Aydınlık'ta ne oluyor?

HABER MERKEZİ- Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in CHP'nin başlattığı Adalet yürüyüşünü hedef alan sözlerini ağır bir şekilde eleştiren Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Keskin, Temmuz ayında partiyle yollarını ayırmıştı. Şimdi de geçen yıl partideki görevini bırakan ancak Görev Medya Grup Başkanlığı'nı yürüten İsmail Hakkı Pekin, istifa ettiğini açıkladı.

Oda tv'de yer alan 'Aydınlık hareketinde deprem' başlıklı haberde Pekin ile Perinçek'in yollarının nasıl ayrıldığı yer aldı.

"Ergenekon davasında 7,5 yıl ceza alan eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, 5 Eylül 2011’den 5 Ağustos 2013’e kadar tutuklu kaldı. 2015 yılında İşçi Partisi üyesi oldu. İşçi Partisi’nin isim değiştirip Vatan Partisi yapıldı. Bu dönemde Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Pekin, Fethullah Gülen Cemaati'nin yayın organı Zaman gazetesine konuşmuştu. Pekin’in, sanığı da olduğu Ergenekon davasıyla ilgili Cemaat'in görüşlerine destek veren açıklamalarda bulunması tepki çekmişti. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de, Zaman gazetesine verdiği röportajda söylediği sözlerle tartışma yaratan Yardımcısı İsmail Hakkı Pekin'e sahip çıkmıştı. Perinçek "Arkadaşım İ. Hakkı Pekin’in ön cephedeki duruşu" başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Daha sonra ise Vatan Partisi'nin önemli isimlerinden Pekin, Genel Başkan Yardımcılığı, Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanlığı, Talat Paşa Komitesi Başkanlığı ve partideki diğer görevlerinden istifa etmişti. Pekin, Aydınlık hareketinin yayın organlarının tepe yöneticilerinden biri olarak görevine devam ediyordu.

AYDINLIK VE ULUSAL KANAL’IN "PEKİN" HABERİ

İsmail Hakkı Pekin’le ilgili Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’da yer alan sıcak bir haber dikkat çekti. Bugünkü Aydınlık gazetesinde ve dün de Ulusal Kanal ekranlarında yer alan haberde, Görev Vakfı Başkanı Mustafa Pamukoğlu’nun yazılı bir açıklamasına yer verildi.

Açıklamada Ulusal Kanal, Aydınlık gazetesi, Kaynak Yayınları ve Teori Dergisi şirketlerinin Medya Grup Başkanlığı görevini yürüten İsmail Hakkı Pekin ile yolların ayrıldığı belirtildi. Ayrılığa gerekçe olarak da işletme yönetimi konusunda oluşan fikir ayrılıkları gösterildi.

Açıklamada "Sayın Pekin'e yeni iş yaşamında başarılılar dileriz" ifadeleri yer aldı.

PEKİN’DEN O HABERLERE YANIT

Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın bu haberine İsmail Hakkın Pekin’den yanıt geldi. Pekin’in yazılı açıklamasında, "Aydınlık Gazetesinin 06 Ağustos 2017 tarihli nüshasının 7nci sayfasına ve Ulusal Kanalın 05 Ağustos 2017 günkü 19.00 haber bülteninde yer alan ‘İsmail Hakkı Pekin Görevinden Alındı’ başlıklı haber gerçeği yansıtmamaktadır" denildi. "Ben gördüğüm lüzum üzerine istifa ettim ve istifa dilekçemi Vakıf Başkanına gönderdim" diyen Pekin açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Görevden alınmam söz konusu olmayıp istifa etmem yani görevi kendi isteğimle bırakmam söz konusudur. Aynı gün Vatan Partisinden de istifa ettim ve istifa dilekçemi ilgili mercilere gönderdim. Vatan Partisi ve Medya grubu ile bir ilişkim kalmamıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

PEKİN, GEÇEN YIL GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞINI BIRAKMIŞTI.

İsmail Hakkı Pekin, Eylül 2016'da Genel Başkan Yardımcılığı, Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanlığı, Talat Paşa Komitesi Başkanlığı ve partideki diğer görevlerinden istifa etmişti. Pekin, o gün bir medya grubu kurulduğunu, iş yükü nedeniyle kendisinini istifa ettiğini söylemiş ve 'Medya grubunun başına getirildim' demişti:

"İkisini beraber yürütemiyorum. Onun için partideki görevlerimden kendi inisiyatifimle ayrıldım. Parti üyesiyim. Ancak şimdi Görev Medya Grubu başkanıyım. Bu medya grubunda Ulusal Kanal, Aydınlık, Kaynak Yayınları, Teori dergisi, Ütopya dergisi gibi yayınlar bulunuyor."

HAKKI KESKİN DE SERT ELEŞTİRİLERLE AYRILMIŞTI

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakkı Keskin, de partinin son dönemdeki politikalarını sert ifadelerle eleştirdiği bir mektupla genel başkan yardımcılığı ve parti üyeliğinden istifa etmişti.

Keskin, özellikle Doğu Perinçek'in CHP'nin başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'nü hedef alan sözlerini ve izlenen siyasi çizgiyi kabul edemeyeceğini vurgulamış, Aydınlık gazetesinde yazmayı da ‘derin görüş farklılığı nedeniyle’ sürdüremeyeceğini duyurmuştu.