varsa bu davadan çekilebilirsiniz. MİT ve istihbarat kurumlarının bağlı olduğu dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun talebe rağmen dinlenilmemesi nedeniyle gerçek bir yargılama yapılmıyor" dedi.
'DELİLLER KARARTILDI'
Avukat Mahsuni Karaman, ise Tahir Elçi cinayeti ile ilgili İçişleri Bakanlığı, Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan rapor üzerinde durdu. Bu raporun 6 yıl kendilerinden saklandığını hatırlatan Karaman, "Deliller karartıldı. Siz Tahir Elçi cinayetini araştırmıyorsunuz. Araba Kazasında yaşamını yitirseydi, şuan önünüzdeki iddianameden daha nitelik bir iddianame olurdu" dedi. Karaman, ayrıca o tarihte kendisinin yaşadığı bir olayı da anlattı. Tahir Elçi cinayetini araştırmadığını, soruşturmada dosyanın araştırılması taleplerine karşı dönemin başsavcısı tarafından tehdit edildiğini anlattı.
'ÖLDÜRÜLEN KÜRT AVUKATLARIN FAİLLERİ BULUNMUYOR'
Diyarbakır eski Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar’da deliller karatıldığını olay keşif yapılmasının engellendiğine dikkat çekti. Kürt avukatların sürekli hedefte olduğunu anlatan Aktar, "Öldürülen Kürt avukatlar dosyasında devletin failleri bulmamaya yönelik irade ortaya koyuyor" dedi. Elçi cinayetinin aydınlatılmamasına tepki gösteren Aktar, "O kurşun hepimizin ensesine sıkıldı, hepimizin ensesinde duruyor" dedi.
DAVUTOĞLU TANIK OLARAK DİNLENECEK
Elçi ailesinin ve katılan avukatların taleplerini sıralamasının ardından duruşma savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun dinlenilmesi ve sanıkların duruşmada hazır bulunmaları yönündeki taleplerin reddedilmesini istedi. Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, uzun süredir istenen Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesine yönelik talebi kabul etti. Dosyada bulunan ihbar mektubu gönderen polis memurunun dinlenmesine yönelik talebi reddeden mahkeme, duruşmayı 23 Kasım 2022 tarihine erteledi.
'CİNAYETİ AYDINLATMAYA YÖNELİK BİR İRADE BU ADLİYEDE MAALESEF YOK'
Duruşmanın ardından avukatlar ve Elçi ailesi Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Yargılama aşamasında bu güne kadar sıraladıkları taleplerinin hiç birinin kabul edilmediğini ifade eden Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, "Cinayeti aydınlatmaya yönelik bir irade bu adliyede maalesef yok" dedi. Soruşturma aşamasında günümüze yapılan tüm yargılamalarda bu iradenin olmadığını defalarca mahkeme heyetine söylediklerini ifade eden Eren, "Biz maddi gerçeğin açığa çıkmasını istiyoruz. Tahir Elçi cinayetinin bütün yönleri ile aydınlatılmasını istiyoruz. Tahir Elçi cinayetinin sadece o gün orada o sokakta yaşananlarla sınırlı olmadığını çok iyi biliyoruz. Tahir Elçi’nin İstanbul’dan başlayan, televizyon programında sarf ettiği sözlerden sonra başlayan linç kampanyasına, başlayan yargı tacizine, yargı tehdidinden, hakkında verilen kararlara kadar bu süreçlerin tek tek irdelenmesi gerekiyor" dedi.
'DAVUTOĞLU’NU DİNLEME KARARI OLUMLU'
Bu gün hem kendisinin hem de meslektaşlarının bir çok talepte bulunduğunu ifade eden Eren, mahkemenin bu taleplerden bir kısmını kabul ettiğini söyledi. Henüz kabul etmediği ve önemli olan bir çok taleplerinin de olduğunu hatırlatan Eren, "Ama özellikle o dönemin başbakanı olan Ahmet Davutoğlu’nun tanık sıfatıyla dinlememesi yönünde karar verilmiş olması önemli bir gelişme" dedi. İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin hazırladığı raporun önceki celseye gönderildiğini hatırlatan Eren, ancak bu raporla ilgili bir çok eksikliğin olduğunu hatırlattı. Eren, şunları söyledi: "Rapor ekleri olmaksızın geldi. O dönem, cinayetin işlendiği dönem iki örgüt mensuplarını takip eden istihbarat birimi üyesi güvenlik elemanlarının, yine söz konusu güne ilişkin ihbar mektubunu yazan kişinin dinlenmesine yönelik taleplerimiz ise reddedildi. Bizler ömrünü cezasızlıkla mücadeleye adamış Tahir Elçi dosyasının cezasızlıkla sonuçlanmaması için mücadelemizi kararlıkla sürdüreceğiz."
'MAHKEME TAVRINI SÜRDÜRÜYOR, TALEPLERİMİZ REDDEDİLİYOR'
Davutoğlu’nun dinlenme yönünde taleplerinin kabul edilmesini olumlu olduğunu ifade eden Avukat Kemal Cengiz, ancak ana taleplerinin tekrar reddedildiğini ve mahkemenin isteksiz davranma davranışının devam ettiğini hatırlattı. Reddedilen talepleri ile ilgili konuşan Cengiz, şunları söyledi: "İhbarda bulunan bir polis memuru var. Onun dinlenmesi yönünde taleplerimiz reddedildi. İstihbarat görevlerinin eylemlerine ilişkin soruşturma yürütülmesini, onların dinlenmesini istedik. O da reddedildi. Dolaysıyla mahkeme ana tavrını devam ettiriyor. Bizim getirildiğimiz temel eleştiri, soruşturma konusunda istikrarlı davranmaması, maddi gerçeğe ulaşma konusunda bir irade ortaya koymaması sorunu maalesef devam ediyor. Bir anlamda ittire kaktıra giden bir dava süreceği ile karşı karşıyayız."