Barış Atay: Adaylık benim için zor oldu demek bile hafif kalır
HDP’den milletvekili adayı olan sanatçı Barış Atay, HDP tercihini ve seçimle ilgili düşüncelerini Artı Gerçek ile paylaştı.
Rıfat DOĞAN
ARTI GERÇEK - Muhalif kimliğiyle bilinen Barış Atay, Almanya’da dünyaya geldi, Çukurorva Üniversitesi Biyoloji Bölümü’ne girdi ancak yarıda bırakarak Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü'ne yazıldı. Atay bölümü bitirdikten sonra 2011 yılında Kadir Has Üniversitesi Sinema-Televizyon bölümünde yüksek lisans yaptı.
Dizi ve sinema filmlerinde rol alan Atay’ın oynadığı 'Sadece Diktatör' tiyatro oyunu bazı illerde valiliklerin kararıyla yasaklandı, sanatçılar yasaklanan oyunun metnini kendi tiyatro salonlarında okudu.
Soma’da dönemin Başbakan’ı Erdoğan’ı protestolar sırasında yerdeki bir madenciye tekme atan Yusuf Yerkel’in 4 yıl sonra sosyal medya hesabından yayımladığı 'özür' açıklamasına tepki gösteren Atay, Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan’ın hedefi oldu. Hakan'ın yazısından bir gün sonra gözaltına alınan Atay, kamuoyunda oluşan destek ve dayanışma sonrasında serbest bırakıldı.
Kuruluş çalışmaları süreci devam eden Türkiye İşçi Partisi’nin Kurucu Meclis üyesi olan Barış Atay, 24 Haziran seçimlerinde HDP’nin Hatay milletvekili adayı oldu.
"HDP İLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLMAK İSTEDİM"
Barış Atay, HDP’den neden aday olduğunu, nasıl bir Türkiye hayal ettiğini ve kendisine dönük iktidar baskısını Artı Gerçek’e anlattı:
- Neden HDP? Hangi gerekçeler sizi bu tercihe itti?
7 Haziran'dan bu yana HDP’nin ve Kürt halkının uğradığı baskılar, milletvekillerinin ve parti yöneticilerinin tutuklanması, yıkılan şehirler ve bu seçimde mutlaka barajı aşması gerekliliği mutlak bir dayanışmayı gerektiriyor. Ayrıca HDP’nin sosyalistlerle ittifak kararı bu süreci aşmanın yolunun, bu birlikten geçeceğinin anlaşıldığının somut karşılığı. Bütün bunlar sonucunda ben de bu sorumluluğu paylaşmak ve dayanışmanın içinde olmak istedim.
"KENDİ ŞEHRİMİN SORUNLARINI ÇÖZMEYECEKSEM VEKİLLİĞİN BİR ANLAMI YOK"
- Hatay aynı zamanda memleketiniz. Sizin tercihiniz mi buradan olmak?
Ortak tercihimiz diyelim. Zaten başka yerden de aday olmazdım. Kendi şehrime bir yararı olmayacaksa, oranın sorunları ile ilgili bir çözüm arayışı içinde olmayacaksam, vekilliğin de çok bir anlamı yok benim için.
- Bölgenizde seçim çalışması yapacak mısınız?
Elbette. Zaten kısa bir süre var, bu yüzden hummalı bir çalışma yürütülüyor. Diğer aday arkadaşlarımız, il ilçe yöneticisi arkadaşlar, TİP’li yoldaşlarım, gençler... Herkes çok özverili ve yoğun bir çalışma yürütüyor.
"ADAYLIK BENİM İÇİN ZOR OLDU DEMEK HAFİF BİLE KALIR"
- Sizin için bu kararı vermek zor oldu mu? Bir oyuncu olarak Meclis'te neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Zor oldu demek bile hafif kalır. Hiçbir zaman vekillik hedefim, niyetim olmadı. Ben zaten siyasetin ve mücadelenin içindeyim ama dediğim gibi bu dönem böyle bir sorumluluk almam gerekti. Yapılacak çok şey var. Bunlardan biri ve kendi açımdan en önemlilerinden biri ise kültür sanat alanında yıllardır süren yozlaşmaya, sansür ve baskılara dikkat çekmek, ifşa etmek ve çözüm yaratmaya çalışmak.
"SINIF MÜCADELESİNİ BAŞKA BİR NOKTAYA TAŞIYACAĞIZ"
- Çok sayıda sol-sosyalist isim HDP'den aday oldu. Bu isimler Meclis'e girdiğinde nasıl bir tablo oluşacak?
Çok önemli insanlar var. İnsanın yan yana mücadele etmekten gurur duyacağı isimler hepsi. Onlarla; emekçi halkın, işçilerin, kadınların, gençlerin, yoksulların, tüm ötekileştirilenlerin sesini daha da yükselteceğimizi, sınıf mücadelesini çok daha etkili bir noktaya taşıyabileceğimizi düşünüyorum.
"İNSANLARIN YAŞAMAKTAN ZEVK ALABİLDİĞİ GÜNLERE BİRLİKTE ULAŞACAĞIZ"
- Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?
Hayallerle yaşamayacak kadar realitenin içindeyiz hepimiz. Nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizden çok, şu aşamada bu karanlık çukurdan çıkmanın adımlarını atıyoruz. Hepsi adım adım, aşama aşama gelecek. Fakat sonunda, biliyorum ki halkın mutlu uyanacağı, yaşamaktan zevk alabildiği günlere birlikte ulaşacağız.
"İKTİDARLAR HER ZAMAN BASKILAMAK İSTET ÇÜNKÜ SANAT ÖZGÜRDÜR MUHALİFTİR"
- Oyunlarınız yasaklandı, tiyatro sahneleri kapatıldı. Son olarak Ahmet Hakan'ın yazısından sonra gözaltına alındınız. Bu baskılar hayatınızı nasıl etkiledi?
Elbette psikolojik, ekonomik baskılar yaşadım ama bu da ayrı motivasyon sağlıyor. Mücadele gücünüzü arttırıyor. Fakat insanların sebepsiz yere yıllarca tutsak edildiği, sokak ortasında öldürüldüğü bir ülkede, bir iki günlük gözaltılar yüzünden oturup ağlayacak, mağduriyet hissedecek halim yok. Oyunların yasaklanması ki tek yasaklanan benim oynadığım oyun değil iktidarın bir türlü istediği noktaya getiremediği kültür sanat alanını zor kullanarak hiçleştirme çabasından başka bir şey değil.
Bu durumu Türkiye’de ilk defa da görmüyoruz. Baskıcı iktidarların en çok baskılamaya çalıştığı alan sanattır. Çünkü sanat ve sanatçı özgürdür, muhaliftir. Her karanlık dönemde de sanat, bir önceki dönemden daha yaratıcı ve daha güçlü çıkar. O yüzden moral bozacak bir şey yok.