AYM’den 'plastik mermi' kararı

Anayasa Mahkemesi polisin attığı plastik mermi ile gözünden yaralanan Pınar D.’ye 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

AYM’den 'plastik mermi' kararı

Esra KOÇAK MAYDA

ARTI GERÇEK - 2007 yılında Çukurova Üniversitesi’nde gerçekleşen protesto gösterilerine polis plastik mermi ile müdahale etmiş, olay sırasında öğrenim gördüğü Mimarlık Fakültesine gitmekte olan Pınar D., bu mermilerin gözüne isabet etmesi sonucu yaralanmıştı. Hastaneye kaldırılan Pınar D., gözünden üç kez ameliyat olmuştu.

Pınar D.’nin gözünden yaralanarak mağdur olmasına neden olan olay hakkında yapılan suç duyurusu sonrasında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Olayda yaralanan öğrenciler ile kolluk kuvvetlerinin ifadelerini aldı.

EMNİYET POLİSLERİ TESPİT EDEMEDİ

Emniyet Müdürlüğü Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda silahı kullananan polislerin tespit edilemediğini belirterek, "Envanterlerinde boyalı plastik top atan silahlar bulunan Terörle Mücadele, Güvenlik ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüklerince olaya müşterek müdahalede bulunulduğu, bu silahları hangi personelin kullandığına dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, söz konusu silahların kişisel zimmet yapılan silahlardan olmayıp göreve sevk sırasında yeter sayıdaki personele verildiği ve olay tarihinde kamera ile görüntü tespitinin yapılmadığı" görüşüne yer verdi.

Adana Emniyeti daha sonra savcılığın talebi üzerine, söz konusu müdahalenin yaşandığı gün 1500 polisin görev yaptığını belirterek sadece olayla ilgili tutanağın altında imzası olan polislerin isimlerini savcılığa bildirdi.

SAVCILIK KARARINI YEREL MAHKEME BOZDU

İfadesi alınan Çevik Kuvvet polisleri plastik mermi kullanmadıklarını söyledi. Bunun üzerine Adana Cumhuriyet Başsavcılığı polis memurları hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Yapılan itiraz üzerine Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi hangi polisin plastik mermi atarak Pınar D.’nin yaralanmasına sebep olduğunun tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kapatılmasının, hukuk ve vicdan kurallarına uygun olmadığını belirterek Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını bozdu.

Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi Pınar D.’ye aralarında sanıkların da bulunduğu 80 kişinin fotoğrafını göstererek faili tespit etmesini istedi ancak D., aradan geçen zaman nedeniyle fotoğraflardan teşhis yapmasının mümkün olmadığını ifade etti.

SANIKLAR BERAAT ETTİ

Yargılama sonrasında mahkeme suçun işlendiğinin ve faillerinin sabit olmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatına karar verdi.

Mahkemenin beraat kararının ardından Pınar D., 2015 yılında AYM’ye başvurdu. Pınar D., maruz kaldığı eylem nedeniyle bir gözünü hala kullanamadığını, olay hakkında yürütülen soruşturmada hangi kolluk görevlisine boyalı plastik top atan silah verildiğinin tespit edilemediğini, soruşturmanın makul bir sürede tamamlanamadığını, kolluk görevlilerinin en azından ihmal derecesindeki kusuru nedeniyle vücut bütünlüğünün zarar gördüğünü ve eziyet çektiğini belirterek adil yargılama hakkının ihlal edildiğini belirtti.

İNSAN HAYSİYETİ İLE BAĞDAŞMAYAN MUAMALE

Anayasa Mahkemesi, olayı Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı kapsamında değerlendirdi. AYM, daha önce verdiği kararlarda, bir soruşturma açılmayacağı, soruşturmada ilerleme olmadığı, etkili bir ceza soruşturması yapılmadığı ve ileride de böyle bir soruşturmanın yürütüleceği konusunda en ufak gerçekçi bir şans olmadığı anlaşıldığı andan itibaren, bireysel başvuruların kabul edilebileceğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi kararında "Toplumsal olaylara müdahale sırasında kolluk görevlilerinin kontrollü hareket etmesi ve müdahaleyi gerektiren durumu yaratan kişiler dışındakilerin müdahaleden etkilenmemesi için gerekli tedbirleri alması beklenir. Doğrudan silah kullanımı sonucu meydana gelen olaylarda güç kullanımının Anayasa’nın 17. maddesine göre başka bir çarenin kalmadığı zorunlu bir durumda ve ölçülü bir şekilde gerçekleştiğinin soruşturma makamlarınca resen ortaya konulması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

AYM kararında şu ifadelere yer verdi:

"Olay sırasında bir koşuşturma yaşandığı anlaşılmakta ise de bu kargaşa ortamı, kolluk görevlilerinin kontrollü hareket etme ve müdahaleyi gerektiren duruma yol açan kişiler dışındakilerin etkilenmemesi için gerekli tedbirleri alma yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır.

Sonuç olarak kolluk görevlilerinin başvurucunun müdahaleden etkilenmemesi için gerekli tedbirleri almadığı ve olaya müdahaleleri sırasında kontrolsüz bir şekilde, hedef gözetmeden boyalı plastik top atan silahı kullanarak başvurucunun yaralanmasına sebep olduğu kanaatine varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir."

FAİLİN TESPİTİ MÜMKÜN

Ayrıca AYM kararında plastik merminin hangi polis tarafından atıldığının tespit edilebilir olduğuna dair şu değerlendirmeye yer verildi:

"Hangi sivil giyimli polislere boyalı plastik top atan silah verildiği, hangi sivil giyimli polis memurlarının bu silahı almak için sertifika aldığı hususlarının tespiti, başvurucunun yanında olan kişinin belirlenerek ifadesinin alınması ve tespit edilen kolluk görevlilerinin teşhis ettirilmesi suretiyle failin tespiti mümkün iken Cumhuriyet Başsavcılığı daimî arama kararı vermiştir."

AYM dava sürecinin zamanaşımına uğramış olmasına ilişkin de kararında şunları söyledi:

"Başsavcılık, failin tespiti için zaman zaman düzenlenen kolluk tutanaklarını soruşturma evrakı arasına almak dışında herhangi bir işlem yapmamıştır. Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucu açılan kamu davası, fail tespit edilmeden açıldığı için beraat kararıyla sonuçlanmıştır. Ceza Mahkemesinin gerçek fail/faillerin tespiti için yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada da daimî arama kararı verilmiş ancak aradan geçen on yılı aşkın süreye rağmen soruşturma sonuçlandırılamamıştır. Sonuç olarak soruşturmanın makul özen ve süratle yürütüldüğünü, olayı aydınlatabilecek ve sorumluların belirlenmesini sağlayabilecek bütün delillerin toplandığını söylemek mümkün değildir."

AYM, Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine hükmederek Pınar D.’ye 20 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi.

aym Esra Koçak Mayda