Babacan: Bu siyaset anlayışıyla Türkiye devam edemez
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin programını Ankara'da düzenlediği basın toplantısı ile açıklıyor.
Parti programında kuvvetler ayrılığı, parlamenter sistem ve Kürt sorununa çözüm önerileriyle dikkat çeken Ali Babacan, "İnsan haklarının ihlal edilmesi, özgürlüğümüzün kısıtlanması ızdırap yaratıyor. Ayrıştırcı, ötekileştirici siyaset dili toplumumuzu sürekli geriyor.Korku siyaseti hepimizi yordu. Bu üzüntülerin daha da büyümesine izin vermeyeceğiz" dedi.
AKP iktidarının politikalarını 'Korku siyaseti', 'ayrımcı', 'ötekileştirici' ve 'anti demokratik' olarak nitelendiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın konuşmasının satırbaşları şöye:
"Hepimizin gönlü biraz buruk. Evlatlarımızı şehit verdik. Ülkemizin her alanda sürekli zemin kaybetmesi yüreğimizi dağlıyor. İnsan haklarının ihlal edilmesi, özgürlüğümüzün kısıtlanması ızdırap yaratıyor. Ayrıştırcı, ötekileştirici siyaset dili toplumumuzu sürekli geriyor. Korku siyaseti hepimizi yordu artık. Çalışanlarımız her an işini kaybetme korkusuyla yaşıyor. Yatırımcımız, sanayicimiz önünü göremiyor, varolma mücadelesi veriyor. Eğitim en önemli sorun alanı olarak hâlâ önümüzde. Sağlık sistemimiz hızla bozulma sinyalleri veriyor. Şehirlerimiz hızlı betonlaşmanın ağır yükünü kaldıramıyor. Keşke ülkede şartlar biraz daha normal olsaydı da, tüm ülkemizin genelinde bizleri aydınlatan, katkı veren arkadaşlarımızın hepsi burada olsaydı. Ama biz onları anlıyoruz. Bugünler de geçer inşallah. Bu ülkenin insanı son birkaç yıldır çok üzüldü, yaralandı. Herşey elinden alındı ama, bu ülkenin insanı sabretti dayandı. Artık geldik, buradayız. Bu üzüntülerin daha da büyümesine izin vermeyeceğiz. Zaman ümitsizlik zamanı değil, Zaman Türkiye için sorumluluk alma zamanı. Türkiye için demokrasi, atılım zamanı geldi. Artık Türkiye için iyileşme zamanı geldi diyoruz. Derdinize ortak arıyorsanız, biz devayız. Derdinize hızlı çözüm arıyorsanız, biz devayız. Artık DEVA zamanı diyoruz.
'HALKIMIZIN İHTİYAÇLARINA DUYARSIZ KALMIŞ SİYASETLE TÜRKİYE'NİN DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL'
Değişim ve yenilenme talebine kulak verdik. Kendini yenileyemeyen, halkımızın ihtiyaçlarına duyarsız kalmış bir siyaset anlayışıyla Türkiye'nin devam etmesi mümkün değildir. Bizim için siyaset nedir? Dürüstlüğün ve erdemin her koşulda hakim değer olmasıdır. Herkesin insan onuruna yakışır şekilde yaşamaması demektir. Bizim için siyaset, başta kadınlar olmak üzere, tüm insanların özgürlğü, çocuklarımızın iyi bir eğitim almasıdır. Sosyal adaletin temin edilmesi, kuvvetler ayrılığı esasına ve hukukun üstünlüğüne dayanan çoğulcu demokrasinin inşa edilmesidir. Bizim için siyaset çok çalışmaktır, dosdoğru çalışmaktır. Tek bir vatandaşımızın bile kendisini dışlanmış hissetmemesidir. İnsan varsa devlet vardır anlayışıdır.
'DİNİ KUTSALLARIMIZI SİYASİ PROPAGANDA ARACI HALİNE GETİRMEYECEĞİZ'
Siyasetin toplumumuzu beka söylemiyle sindirmesine itiraz ediyoruz. Siyaset bir mutabakat oluşturma sanatıdır. Siyaseti kutuplaştırma, germe, ötekileştirme alanı haline getirmek bizim siyasi lugatımızda yoktur. Farklı fikir, inanç ve anlayışları bir zenginlik olarak değerlendiriyoruz. Herkesin inanç ve ibadet özgürlüğü ile yaşam tarzına sonuna kadar saygılı olacağız. Günlük kutsallarımızı siyasete malzeme etmeyeceğiz. Dini kutsallarımızı siyasi propaganda aracı haline getirmeyeceğiz. Türkiye tek bir akla, dar bir kadroya sığdırılamaycak kadar büyük bir ülkedir. Her koşulda hakikati savunacak kadrolarımızla hareket edeceğiz.
'KÜRT SORUNU HAK TALEPLERİNİN KARŞILANMASIYLA İLGİLİDİR’
Türkiye’nin insan haklarına dayalı demokratik bir hukuk devleti olma konusundaki eksiklikleri, Kürt sorununun da kaynağında yatan temel faktördür. Uzun bir tarihi arka plana sahip olan bu sorun, iktisadi, siyasi ve insani açılardan pek çok olumsuz sonuç doğurmaktadır. Hayati öneme haiz bu konunun birçok boyutu bulunmakla beraber esasında bu sorun Kürt vatandaşlarımızın demokratik hak, özgürlük ve eşit vatandaşlık taleplerinin karşılanmasıyla ilgilidir. Demokrasi ve Atılım Partisi olarak Kürt sorununu vatandaşlarımıza güven temelinde siyasi kanalları açık tutarak, taleplerin rahatlıkla tartışıldığı demokratik zemini inşa ederek, özgürlük alanlarını genişleterek ve hukuku tahkim ederek çözeceğiz.
"Kürt sorununun çözüme kavuşturmuş bir Türkiye’nin demokraside ilerleyeceğine, kaynaklarını ihtiyaç duyduğu alanlarda kullanarak ekonomisini güçlendireceğine, hukuki standartlarını yükselteceğine, dış politikada hareket alanını genişleteceğine ve sosyal dokusunu kuvvetlendireceğine olan inancımız tamdır.
'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRACAĞIZ'
En öncelik hedefimiz insan hakları, yargı bağımsızlığını, inanç özgürlüğünü sağlamaktır. Ayrımcılık ve ötekileştirmenin yaşanmayacağı bir gelecek için yola çıktık. Etnik, dini, mezhebi ve kültürel çeşitliliği yansıtacak bir vatandaşlık için çaba harcayacağız. Basın özgürlüğü önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Demokratik bir anayasayı hayata geçirmek öncelikli hedeflerimizden biri olacaktır TBMM'yi milli iradenin en yüksek şekilde temsil edildiği, siyasal sistemin merkezinde yer alan ve yürütmeyi etkin şekilde denetleyen bir organ haline getireceğiz.
'HER TÜRLE ÖTEKİLEŞTİRMEYİ REDDEDİYORUZ'
Seçim bölgesinin daraltılmasıyla ilgili düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Siyasi partiler yasasında düzeltmeleri öngörüyoruz parti içi demokrasiyi sağlamak için. Sivil toplumu demokrasinin asli unsuru olarak görüyoruz. Son yıllarda yaşadığımız siyasi ve sosyal olaylar insanımızdaki devlet algısını büyük ölçüde değiştirmiştir. Kurallar yerini keyfiliğe bırakmış, kurumsal yönetim, kişisel yönetime bırakmış, kurumsal yapılar kültür olarak ciddi erozyona maruz kalmıştır. Devletin her bir vatandaşına aynı yakınlıkta olmasını, ayrımcılığa tabi tutulmasını savunuyoruz, her türlü ötekileştirmeyi reddediyoruz.
'GENEL BAŞKANLIK GÖREVİ EN FAZLA 10 YIL OLACAK'
Siyasi nezaketimizi koruyacağımızı, incelikli siyasi dilimizden taviz vermeyeceğimizi, umut veren siyaset üreteceğimizi, polemik siyasetine bulaşmayacağımıza, tüm demokratik yapılarla işbirliğine açık olacağımıza, dürüst, erdemli, şeffaf şekilde hareket edeceğimize, sadece milletimizin mutluluğu içn çalışacağımızı, milletimize şimdiden beyan ve taahhüt ediyoruz. Adaylar, delegeler tarafından çarşaf listeden seçilecek. Kuvvetli iddia ediyorum ki, partimizin tüzüğü bilinen tüm siyasi partiler arasında, parti içi demokrasinin en iyi çalışacağı parti Deva partisi olacaktır. Genel Başkanlık görevini en fazla 10 yıl olarak sınırlandırdık. Milletvekili adaylarının en az yüzde 50'si için ön seçim veya aday yoklamasıyla belirlenecek.
'YÜZDE 35 KADIN, YÜZDE 20 GENÇ VE YÜZDE 1 ENGELLİ KOTASI UYGULANACAK'
Partimizin her kademesinde kadın, genç ve engellilere daha fazla yer vereceğiz. Yüzde 35 kadın, yüzde 20 genç ve yüzde bir engelli kotası uygulanacak. İlk defa bir siyasi partinin bütün organlarında engelli kotası var. Partimizin bütçesini, bilançosunu, kesin hesaplarını, bütün mali ve hesap tablolarını resmi internet sitemiz üzerinden yayınlayacağız. Parti gelirimiz istiyoruz ki vatandaşlarımızın helal bağışlarından gelsin. Başka bir tür gelir istemiyoruz. Buna göre tüzüğümüzü hazırladık." (HABER MERKEZİ)