Ayhan Bora Kaplan soruşturması | Avukat Gökmen: Aralarında açığa alınan polislerinde bulunduğu kişiler bana kumpas kurdu

Ayhan Bora Kaplan soruşturması | Avukat Gökmen: Aralarında açığa alınan polislerinde bulunduğu kişiler bana kumpas kurdu
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında Avukat Osman Gökmen, kendisine kumpas kurulduğu iddiasıyla aralarında emniyet müdürü Alp Arslan ve Oben Özay’ın da bulunduğu çok sayıda kişiden şikayetçi oldu.

Artı Gerçek - Yurtdışına çıkmaya çalışırken yakalandıktan sonra organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan ve Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakın olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında Avukat Osman Gökmen, açığa alınan eski Asayiş Müdürü Oben Özay’ın kendisine ait ofisi usulsüz şekilde baskına uğrattığını, Arslan’ın da “Bu işleri Oben yaptırıyor, onu şikâyet etsin, 10 milyon lira hazırlasın bu iş tatlıya bağlansın” dediğini öne sürerek şikayetçi oldu.

T24’ten Asuman Aranca’nın haberine göre; Avukat Osman Gökmen, emniyete giderek, kendisine kumpas kurulduğu ve bu şekilde hakkında usulsüz işlemler yapılarak dava açılmasına neden oldukları iddiasıyla aralarında emniyet müdürü Alp Arslan ve Oben Özay’ın da bulunduğu çok sayıda isimden şikayetçi oldu.

Gökmen, ağırlıklı olarak icra hukuk alanında çalıştığını, avukatlık mesleği dışında araba ve ticari araç ticareti yaptığını belirttiği ifadesinde, bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığı Ahmet Gündüz isimli kişinin, kendisine Reis diye hitap ettiği Alp Arslan ve çok sayıda emniyet mensubu ile bürokratı tanıdığını söyleyerek, aralarında dostluk oluşturduğunu söyledi. Bir süre sonra Gündüz’ün kendisinden 7 kilo altın borç aldığını ancak bunu ödemediğini öne süren Gökmen, bu kişinin daha sonra kendisini ‘Emniyette dosyan var, galericilere operasyon yapılacak, sen bu dosya içerisinde varsın’ diyerek borçlarını sürekli ertelediğini kaydetti.

'PARAMI İSTEDİM, TUTUKLANDIM'

Gökmen, avukat olmasına karşın bu söylemlerden tedirgin olduğunu, Gündüz’ün telefonla görüntülü şekilde kendisini aradığını, ‘birilerini darp ediyormuş, öldürüyormuş’ gibi gösterdiğini, ‘kendisine bu görevi devletin verdiğini, özel bir görevinin olduğunu’ söyleyerek tedirgin etmeye devam ettiğini aktardı. Gündüz’ün, başka isimler adına düzenlenmiş 3 farklı sahte kimlik taşıdığını, bu kimliklerden bazıları adına açılmış banka hesapları olduğunu da öne süren Gökmen, verdiği borçları ne olursa olsun ödemesini istediğini söyleyince başına bazı olaylar geldiğini ve 7 ay tutuklu kaldığını belirtti.

'USULSÜZ ARAMA YAPTILAR'

Gökmen ifadesinde, Ankara Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliğinde görevli bazı polislerin 30 Haziran 2021 tarihinde bürosunun bulunduğu adrese gelerek, buraya ve yaptığı araç ticareti kapsamında kendisine ait olan araçların bulunduğu alanda usulsüz ve yasaya aykırı biçimde arama yapmaya çalıştıklarını öne sürdü. Polislerin, hukuk bürosu çalışanlarına ‘Açın burayı arama yapacağız’, demeleri üzerine olaydan haberinin olduğunu ve büroya geldiğini kaydeden Gökmen, “Savcılığın talimatının olup olmadığını, konunun ne olduğunu, arama kararının olup olmadığını sordum, henüz savcıya haber vermediklerini, telefonla ihbar geldiğini ve direkt buraya geldiklerini, arama kararı olmadığını söylediler. Bunun üzerine, buranın bir avukatlık bürosu olduğunu, aramak istedikleri garajın da avukatlık bürosuna ait olduğunu, içeride araçlarımın ve müvekkillere ait dosyalarımın bulunduğunu söyledim. Ancak ısrarla arama yapmak istediklerini söylediler. Karşı çıkmama rağmen garaj içerisine girip hukuksuz bir şekilde arama yaptılar” dedi. Gökmen aramaya ilişkin video kaydının da teslim etti.

'İSTEDİĞİNİ VERİRSİN, İŞ TATLIYA BAĞLANIR'

İfadesinin devamında, aramaya ilişkin tutulan tutanağın da gerçeğe aykırı olduğunu belirten Gökmen, Emniyet Müdürü Oben Özay tarafından sonradan istenen arama kararının da Sulh Ceza Hakimliğince reddedildiğini anlattı. Gökmen, usulsüz işlemlerin devam ettiği sırada arama yapan polislerden birinin yanına gelip kamera kayıt cihazını kapattığını ve “Sizi, telefonla Asayiş Müdürümüz Oben bey ile görüştürelim, bu konu onun tarafından kapanır, istediğini verirsin iş tatlıya bağlanır” dediğini öne sürerek, “Bu görüşmelerin hepsine ait ses kaydı ve fotoğraflar varken, Emniyet tarafından telefonlarıma el konulması sonucunda tümü silinmiştir” ifadelerini kullandı.

'10 MİLYON LİRA HAZIRLA'

Bir gün sonra yine polislerin ofisi etrafına geldiklerini ve bir çalışanının GBT sorgusunu yaptıklarını iddia eden Gökmen, polis amiri olduğunu söyleyen kişinin, çalışanına hitaben ‘Ben oto hırsızlık amiriyim, istediğim yerde istediğim kişiye kimlik sorar, GBT’sini yaparım, bu ekmeği tek başınıza mı yiyeceksiniz? Biz ekmeğini yiyeceğimizi, çayını içeceğimizi biliriz’ dediğini öne sürdü. Gökmen, kargaşa devam ederken Ahmet Gündüz’ün yanına geldiğini ve sürekli polislerle irtibatta kaldığını da iddia ederek, “Gündüz, birileri ile telefon görüşmeleri yapmış ve sürekli telefon görüşmesi yaptığı kişiye Reis Alp Arslan diye hitap etmiştir. Reis diye görüştüğü kişiden sonra bana hitaben ‘Osman bu işlerin hepsini Oben yaptırıyor, Reis Oben’i şikayet etmeni ve 10 milyon hazırlamanı ve bu işlerin tatlıya bağlanmasını istiyor’ demiştir” ifadelerini kullandı.

'SEVGİLİSİNE ARABA HEDİYE EDİLDİ'

Gökmen ifadesinde, Ahmet Gündüz isimli kişi hakkında da çarpıcı iddialarda bulundu. İfadesinde “Gündüz’ün Emniyet Müdürlüğüne girişlerinde hiçbir zaman aramaya tabi tutulmadığını, sürekli yurtdışına operasyona gidiyorum diyerek fotoğraf paylaştığını, hatta bu fotoğrafların bazılarının da mezara indirdiği kişilerin fotoğrafları olduğunu” ileri süren Gökmen, “Sonradan Ahmet Gündüz’ün, avukat olan sevgilisine araba hediye edilen kişinin de Alp Arslan olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım” dedi.

DEKONT TESLİM ETTİ

Gündüz ile tanışmasını sağlayan Ali Korç isimli kişinin de emniyette rüşvetle iş yürüten biri olduğunu belirten Gökmen, Korç’un oğlu tarafından bir dönem Silah Ruhsat Şube’de müdür olan Ercan Koçak’ın eşine gönderilen 147 bin liralık paraya ilişkin dekontu da ifadesi sırasında teslim etti.

'EVİMİN VE OFİSİMİN ÖNÜNDE İKİ EKİP BEKLEDİ, ŞİKÂYETTEN VAZGEÇTİM'

Gökmen, ofisindeki usulsüz aramaya ilişkin aynı gün suç duyurusunda bulunduğunu, ancak dosyanın hiçbir işlem yapılmadan kapatılmak istendiğini, daha sonra mahkeme kararıyla adli ve idari soruşturma başlatıldığını anlattı. Şikayetinden sonra sürekli evinin ve ofisinin önünde iki ekibin beklediğini ve yüksek sesli konuşmalar yapıldığını aktaran Gökmen, şunları söyledi:

“Bu baskı ve tacizlere daha fazla göğüs geremeyerek şikâyetten vazgeçmek zorunda kaldım. Ancak sonrasında bu arama işlemi ile başlayan tüm işlemlerin hakkımda soruşturma ve cezai isleme dayanak olacak delil elde etme amacıyla yapıldığını öğrendim. Yapılan işlemlerde birçok hukuk ve etik dışı hususlar bulunmaktadır. Öncelikle bir soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülmektedir. 31 Aralık 2021 tarihinde yılbaşı günü özellikle seçilerek gözaltına alındım, sonraki günlerin tatil olması gerekçe gösterilerek hiçbir işlem yapılmadı ancak avukat sıfatıyla takip ettiğim icra dosyaları borçluları emniyet personelince tek tek aranarak, şikayetçi olmaları için emniyete çağırıldı, aleyhime delil oluşturulmaya çalışıldı.

'ÖNCE SERBEST BIRAKILDIM SONRA AYNI HÂKİM TUTUKLAMA VERDİ'

İfade işleminin ardından Sulh ceza hakimliğine sevk edilerek serbest bırakıldım. Ancak sulh ceza hâkimi hakkında benden para aldığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Ben sulh ceza hakimini ilk kez sorgu sırasında görmüştüm. Savcılığın bu karara yaptığı itiraz da Asliye Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Daha sonra bir şikayetçinin beyanı ile 30 Mart tarihinde ofisimde yeniden arama yapılarak gözaltına alındım. İfade işlemi sonrasında çok manidar şekilde, hakkında daha önce benden para aldığı iddiasıyla soruşturma açılan Sulh Ceza Hakiminin nöbetine denk getirildim ve bu hâkim tarafından tutuklandım. Emniyet mensuplarınca yere yatırılarak görüntülerim çekildi ve basına servis edildi. Kaçarken yakalandı diye haberlerim yaptırıldı."

Kendisine kumpas kurulduğunu, aleyhinde beyanda bulunmak istemeyenlerin de tutuklandığını öne süren Gökmen, tutuklanmasına neden oldukları gerekçesiyle Emniyet müdürleri Alp Arslan, Oben Özay, Komiser Yardımcısı Hacı Çağrı Kılıç, polis memurları İsmet Ertekin ve Yakup Deniz ile soy isimlerini bilmediği Kemal ve Metin isimli polislerden şikayetçi oldu.

NE OLMUŞTU?

Ankara’da “Kaplanlar” olarak bilinen suç örgütünü yönettiği iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan ve adamları hakkında yürütülen soruşturmada yeni bir gelişme yaşanmıştı. Aralarında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde önemli görevlerde bulunan emniyet müdürlerinin de olduğu dokuz polisin “suç örgütü” iddiasıyla açığa alındığı öne sürülmüştü.

İddiaya göre aralarında eski Ankara Asayiş Şube Müdürü Oben Ö., eski Pasaport Şube Müdürü olan Ankara Kazan Asayiş Şube Müdürü Ercan K., eski Suç Örgütleri Ekipler Emiri Başkomiser Ercan K., eski organize ekipler komiseri Onur A., eski Organize Şube Ekipler Amirliği'nde görevli polis memuru Önder P.’nin de olduğu isimler açığa alınmıştı.

AYHAN BORA KAPLAN KİMDİR?

Ankara’da “Kaplan grubu” olarak bilinen ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan tutuklanan Ayhan Bora Kaplan, ticari hayatı ile dikkat çekiyor.

Emniyet ve yargıdaki bağlantılarına yönelik iddiaların dikkat çektiği ve Eski Bakan Soylu'ya yakın olduğu söylenen Kaplan'ın 15 yıl içerisinde Ulus’ta bir telefoncu dükkanından 15 milyon lira sermayeli zincir şirkete ulaşan ticari gelişimi dikkat çekiyor.

Ayhan Bora Kaplan'ın ismi, emniyette Soylu'ya yakınlığı, yargıda ise Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman'a otomobil ve ev satın aldığı iddiaları ile gündemde yer alıyor. (Kaynak)

Öne Çıkanlar