Beştaş: Egemenlik artık milletin değil iktidarındır
HDP milletvekili Beştaş, 3 saat süren konuşmasında iktidar partisinin, 'Kürt’ diyeni cezalandıran, her türlü milliyetçiliği göklere çıkaran bir yaklaşımı olduğunu' söyledi.
HABER MERKEZİ - HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, milletvekilliği düşürülmek istenen Faysal Sarıyıldız adına yaptığı savunmada, Sarıyıldız hakkında atılan gazete manşetleriyle bu sürecin hazırlandığına dikkat çekti. Beştaş, "Bundan sonra artık şöyle söylememiz lazım: Egemenlik kayıtsız şartsız iktidarındır, çoğunluğundur, milletin değil" diyerek, karşı karşıya kaldıkları durumu da eleştirdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, milletvekilliği düşürülmek istenen Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız adına Genel Kurul’da üç saat süren kapsamlı bir savunma yaptı. Sarıyıldız’ın gönderdiği yazılı savunmayı da okuyan Beştaş, çözüm sürecinin bitirilmesi ve ardından yaşanan çatışma ortamının siyasi alana yansıması ve AKP hükümetinin bu süreçte demokratik siyaset alanına dönük müdahalelerine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Beştaş, savunmasında Sarıyıldız ve Hezer’in "devamsızlık" gerekçesiyle milletvekilliklerinin düşürülmesinin sadece bir bahane olduğuna vurgu yaparak, Meclis’te daha önce uygulanmayan bu yöntemin ilk kez HDP’lilere uygulanıyor olmasını da eleştirdi.
‘SARIYILDIZ HEDEF GÖSTERİLDİ’
Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın’ın yer yer Beştaş’ın konuşmasının "makul süreyi" geçtiği gerekçesiyle müdahale ettiği savunmanın öne çıkan başlıkları şunlar:
"Yaşananların kamuoyuyla paylaşılmasında ve Meclis gündemine taşınmasında özel bir yeri olan Faysal Sarıyıldız çeşitli vesilelerle hedef gösterilmiştir. Özellikle, tanzim edilen fezlekeler iktidara yakın, yandaş basın organları tarafından hiçbir doğruluğu olmamasına rağmen itham ve iftiralara maruz kalmıştır. Size sadece hazırladığım birkaç tane gazete manşetini göstermek istiyorum.
‘ŞU ANDA BU DURUMDA OLAN KAÇ VEKİLLİK DÜŞÜRÜLDÜ’
Şimdi, dokunulmazlıklarla ilgili ileri sürülen devamsızlık meselesini aslında Komisyonda çok tartıştık ama şunu, tekrar, tabii, söylemek istiyorum: Sağlık raporunu Faysal Sarıyıldız savunmasında anlatmıştı, ben geçiyorum onu çünkü sağlık raporu skandal bir şekilde kabul edilmiyor, garip. Şu anda bir tane sağlık raporu da Stuttgart Konsolosluğunda kayıp. Nasıl bir şey, o zaman biz nasıl bunu görüşebiliriz? Faysal Bey gerçekten hasta, tedavi oluyor ve gelemiyor. Ayrıca onu da bırakalım yani Sırrı Süreyya Önder anlattı, vekilimiz; şu anda bu durumda olup Meclise gelmeyip kaç vekil düşürüldü ki Faysal Sarıyıldız düşürülsün? Yani bunun hukuki bir mesnedi olmadığını hepimiz bal gibi biliyoruz.
‘BU SÜREÇ MANŞETLERLE HAZIRLANDI’
Burada öyle bir ileri gidilmiş ki Meclis Başkanlığı sağlık raporunu inceletmiş, vekilin iradesine, beyanına zaten güven duyulmuyor, onu da inceletiyor, diğer gönderdiği sağlık raporu da getirtilmiyor. Ama bütün bunlara rağmen apar topar Genel Kurulda önümüze gelebiliyor çünkü emir büyük yerden, Faysal Sarıyıldız’ın vekilliği düşürülecek, bu manşetlerden beri hazırlık yapılıyor. Burada hem usul hem Anayasaya aykırılık açısından zaten hiçbir uyarlılık yok, tümüyle Anayasa’ya aykırı ve hukuksuz bir şekilde, sadece siyasi saiklerle, burada üyelik düşürülme isteğiyle karşı karşıyayız.
‘HDP’Lİ İSE HUKUK İŞLEMİYOR’
Milletvekili sistemle barışıksa, iktidar aleyhine değilse, HDP’li değilse hele özellikle, istediği kadar gelmesin Parlamentoya. Hiç gelmese ne olur? Milletvekilliği düşürülmez ama HDP’li ise hiçbir hukuk kuralı işlemez, hiçbir teamül işlemez, her türlü hukuka aykırılık kural gibi önünüze gelir. İşte burada biz böyle bir çifte standartla karşı karşıyayız. Hukukta çiftçe standart ve ayrımcı uygulamalar en tehlikeli uygulamalardır. Aynı durumda olanlar arasında farklı kararlar verilmesi gerçekten adalet duygusunu bitirir. Yani bir ceza hükmünün Yozgat’ta farklı, Hakkâri’de farklı uygulanması vatandaşın adalete olan güvenini sıfırlar. 4 parti milletvekili arasında 1 partinin milletvekiline ayrımcı bir uygulama ve hukukun aleyhe yorumlanmasıyla verilecek bir karar o ülkede artık anayasanın, demokratik standartların olmadığının ilanıdır aslında. İşte, Faysal Sarıyıldız bunlardan biridir. Hele hele Parlamentoda ayrımcılık varsa, biz milletvekilleri arasında ayrımcılık varsa vatandaş arasındaki ayrımcılığı varın siz düşünün.
‘BU BİR ÖÇ ALMADIR’
Yoklama sebebiyle vekillikten düşürme istisnalar dışında gündeme gelmemiş. Benim bildiğim, tespit ettiğim kadarıyla bu konuda iki sayı var, devamsızlıktan dolayı. Diğer dönem, Cemil Çiçek’in Başkan olduğu dönemde böyle bir uygulama olmadı; aksine, dönem sonuna bırakıldı, cezalar olduğu hâlde dönem sonuna bırakıldı fakat burada gündeme alınması ayrımcı siyasetin açıkça yansımasıdır. Rekabet, seçim sandıklarında değil devamsızlıkta, tutuklamalarda, siyaseten gücünü kullanarak, hukukun gücü değil gücün hukukunu yaratarak bir partiyi siyasetten atmaya yöneliktir. Bu, bir öç almadır, bu bir intikam alma duygusudur ve intikam hukukta en tehlikeli kavramdır.
‘KÜRT’E YAPILANLAR SİZE DOKUNMUYOR MU’
İktidar partisi, sıklıkla, konuşmalarında tek parti dönemini eleştiren, ayaklar altına alan bir dil tutturuyor. Sadece bunu arada hatırlatmak istiyorum. Ama bu dönemde, öncesinde Adalet ve Kalkınma Partisi milliyetçiliği ayaklarının altına almıştı. Çok da iyi bir şey yapmıştı. Milliyetçilik olumsuz anlamda olursa faşizme ve ırkçılığa kadar varır, Hitler Almanya’sında olduğu gibi. Ama şimdi ne yapıyor? ‘Kürt’ diyeni cezalandıran, her türlü milliyetçiliği ayyuka çıkaran, göklere çıkaran bir yaklaşımı var. Burada gerçekten Kürt milletvekillerine özellikle sesleniyorum: Kürt’e yapılan bu düşmanlık izzetinefsinize gerçekten dokunmuyor mu? Şırnak vekilinin bu şekilde hukuksuzca vekilliğinin düşürülmesi konusunda siz bir tutum almayacak mısınız diye sormak istiyorum.
‘ARTIK EGEMENLİK MİLLETİN DEĞİL İKTİDARINDIR’
Meclis Divanının arkasında, görüyorsunuz ne yazıyor? ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazıyor. Bu İç Tüzük’te bunu geniş konuşacağız, bundan sonra artık şöyle söylememiz lazım: Egemenlik kayıtsız şartsız iktidarındır, çoğunluğundur, milletin değil. Millet bölünemez çünkü. Size oy veren de millet, bize oy veren de millet; Diyarbakırlısı da milletin bir parçası, İstanbullusu da, Antalyalısı da, Adanalısı da, Mersinlisi de. Şırnaklı da bu milletin bir parçasıdır. Eğer Şırnak vekilinin oy verenlerini, halkını, oradaki milletini, siz, vekilliğini düşürerek elinden alırsanız milleti böldünüz demektir. Egemenlik kayıtsız şartsız artık milletin olmuyor. İşte, bu, bu kadar önemli bir meseledir."
Beştaş’ın savunmayı tamamlamasının ardından birleşim kapandı. Savunmaların uzun sürmesinden dolayı dün başlanan iç tüzük değişikliği teklifi görüşmelerine bu birleşimde geçilemedi. (dihaber)