'Bu kapanma hem ekonomik yük getirecek hem de beklenen etki sağlanamayacak'

ARTI GERÇEK- Türkiye, 28 Nisan 19.00'dan itibaren tam kapanmaya girecek. 17 Mayıs saat 05.00'e kadar sürecek olan tam kapanma kararını, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, ARTI TV canlı yayınında değerlendirdi.

'İKTİDARIN TEMEL KAYGISININ TURİZME YÖNELİK OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEYİM'

Medya Kritik programında Kemal Göktaş'ın sorularını yanıtlayan Saltık, "Tam kapanma yerinde bir karar mı, zamanlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Anadolumuzda çok etkili bir söz vardır: Eşeğini yitirtip sonra buldurmak gibi. Benzetmekte hata olmasın, bu tabloyu bir parça buna benzetiyorum. Neredeyse aylardır 'tam kapanma' diye çığlıklar atıyoruz. Hiç sözel yorum ve spekülasyon yapmadan sadece verilere dayanarak ve bunları dünyadaki örnekleriyle kıyaslayarak 'yüzde 95 tam kapanma' önermiştik. Artık siyasi iktidarın kıpırdayacak bir yeri kalmadı. Çünkü son 10 gündür Türkiye açık ara dünya şampiyonu oldu, ki bunlar resmi rakamlara göre. Gerçek rakamlar bunların birkaç katı. İktidar bunları biliyor. İktidarın temel kaygısının turizme yönelik olduğunu düşünmekteyim" diyerek şöyle devam etti:

'BU AKP USULÜ TAM KAPANMA'

"1 Mart'tan başlayarak 26 Nasan'a kadar Türkiye 57 gündür bir kaos, bir cehennem baskısı yaşadı. Gerçek sayılara bakarsak, her gün bine yakın insanını salgına kurban veren bir ülke, Türkiye. Bu AKP usulü tam kapanma. Artık Türkiye'de mavi renkli il hiç yok, turuncu olan iki kentimiz var, onun dışında artık kırmızının da kırmızısı mosmor olduğu Türkiye. 42 kalemde kısıtlamaların dışında tutulan insanlar ya da iş alanları var. Daha buradan başlayarak bunun bir tam kapanma olma olanağı yok diyebilirim. 42 kalemin içinde kimler yok ki. Örneğin veteriner hekimler de var. Oysa acil çağrılar dışında, nöbetçi veterinerlik dışında bu engellenebilirdi. Sadece bir örnek. Yani büyük bir toplumsal hareketlilik sürecek.

'ERDOĞAN 'KAPATTIK GİTTİ' DEDİ VE SALGININ YÜKÜNÜ İNSANLARA YIKMIŞ OLDU'

"İşin asıl ilginç yanı ise hiçbir sosyal destek açıklaması yapmadı Erdoğan dün. Halbuki böyle bir kapanmanın finansmanın ek bütçeyle sağlanması, insanların geçimlerinin sağlanması gerekliliği var. Erdoğan 'kapattık, gitti' dedi ve salgının finansman yükünü de çalışmak zorunda kalan emekçilere, yoksullara, işsizlere yıkmış oldu. Bu yönüyle asla kabul edilemez, asla insancıl değil, sosyal devlet yapısının karakterine uygun bir yaklaşım değil. Bu işin sosyal boyutu.

'HEM EKONOMİK YÜK GETİRECEK HEM DE BEKLENEN ETKİ SAĞLANAMAYACAK'

"Biyolojik açıdan bu 18-19 gün yetecek mi? Çok basit bir hesapla şöyle düşünebiliriz: 560 binin üstünde havuzda hasta birikmiş durumda. Siz bu hastaları ne ölçüde iyileştirip topluma iade edebileceksiniz? En iyimser şekilde, günlük hiç yeni hasta bile gelemese bile 14 güne ihtiyaç var. Ancak insidans değerleri öyle yüksek ki, bunun iki katını düşünmeliyiz, yani 28 gün. Batıda da gördük ki 28 gün dahi yetmiyor, ki onların kapanmaları çok daha sıkı koşullarda idi. Erdoğan iktidarı salgını finanse de edemeyeceği için böylesine göstermelik, toplumdan gelen basınca da dayanamayarak, ayrıca özellikle turizimcilerin baskılarına dayanamayarak böylesine göstermelik bir adımı attı. Faydası olur, olmaz değil. Ancak bu kapanma hem ekonomik yük getirecek hem de beklenen etki sağlanamayacak."

Prof. Saltık, "Eğer bu kapanma 28 gün olsa ve şu üç koşul sağlansaydı bir işe yarayabilrdi: Yüzde 95 kapanma, bu alınan karar gibi yüzde 50'lilerde değil, yaygın aşılama ve evlerin çok sıkı takibiyle virüsü bulaştıranların tespiti. Son ikisi zaten yok, ilki de tam uygulanmıyor." diye konuştu. Saltık, "Türkiye adeta bir kasaba siyaseti zihniyetiyle yönetiliyor. Akla ve bilime dayalı değil, ranta ve AKP'nin gündeik çıkarlarına göre, Erdoğan'ın iki dudağı arasından çıkacak sözlere göre yönetiliyor. Dünyanın en ucube sözde tam kapanma kararı alındı. Böyle bir zihniyetin salgında başarılı olması mümkün değil" dedi.