AYM’den HAGB başvuruları için ihlal kararı
Artı Gerçek - Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya, Yeni Yaşam gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Osman Akın ve Cumhuriyet Gazetesi avukatlarından Abbas Yalçın’ın da aralarında olduğu 300'den fazla isim, haklarında verilen "Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)" kararlarına karşı 2014-2021 tarihleri arasında Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu.
AYM, farklı tarihlerde yapılan söz konusu başvuruları karara bağladı. AYM, başvurucuların "ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının" ihlal edildiğine karar vererek, ihlalin ortadan kaldırılması için başvurucuların yeniden yargılanmasına hükmetti.
TAZMİAT TALEBİNİ REDDETTİ
AYM, tazminata ilişkin talepleri ise reddetti. AYM kararında, “Başvurucular, çeşitli şekillerde açıkladıkları düşünceleri veya katıldıkları toplantıdaki ve gösteri yürüyüşlerindeki eylemleri nedeniyle hapis ya da adli para cezalarıyla cezalandırılmış ancak HAGB kararı verilerek beş yıl süreyle denetim altına alınmıştır. Bu nedenle söz konusu HAGB kararlarının tümünün başvurucuların ifade özgürlükleri ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarına müdahale oluşturduğu sonucuna varılmıştır” denildi.
Kararda, HAGB’nin başvurucuların Anayasal haklarına yönelik ihlallerin önüne geçemediği vurgulandı.
Kararda, derece mahkemelerinin HAGB kararlarına dair gerekçelerine işaret edilerek, söz konusu gerekçelerin "ikna edici olmaktan uzak ve keyfî kararlar verildiğinin göstergesi" olduğu kaydedildi
İhlallerin önlenmesi için mevcut sistemin yeniden ele alınmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayan AYM, “Hiç şüphesiz cezaların bireyselleştirilmesi hususunda benimsenecek devlet politikasının önemli bir parçası olan kanuni düzenlemeleri yapmak yasama organının takdirindedir. Sonuç olarak yasama organı tarafından yapılacak düzenlemenin yeni ihlallerin önüne geçilmesi bakımından büyük bir önem taşıdığına işaret etmek gerekir" ifadelerine yer verdi.
AYM kararında, ayrıca HAGB kurumunun uygulanmasından kaynaklanan müdahalelerin “kanunilik ölçütünü sağlamadığı" vurgulandı.(MA)