Boğaziçili öğrencilerin duruşması öncesi açıklama: Onları almaya geldik
Yağmur KAYA
+GERÇEK- Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolar sebebiyle 6 Ekim'den bu yana tutuklu bulunan Boğaziçi öğrencileri Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen’in de içlerinde bulunduğu 14 öğrencinin yargılandığı dava Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 40'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Duruşma öncesi aileler, akademisyenler, öğrenciler adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya HDP ile CHP milletvekilleri ve çok sayıda yabancı heyet destek amacıyla katıldı.
'ONLARI ALMAYA GELDİK'
Aileler adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bizler çocukları Boğaziçi Üniversitesinde okuyan anne ve babalarız. Bugün sevgili gençlerimiz Berke ve Perit’in özgürlüklerini talep etmek için buradayız. Onları almaya geldik. 2 Ocak 2021’de Melih Bulu’nun, bütün akademik liyakat ölçütlerine aykırı olarak rektör olarak atanması ile başlayan süreçte tüm bileşenler, üniversiteye verilen zararları, tamamı barışçıl olan eylemlerle dile getirdiler.
Maalesef öğrencilerimiz, neredeyse tüm eylemlerinde hem üniversitenin özel güvenlik görevlileri, hem de polis tarafından tartaklandı, dövüldü, hukuksuzca gözaltına alındı ve tutuklandı. Kimi ailelerin evleri terörle mücadele ekipleri tarafından basıldı. Üniversite tarihinde görülmemiş şekilde çevik kuvvet ekipleri ve sivil polisler, kampüslerin tam zamanlı çalışanı haline getirildi. Onlarca öğrenciye hukuksuz şekilde disiplin soruşturmaları başlatıldı; onlarcasının aldığı burslar iptal edildi.
'BERKE VE PELİT 6 EKİM'DEN BU YANA TUTUKLU'
Berke ve Perit ise, 6 Ekim 2021’den bu yana yeni kayyum Naci İnci’nin şikâyeti ile hukuksuz şekilde tutuklular. Protesto haklarını kullandıkları için eğitim haklarından, özgürlüklerinden mahrum bırakılmış durumdalar. Peki neden? Kurumsal özerklik ve akademik özgürlük talep ettikleri için…
Bizler, çocuklarımızın haklı karşı duruşuna, yaratıcı fikirlerle dopdolu barışçıl eylemlerine sonuna kadar destek vereceğiz. Sadece kendi çocuklarımız için değil, bu ülkedeki tüm gençler layık oldukları nitelikli, demokratik, özgür ve özerk üniversite eğitimini alabilsinler diye ısrarla sesimizi yükseltiyoruz ve bundan da asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, sevgili Berke’nin de dediği gibi, "Mücadele, umuttur".
Bizler öğrenci aileleri olarak, üniversitenin tüm bileşenlerinin, özellikle güzelim öğrencilerimizin kula kulluğu reddeden, vatandaşlıkta ısrar eden bu insanca direnişini en güçlü şekilde desteklediğimizi ve her şartta yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
Hukuksuzluğu kabul etmiyoruz!
Mücadeleden vazgeçmiyoruz!
Berke ve Perit’e Özgürlük! Hemen!
Bundan sonrası hepimizde!"
Ailelerin açıklamasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri adına basın açıklamasını Mert Güneş okudu.
Açılamada şu ifadelere yer verildi:
"7 Ocak 2022 günü, Berke ve Perit'in tutuklanmasının üzerinden 94 gün geçmişken, direnişimiz boyunca bizlerle birlikte bu demokrasi mücadelesine omuz vermiş herkesi Çağlayan'dan selamlıyoruz.
2021’in ilk günlerinde, Melih Bulu’nun Boğaziçi’ne kayyum rektör olarak atanmasıyla başlayan direnişimiz; 1 yılın sonunda, ilk günden bu yana bir arada olduğumuz dostlarımızla, aynı kararlılıkla sürüyor. HDP belediyelerine atanan kyyumlr ile boğaziçine atanan rektörler arasında nasıl fark yoksa, kayyum rektörün inisiyatifiyle kapatılan BÜLGBTİ+ kulübü ile Soylu tarafından her fırsatta hedef gösterilen LGBTİ+’lar nasıl ötekileştirme siyasetinin hedefiyse, Boğaziçi eylemleri nedeniyle tutuklanan arkadaşlarımız ile diğer siyasi tutsaklar da aynı demokrasi sorununun bir sonucu olarak cezaevindeler.
'BUGÜNEDEK DİRENDİK'
Boğaziçi’nde yaşananların, Türkiye’deki demokrasi sorunun bir yansımasından ibaret olduğunun farkındalığıyla; Boğaziçi’nden yükselen mücadelenin, ilerleyen zamanlarda Türkiye’de ortaya çıkabilecek bir halk hareketinin habercisi olabileceğini ümidiyle bugüne dek direndik. Siyasal bir kriz içerisinde olan Erdoğan iktidarına karşı dik durmaya, içeriden/dışarıdan tüm baskılara rağmen yılmadan mücadeleyi sürdürmek için gayret ettik. Bugün geriye dönüp bakarken, yaşananların bu tespitleri doğruladığını görüyoruz.
'SAYISIZ KÜRT SİYASETÇİ TUTUKLU'
HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, makamlarına kayyum atanmış HDP’li belediye başkanları ve sayısız Kürt siyasetçi hiçbir somut delil olmadan yıllardır tutuklular.
Çağdaş Hukukçular Derneğinden devrimci avukatlar Barkın Timtik ve Selçuk Kozağaçlı demokrasi mücadelesi verdikleri için tutuklular.
Hasta mahpuslar tedavileri geciktirilerek ya da tedavi hakkından mahrum bırakılarak göz göre göre ölüme terk ediliyorlar. Geride bıraktığımız 2021’in son ayında Garibe Gezer, Halil Güneş, Vedat Erkmen, Abdurrezzak Şuyur Türkiye hapishanelerinde hayatlarını kaybettiler.
'ÖZGÜRLÜK TALEBİMİZİ HAYKIRIYORUZ'
Arkadaşlarımız Berke ve Perit, iktidarın antidemokratik uygulamalarına karşı gösterdikleri cüret yüzünden tam 91 gündür tutsaklar!
Bugün burada Berke ve Perit için, Selahattin Demirtaş için, Figen Yüksekdağ için, Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik ve Aysel Tuğluk için, tüm siyasi tutsaklar için özgürlük talebimizi haykırıyoruz!
'OMUZ OMUZA DİRENECEĞİZ'
Bugün Berke’yi ve Perit’i üç aydır tutsak edildikleri zindandan almaya ve Erdoğan iktidarının mahpus siyasetine karşı birleşik mücadelemizle dimdik durduğumuzu haykırmaya geldik. İktidarın saldırılarıyla tutsak edilen dostlarımızı alacak, muktedirlere karşı yine omuz omuza direneceğiz. Demokrasi sorunu çözülene, siyasi tutsaklar özgürlüğe kavuşana dek yılmadan mücadele edeceğiz.
'12 ARKADAŞIMIZIN DAVASI İÇİN BULUNUYORUZ'
Bugün burada Boğaziçi direnişinden mücadele arkadaşlarımız olan, başta 94 gündür özgürlüklerinden mahrum bırakılan Berke, Perit ve tutuksuz yargılanan 12 arkadaşımızın davası için bulunuyoruz. Bu dava yalnızca onların değil, hepimizin davasıdır. Çünkü kayyumlara karşı verdiğimiz mücadelede sadece onlar değil, onların şahsında Boğaziçi direnişinde verdiğimiz demokrasi mücadelesi de yargılanmak istenmektedir.
'Bizler bir senedir üniversitemiz içerisinden dünyanın birçok yanına dokunan bir direnişi büyütmeye ve yükseltmeye çalıştık. Kayyum Melih Bulu’dan, kayyum Naci İnci’ye mücadelemizi ve umudumuzu bir kor gibi hep diri tuttuk. 1 yıldır taleplerimizi yükselterek demokrasi mücadelesi veren bizler için Melih Bulu '6 aya protestolar biter' demişti. Ancak
iktidarın hedef göstermelerine ve saldırılarına rağmen pes etmedik ve 6 ayda Melih Bulu’yu öğrenci dayanışmamız ile gönderdik. İşte bu mücadeleden saçılan iki ateş, Berke ve Perit demokratik üniversite mücadelesinde ne ileride ne de geride, tam yanımızdaydı. Hocalarımız türlü bahanelerle işten çıkarıldığında, kulüplerimiz kapatıldığında, önce okulumuza sonra arkadaşlarımıza kelepçe vurulduğunda, özel güvenlikler öğrencilere şiddet uyguladığında, üniversitemiz polis ablukasına alındığında, oradaydılar ve üzerimize vurulmaya çalışılan görünmez zincirleri beraber kırdık.
Berke ve Perit, özerk ve demokratik bir üniversite için, özgürlük için yükseltmeye çalıştığımız mücadelemize saldıran AKP iktidarı ve onun maşası kayyum Naci’nin şikayetiyle 6 Ekim günü tutuklandılar. İktidarın piyonu olan Naci İnci iki arkadaşımızı tutuklatarak, bizler üzerinde baskıyı arttırarak, soruşturmalarla, gözaltılarla ve tutuklamalarla biz öğrencilere saldırarak, bizleri korkutabileceğini sandı."