Ayşegül Doğan Bakan Tunç'a 'İmralı' tepkisi: Bütçe görüşmeleriyle Öcalan'la görüşmenin ne ilgisi var?

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un İmralı görüşmesine ilişkin ifadelerine tepki gösterdi. Olaya ciddiyetle yaklaşılması gerektiğini söyleyen Doğan, "Bütçe görüşmeleriyle Öcalan'la görüşmenin ne ilgisi var?" dedi.

Artı Gerçek - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 26 Kasım'da partisinin grup toplantısında yaptığı 'DEM Parti ile İmralı arasında derhal temas kurulmalı' çağrısının ardından DEM Parti, PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşmek için başvuruda bulundu. Ancak yaklaşık bir aylık süreçte herhangi bir resmi dönüş olmadı.

Bununla beraber, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan da süreç içinde 'makul süre', 'müsait zaman' açıklamaları geldi. Tunç son olarak da Meclis'te devam eden bütçe görüşmelerinin sonrasını işaret etti. Kürt sorununun demokratik çözümü için bir an önce Öcalan'la görüşülmesi gerektiğini ifade eden DEM Parti ise iktidarın bu tutumunu 'oyalama' olarak değerlendiriyor.

AYŞEGÜL DOĞAN ARTI TV'YE KONUŞTU: MÜSAİT ZAMAN NE DEMEK?

Artı TV'de İrfan Aktan ile Dipnot programına konuk olan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan da Bakan Tunç'un ifadelerine tepki gösterdi. Doğan, “Müsait zaman ne demek? Kime göre, neye göre müsait zaman? Bütçe görüşmeleri ile Sayın Öcalan ile görüşmenin nasıl bir ilgisi var. Maksat oyalamak ve zaman kazanmak” dedi.

'CİDDİ YAKLAŞMAK GEREKİYOR BU MESELEYE'

29 gündür cevaplanmayan İmralı başvurusuna ilişkin konuşan Doğan, Adalet Bakanı Tunç'a çağrı yaparak, "Geç kalmış zamandan bahsediyoruz, halkların barış içinde yaşama ihtimalinden bahsediyoruz. Çatışma yerine çatışmasızlıktan bahsediyoruz. Biraz ciddi yaklaşmak gerekiyor bu meseleye. Bu ciddiyetle yaklaşılmadığının göstergesi. İmralı’ya gidecek heyeti ve zamanlamasını keyfiyetle tanımlayamazsınız" diye konuştu.

'ENDİŞE ARTIRICI BİR DURUM'

Gecikmenin spekülatif haberlere yol açığını belirten Doğan, şunları söyledi:

“Ne -aralarında- fikir ayrılığı olduğuna ilişkin kanaat oluşmasına izin veriyorlar ne de aksini ortaya koyuyorlar. Konunun temel öznesi olarak biz varken bize hiçbir açıklama yapmayıp, bizi muhatap alamayıp konuya dair mesajları basın üzerinden vermeyi tercih etmek olsa olsa kamuoyunda kendi ajandalarına uygun bir şekilde beklenti oluşturmak ve kamuoyunu yönetmektir. Bunun olumlu bir etki yaratmadığı gibi endişe artırıcı bir duruma sebep olduğunu söylemeliyim.

'BAŞKA BİR MAKSADINIZ VAR DEMEKTİR'

Süreçte tek somut çıktının Ömer Öcalan'ın İmralı ziyareti olduğuna dikkat çeken Doğan, "Bir kereliğine bile olsa tecridin delinebilmiş olması, bunun dışında somut bir çıktı yok. Bir de elinizde bu kadar önemli bir mesaj varken, bu mesaja rağmen sürüngemecede bırakıyorsanız başka bir maksadınız var demektir. Oyalamak ve kendi ajandanız için zaman kazanmak.”

‘BEKLE-GÖR POLİTİKASI İZLEMEDİK, İHTİYATLA YAKLAŞTIK’

Doğan, Bahçeli’nin çıkışın ardından DEM Parti’ye yönelik ‘iktidar kanadının hamlelerini beklediği ve ‘proaktif bir rol izlenmesi’ gerektiği ilişkin eleştirilere yanıt verdi. Doğan, şunları kaydetti:

“DEM Parti bekle-gör politikası izlemiyor, izlemedi. İhtiyatla yaklaştı. 1 Ekim tokalaşmasından bu yana gösterdiğimiz ihtiyatın sebebi şuydu; buradan küçük dahi olsa Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin demokrasisi için bir çözüm ihtimali doğarsa biz bu ihtimali güçlendirmek ve sürece dönüştürmek için elimizden geleni yapmalıyız tespiti yaptı. El uzatılmadan kısa bir süre önce -MHP lideri Bahçeli- DEM Parti kapatılmalı, vekilleri derdest edilmeli açıklaması yapmıştı. Tüm bunlara rağmen madem en beklenmedik kesimden DEM Parti’ye bir el uzatıldı biz buna ihtiyatla, temkinle yaklaşmalıyız, gelişmeleri dikkatle izlemeliyiz dedik.” (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar