‘Başıma bir şey gelirse sorumlu siyasi irade’
Gezi direnişinde ayağından yaralanmasının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunan Aydın Aydoğan, 'Başıma bir şey gelirse sorumlusu siyasi iradedir' dedi.
HABER MERKEZİ - Gezi direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile sol ayağından yaralandı. Aylarca süren tedavinin sonunda sol ayağını tam olarak kullanamayacağını öğrendi.
Olayın ardından başladığı hukuk mücadelesinde ikinci yarayı aldı. İlk önce, polisler ve bakanlıklar aleyhine açtığı tazminat davaları reddedildi. Gaz kapsülünü atan polisin belirlenmesine rağmen yaptığı suç duyurusu faili meçhule gönderildi.
Beş yıldır adliye ve hastane arasında geçen hukuk mücadelesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında, Gezi eylemine katılanlar için söylediği sözler nedeniyle 'halkı sosyal, sınıf ve bölge üzerinden ayrıştırdığı’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Defalarca gözaltına alınıp darp edilen, Erdoğan'a yönelik suç duyurusunu geri çekmesi için tehdit edilen Aydın Aydoğan, hukuk mücadelesi sırasında yaşadıklarını Cumhuriyet gazetesinden Hilal Köse'ye anlattı.
CUMHURBAŞKANI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU, GÖZALTINA ALINIP DARP EDİLDİ
Ne zaman adliyeye gitse gözaltına alındığını ve polislerce darp edildiğini söyleyen Aydın Aydoğan, Cumhurbaşkanı hakkındaki suç duyurusunun ardından yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Başıma gelmeyen kalmadı. Tehditler alıyorum. Bilişim şubeye suç duyrusunda bulundum. Çoğu Aktrol çıkıyor. En son tehdit eden bir kişinin ABD’den internete erişim sağladığını, dolayısıyla bir şey yapamayacaklarını söylediler. Daha sonra gözaltına alındım. İki gün Terörle Mücadele Şube’de tutuldum. Küfüre, hakarete maruz kaldım. 'Sen kimsin lan, koskoca Cumhurbaşkanı hakkında suç duyurusunda bulunuyorsun’ denilerek darp edildim. Zorla tutanak imzalatmak istediler. İmzalamadım, savcı tarafından bırakıldım ama ‘Aklımı başıma almam gerektiği’ söylendi. Telefonum hala emniyette. 13 gün iş göremezlik raporu aldım ve polis memurları hakkında suç duyurusunda bulundum."
'AİLEMLE İLGİLİ TEDİRGİNİM, KORKUYORUM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki suç duyurusunun takipsizlikle kapatıldığını söyleyen Aydoğan adliyeye gittiğinde bir kez daha polis şiddetiyle karşılaşmış. Aydoğan bu olay hakkında da suç duyurusunda bulunmuş ama şimdi ailesine bir zarar gelecek diye endişe ediyor:
"İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, mahkeme masraflarının da benden tahsil edilmesine karar vermiş. 6 Şubat’ta adliyeye gittim. İki sivil polis beni takip ediyordu. Mahkeme masrafının ne kadar olduğunu ve neden benden tahsil edildiğini öğrenmek için kaleme girdim. Yargıç oradaymış, ‘Bize hesap mı soruyorsun’ deyince polisler beni ite kaka dışarı çıkardılar. O sırada yere düştüm ve başımı yere vurdum. ‘Akıllı ol. Dua edin nefes alıyorsunuz, seni de etrafındaki herkesi de toza çeviririz’ diye tehdit ettiler. Gözaltına alındım. Bu olay hakkında da suç duyurusunda bulundum ama ailemle ilgili tedirginim, korkuyorum. 3 çocuğum var. Bizlere vebalıymışız, potansiyel suçluymuşuz gibi davranılıyor. Neden?
'ERDOĞAN'IN HAKARETLERİNİ AİHM'E TAŞIYACAĞIM'
Hukuk mücadelesi sırasında başına gelenlerin ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvuran Aydın Aydoğan oradan da bir şey çıkmazsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hakretlerini AİHM’e taşıyacağını söylüyor.