Can Atalay hakkındaki "infazın durdurulması" talebini, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirecek

Can Atalay hakkındaki "infazın durdurulması" talebini, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirecek
Tutuklu TİP milletvekili Can Atalay'ın avukatlarının "infaz kararının durdurulması"na ilişkin itirazını değerlendiren İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, dava dosyasının esas mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

Artı Gerçek - Türkiye İşçi Partisi (TİP) tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay'ın avukatlarının, infazın durdurulmasına ilişkin İstanbul 3. İnfaz Hakimliğine yaptıkları başvurunun reddedilmesine itirazı üzerine dosya, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLECEK

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, başvuruyu değerlendiren mahkeme heyeti, "infazın durdurulması yönünde esas mahkemesinden talepte bulunulabileceği, yapılacak değerlendirme sonucunda yeniden yargılama veya infazın durdurulması yönünde karar verme yetkisinin esas mahkemesinde olduğu" gerekçesiyle dosyanın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.

AVUKATLARI İTİRAZ ETMİŞTİ

Can Atalay'ın avukatlarının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı "infazın durdurulması" talebi reddedilmişti.

Avukatlar, karara itiraz etmek üzere İstanbul 3. İnfaz Hakimliğine başvuruda bulunmuştu. İtirazı değerlendiren hakimlik de "infazın durdurulması" talebini reddetmişti.

AYM, 'YENİDEN YARGILAMA VE TAHLİYE ZORUNLUDUR' DEMİŞTİ

Anayasa Mahkemesi’nin ilk ihlal kararının gerekçesi, 27 Ekim’de Resmî Gazete’de yayınlanmıştı. Gerekçeli kararda, “Anayasa Mahkemesi’nce başvurucu hakkında tespit edilen hak ihlallerinin sonlandırılmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik olarak; yeniden yargılamanın başlaması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması ve ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması, başvurucunun hükümlü statüsünün sona erdirilmesi, yeniden yargılamada durma kararı verilmesi işlerinin yerine getirilmesi zorunludur” değerlendirmesi yapılmıştı.

İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ DOSYAYI, YARGITAY’A GÖNDERMİŞTİ

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı Yargıtay’a göndermişti. Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazmıştı. Yazıda, şu ifadeler kullanılmıştı:

* "Anayasa Mahkemesince verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararı Mahkememizin kararına ilişkin olmayıp, Yargıtay ilgili Ceza Dairesince verilen tahliye talebinin reddi kararına ilişkin olduğu, dosyanın ilgili Daire önünde bulunduğu sırada başvurucunun milletvekili seçildiği ve bireysel başvuruya konu ihlalin bu Dairenin kararından kaynaklandığı, ayrıca bireysel başvuru yapıldıktan sonra ilgili Ceza Dairesince dosyanın esastan incelendiği ve karara bağlandığı, bu sebeple oluşan yeni hukuki durum karşısında Yargıtay 3. Ceza Dairesince yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya Cumhuriyet Başsavcılığınıza gönderilmiştir."

Yerel mahkemenin dosyayı Yargıtay’a göndermesine tepki gösteren Can Atalay, “25 Ekim günlü Anayasa Mahkemesi kararının yerine getirilmediği her bir dakikanın bu ülkede yaşayan herkesin hak ve özgürlüğünü korumakla yükümlü devletin niteliklerine zarar verdiği açıktır. Ancak ‘ikili devlet’ anlayışını kabul etmiyoruz. Buna alışmayacağız. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasına ilişkin bir ‘irade’ var ise bu iradenin 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanına ait olamayacağı açık olduğundan hukuka bağlı olmayan devlet hayalinin sahipleri kimlerdir?” açıklamasını yapmıştı.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI, “TAKDİR YÜKSEK DAİRE’NİNDİR” MÜTALAASINI VERMİŞTİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye edilmeyen cezaevindeki Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumu ile ilgili mütalaasını, 3 Kasım’da 3. Ceza Dairesi’ne sunmuştu.

Mütalaada; “Hiçbir, devlet varlığına kasteden bir suçu işlemekle suçlanan bir kimsenin dokunulmazlığını kabul etmez. Aksi bir kabul, adalete olan inancı sarsarak kamu vicdanını da rahatsız eder. … Mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu anlaşıldığından, seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır. Hükümlünün mahkumiyetine konu suç ve eylemleri devlet güvenliğine karşı işlenen suçlardandır ve madde kapsamına girmeyeceğini düşünmek mümkün değildir… Tahliye kararının reddi veya kabulü konusunda takdir yüksek Dairenindir” değerlendirmesi yapılmıştı.

AYM ÜYELERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mütalaasının ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uyulmamasına hükmetmişti.

Daire, “yargısal aktivizm” yapmakla suçladığı ihlal kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Daire aynı zamanda Atalay'ın milletvekilliğinin de düşürülmesi işlemlerine başlanması için kararı TBMM Başkanlığı'na göndermişti.

Yargıtay'ın AYM üyeleri hakkındaki suç duyurusu kamuoyunda büyük tepki çekmişti.

Anayasa Mahkemesi dün, (7 Aralık) Atalay'a ilişkin verdiği hak ihlali kararının yerine getirilmemesi nedeniyle avukatları tarafından yapılan ikinci başvuruyu 13 Aralık'ta görüşme kararı almıştı. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar