'Çatışma oldu' denilen yer uğrak bir bölge

HABER MERKEZİ – Köyceğiz’de çatışmada yaşamını yitirdiği iddia edilen 6 kişinin infaz edildiği şüpheleri devam ediyor. Yöre sakinleri, Toparlar Şelalesi’nin uğrak bir yer olduğunu, bölgede mağara ya da gizlenecek mekanlar bulunmadığını, yoğunluklu silah sesleri duymadıklarını belirtiyor. Cenazelerini alan 2 aileye de ön otopsi raporu verilmedi.

Muğla’nın Seydikemer ve Ortaca bölgesinde 4 Ekim’de gözaltına alınan 7 kişi darp edildikten sonra, çırılçıplak ters kelepçeli fotoğrafları sosyal medyada servis edildi. Fotoğrafların yankısı devam ederken, Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Toparlar Şelalesi bölgesinde kırsal alanda PKK’lilerle askerler arasında çatışma çıktığı öne sürüldü. Çatışmada 5 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilirken, bir gün sonra aranan 2 kişiden birinin de el yapımı patlayıcının patlaması ile yaşamını yitirdiği iddia edildi. Yetkililerin açıklama yapmadığı olaylarla ilgili şu ana kadar tek açıklama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı "Örgüt Lazkiye üzerinden Akdeniz ve Ege’ye açılmak istiyor" açıklaması oldu. Cenazeler ailelerine teslim edilmeye başlanırken, yaşamını yitirenlerin "İnfaz edildiğine" yönelik şüpheler de halen ortada duruyor.

NEDEN KÖYCEĞİZ?

Muğla’dan Köyceğiz’e giderken 5 farklı yerde arama noktaları kurulmuş. Şüpheli araçlar durdurularak tek tek aranırken, Genel Bilgi Taraması (GBT) işlemleri yapılıyor. Çatışma yaşandığı iddia edilen Toparlar Şelalesi ve çevresindeki kırsal alanda ise operasyon devam ettiği gerekçesi ile girişlere izin verilmiyor. Dağlık ve yoğun çam ormanları ile kaplı alanda PKK’lilerin olması bölge halkı tarafından şaşkınlıkla karşılanırken, kent sakinleri "Köyceğiz ne alaka" sorusunu soruyor. Bölge sakinleri "Köyceğiz ticari olarak önemi olmayan bir yer. Ve yine Muğla’nın diğer bölgelerine göre de mağara ya da gizlenecek yerlerin olmadığı bir yer" diyor.

ÇATIŞMA SESİ DUYAN YOK!

Bakan Soylu’nun yaptığı "Örgüt Lazkiye’den Ege ve Akdeniz’e açılmak istiyor" açıklamasının ne amaçla yapıldığı anlaşılmazken, Köyceğiz’in Ege Denizi ile tek bağlantı noktası Köyceğiz Gölü. Bir ayağı Ege Denizi’ne açılan göl üzerinden Köyceğiz’e ulaşmak ise imkansız olarak değerlendiriliyor. Yöre sakinleri bunu göl ve çevresindeki kırsal alanların zorlu koşullarına bağlıyor. Yine bölgede 5 Ekim’den iki hafta önce başlayan hareketlilikten de bahseden yöre sakinleri, hareketlilik başlamadan 2 hafta önce Köyceğiz’de karakolların etrafı ile otogar ve kentin önemli noktalarında uzun namlulu silahlı askerleri görmeye başladı. Yöre sakinleri, şimdi hareketliliği yaşananlara bağlasa da bölgede yoğun bir çatışma sesi de duymadıklarını ekliyor. Gece saatlerinde bölgede hırsızlığa karşı birkaç el silah sesinin her zaman duyulduğunu belirten yöre sakinleri, olayın yaşandığı gün farklı yoğunlukta bir çatışma sesine de şahit olmadıklarını belirtiyor. Bir kısım yöre sakini ise, birkaç defa silah sesi duyduklarını ancak çatışma olup olmadığını anlamalarının mümkün olmadığını dile getiriyor.

‘ÇATIŞMA OLDU’ DENİLEN YER UĞRAK BİR BÖLGE

Bölgede bir çatışma yaşanıp yaşanmadığı, infaz olup olmadığı şüphelerinin artmasının bir diğer nedeni de çatışmanın yaşandığı yer olduğu iddia edilen Toparlar Şelalesi ve çevresindeki kırsal alan. Toparlar Şelalesi turizm potansiyeli düşük olan Köyceğiz’deki en ünlü turistik bölge. Her sabah spor yapmak için onlarca kişinin uğrak yeri olan Toparlar Şelalesi’nin yanı sıra gün içinde Şelale ile Köyceğiz’in kırsal bölgelerinde doğa yürüyüşleri de yapılıyor. Ancak 5 Ekim’de yaşanan olaylardan bu yana bölge fiili olarak askeri güvenlik bölgesi olarak ilan edilmiş durumda. Sabah sporundan doğa yürüyüşüne katılanlara kimsenin 5 Ekim’de yaşananlara dair bilgisi söz konusu değil. Bölge sakinlerinin çatışma yaşandığı yönünde net bir söylem içine girmemesi kuşkuları artırırken, cenazelere dair Avukat Günfer Karadeniz’in söylemleri de infaz şüphesini güçlendiriyor.

ÖN OTOPSİ RAPORLARI DA VERİLMEDİ

Cenazelerini teslim alan ailelerle birlikte morga giden avukat Günfer Karadeniz, daha önce de çok sayıda otopsiye girdiğini ancak ilk defa böylesi ile karşılaştığını ifade ediyor. Karadeniz, cenazelerin yüzlerinde ve vücutlarının ön taraflarında bir kurşun izi göremediğini dile getirirken, otopsi işlemi sırasında göğüs kafesinin açıldığı bölgede bir kurşun izi yoksa vücudun ön tarafında kurşun izi göremediğini belirtiyor. Cenazelerin sırt bölgesine bakma şansı olmadığı için inceleyemediğini belirten Karadeniz, infaz şüphesini tekrar dile getirirken, ölü muayene ve ön otopsi raporlarının da cenazelerini teslim alan ailelere ve avukatlara verilmemesi şüpheleri artırıyor. (MA / Ahmet Kanbal – Ruken Demir)