Bakırhan: Selahattinler, Figenler, Sebahatler, Leyla Güvenler ne yapıyorsa biz de onu yapacağız

Bakırhan: Selahattinler, Figenler, Sebahatler, Leyla Güvenler ne yapıyorsa biz de onu yapacağız
Van’da STK temsilcileri ve halkla bir araya gelen Bakırhan, “Azlığımızı bir an evvel bitirelim, çoğalalım birikelim ve büyüyelim. Bu adaletsizlikler karısında duralım ki bu zulüm son bulsun. Bir şey karşısında ne geri adım atıyoruz ne de atacağız” dedi.

Şenol BALI


VAN - HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Van’daki temaslarını sürdürüyor. Buradaki programı kapsamında halkla yemekte bir araya gelen Bakırhan’a, HEDEP Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar ve HEDEP Van milletvekilleri eşlik etti. Bir düğün salonunda gerçekleşen buluşmaya, STK temsilcileri, basın mensupları ile çok sayıda halk katıldı.

'ACIMASIZ BİR SİSTEMLE MÜCADELE EDİYORUZ'

Burada konuşan Bakırhan, çözüm sürecine değindi ve şunları söyledi:

“Hak arayanlar için kolay bir dönem yok. Hak aramak baskılanmak zindan açlık ve göçertilmektir. Acımasız bir sistemle mücadele ediyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde ulusal kavgalar, sınıf kavgaları böylesine acılı geçmemiştir. Meseleler bir şekilde sulhla, diyalogla çözülmeye çalışılmıştır. Bunu İngiltere’de, Kolombiya’da gördük. Bu savaşların sonu sonsuz değil, bir yerde aklıselim devreye giriyor. 2015’te de Kürt hareketiyle devleti yönetenler arasında bir süreç başladı. Dönüp o sürece baktığımızda acaba kim hata yaptı, neden çözülmedi, niye canlarımızı yitiriyoruz? 75-80 yaşlarında hasta annelerimiz, babalarımız ahlaksızca ve kanuna sığmadan cezaevine konuluyor. Dünyanın en acımasız sistemiyle mücadele ediyoruz derken bunu kast ediyoruz.“

'KÜRTLERE VE MUHALİFLERE DÖNÜK CİNAYETLER CEZASIZLIKLA SONUÇLANIYOR'

Bakırhan’ın gündeminde Muş'un Korkut İlçesi'ne bağlı Vartinis (Altınova) Beldesi'nde 3 Ekim1993’te 9 kişinin evinde yakıldığı olay da vardı. Musa Anter, Hrant Dink ve Tahir Elçi’yi hatırlatan Bakırhan, “Dün oradaydık. İnsanın can evinden vurulmaması için bir sebep yok. Bülent diye bir çete, derin devlet, bir gece aynı aileden biri hamile 9 kişiyi evinde diri diri yakıyor. Ev yakılıyor, anne ve baba çıkamıyor. Ev yanında anne yeni doğmuş bebeği camı kırarak dışarı atıyor yanmasın diye. Bülent denilen bu kişi ile beraberindeki güçler, o çocuğu iki defa tekrar içeriye yani ateşe atıyor ve çocuk da yaşamını yitiriyor. Ama ne hikmetse 30 yıldır bu devlet hala maaş verdiği, hala maaşını bankadan çeken bu katili bir türlü bulup yargılayamadı. Burada bize bir ders veriliyor. Musa Anter’in katilleri yargılanmıyor, Tahir Elçi’nin katilleri yargılanmıyor. Sivas Katliamı dahil Kürtlere ve muhaliflere dönük cinayetler bir şekilde cezasızlıkla sonuçlanıyor. Son olarak Hrant Dink’i katleden karanlık odakların tetikçisi de bırakıldı“ diye konuştu.

'ISRARLA TEKSİNİZ, TÜRK’SÜNÜZ DİYOR'

Van’ın sınır kapılarının tem kapasite çalışmadığını belirten Bakırhan, bölgenin yoksullaştırıldığını ifade etti. Şunları dile getirdi:

“Karşımızdaki tanımıyor, anlamıyor, anlamak istemiyor. Israrla teksiniz , Türk’sünüz diyor. Eğitimde dayatıyor, ekonomide dayatıyor. Yoksullaştırıyor. Şu an Türkiye’nin en büyük ticaret merkezlerinden biri olması gereken Van’da sınır kapıları yarı şekilde işliyor. Ticaret yapılamıyor, insanlar gelip eğlenip gidiyor. Demokratik bir ortamda kapılar açık olduğunda bu kentlerimiz en zengin, ekonomik girdinin en fazla olduğu bir il olurdu. Ama demokrasi yok, yargı iktidarın denetimi altında. Ülkede Kürtleri ve muhalefeti ret etme üzerine kurulu olduğu için ne ekonomi tıkırında yürüyor ne adalet yürüyor ne bürokrasi yürüyor ne de kimse dönüp buradaki Van kayyumuna ‘Ya kardeşim, milyonlarca borcu ne yaptın’ sorusunu sormuyor.“

'ERZURUM VE VAN’IN UÇAK SEFER SAYILARINA BAKIN ADALETSİZLİĞİ GÖRECEKSİNİZ'

Bölgedeki ekonomik uygulamalara da değinen Bakırhan, “Soruyorum; AKP’nin bölgede uyguladığı ekonomik politika doğru mudur? Kars’ta hayvancılıkla geçiniyor bir tane et entegre tesisi yok. Iğdır meyve, sebzecilikle geçiniyor onu işleyecek tek fabrika yok. Ardahan’da süt fabrikası yok, sütü tefeciler değerlendiriyor. Muş’ta şeker fabrikası bir tane var o da özelleştirilmiş, fabrika sahibi keyfine göre alıyor. Yaptıkları her şey bilinçli. Bölgeyi kendilerinden saymıyorlar. Bölge insanının iradesine kayyum atıyorlar. Trabzon ile Van’ın nüfusunu birbirleri ile karşılaştırın. Trabzon’a inen uçak sayısı ile Van’a inen sayıyı karşılaştırın adaletsizliği göreceksiniz. Erzurum ile Trabzon’un uçak sayılarını karşılaştırın bu hükümetin ne kadar yanlı ne kadar ben kürdüm diyen insanları cezalandırdığını göreceksiniz“ şeklinde konuştu.

'FİLİSTİN’E GÖSTERDİĞİN KARDEŞLİK DUYGUSUNUN YÜZDE 1’Nİ ROJAVA İÇİN DE GÖSTER'

Bakırhan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Bu iktidar karşısında tek bir şansımız var. Ya halkıyla, emekçisiyle kadını ve genciyle örgütlenip bu adaletsizlik, bu vahşet dursun diyeceğiz, Filistin’e gösterdiğin kardeşlik duygusunun yüzde 1’ni Rojava için de göster diyeceğiz. Filistin için timsah gözyaşları döküyorsun ama diğer taraftan Suriye’de hak arayan, Türkiye’deki 30 milyon kürdün kardeşi olan ve emeğiyle canıyla bir yönetim oluşturan kürde de daha inşaca davran diyeceğiz. İrade gaspı son bulsun diyeceğiz. 80 yaşındaki insanlar, hasta tutsaklar cezaevinde ölmesin diyeceğiz. İşsiz, kendi toprağımızda doymak istiyoruz diyeceğiz. Ya bunları diyeceğiz ya da bu zulüm böyle devam edip gidecek.“

'SELAHATTİNLER, FİGENLER, SEBAHATLER, LEYLA GÜVENLER NE YAPIYORSA BİZ DE ONU YAPACAĞIZ'

Konuşmasının sonunda sözü partisinin tutuklu siyasetçilerine getiren Bakırhan, “Yeni sürece gittik. Özeleştirimizi verdik, yenilendik. Van kendi adayını seçsin, Ağrı kendi adayını seçsin. Bununla yetinmeyelim, partimize sahip çıkalım. Azlığımızı bir an evvel bitirelim, çoğalalım birikelim ve büyüyelim. Bu adaletsizlikler karısında duralım ki bu zulüm son bulsun. Bir şey karşısında ne geri adım atıyoruz ne de atacağız. Selahattinler, Figenler, Sebahatler, Leyla Güvenler cezaevinde ne yapıyorsa biz de burada onu yapacağız. Bugüne kadar emek veren, canın yitiren insanlarımız ne istiyorsa onu başarmaya çalışacağız. Asla pes etmeyeceğiz“ ifadelerine yer verdi. (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar