Çavuşoğlu: 30-40 km derinlikte kalan IŞİD'lilerin sorumluluğunu üstleniriz diğerlerine karışmayız

Çavuşoğlu, DW Türkçe’ye verdiği mülakatta, Trump'ın Türkiye ile Suriye Demokratik Güçleri arasında arabuluculuk seçeneğini dillendirmesi hakkında, 'Biz teröristlerle müzakere yapmayız' dedi.

Çavuşoğlu: 30-40 km derinlikte kalan IŞİD'lilerin sorumluluğunu üstleniriz diğerlerine karışmayız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trum'ın Türkiye ile Suriye Demokratik Güçleri arasında arabuluculuk seçeneğini dillendirmesi hakkında, "Biz teröristlerle arabuluculuk yapmayız, müzakere yapmayız. Yapılacak tekk şey bu teröristlerin silahı bırakmasıdır. Biz geçmişte Türkiye'de siyasi çözümü denedik ve ne olduğunu gördük" dedi.

Çavuşoğlu DW Türkçe’ye verdiği özel mülakatta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Trump arasında IŞİD tutuklularının bulunduğu kamp ve hapishanelerin kontrolü hakkında "30-40 km derinlik içinde kalan kampların sorumluluğunu üstleniriz diğerlerine karışmayız" dedi.

Çavuşoğlu'nun verdiği söyleşinin bir kısmı şöyle:

Önceki gün ABD Başkanı Trump'ın bir açıklaması oldu; "askeri opsiyonu yeniden masaya sürebilirim" dedi, "daha önce konuştuğumuz gibi Türkiye ekonomisi üzerinde yaptırım kararları alabirim" dedi. Bir diğeri de "Türkiye ve YPG arasında arabuluculuk başlatabiliriz" dedi. Sizinle, Türk Dışişleriyle böyle bir arabuluculuk için temasa geçen oldu mu?

Çavuşoğlu: "Bizimle bir temasa geçen olmadı. Ama Amerika'nın yapabileceği en iyi şey, buradan söz verdiği gibi YPG'lileri çıkartmak olurdu. Ve bunun için hala geç kalmış sayılmazlar. Biz biliyorsunuz bu harekatı birden başlatmadık. Geçmişte de artık bize yönelik tehdit büyüdüğü için, Amerika da bunlara sürekli silah verdiği için bu harekatı başlatma kararı almıştık. Cumhurbaşkanımız bu kararı aldı, talimatı verdi. Bu süreçte Amerika devreye girdi, Trump devreye girdi , ‘siz harekatı başlatmayın, biz çekiliyoruz, bu arada da burayı bir güvenli bölge haline getirelim 20 mil derinliğinde bir güvenli bölge' . Daha sonra Amerikalılarla bir araya geldik görev gücü olarak, sonra askerlerimiz teknik düzeyde müzakereler yaptı ve Amerika YPG'lileri bu bölgeden çıkartma sözü vermişti. Çıkartsaydı bu harekata gerek kalmazdı. ABD bunu yapmadığı için, bu arada da silah vermeye devam ettiği için artık bir tek başımıza yapma kararı aldık. Dolayısıyla Amerika'nın yapacağı en iyi iş buradan bu teröristleri çıkartmak olur. Ve bunu da halen yapabilirler."

Peki arabuluculuk önerisiyle gelirlerse?

"Biz teröristlerle arabuluculuk yapmayız, müzakere yapmayız. Yapılacak tekk şey bu teröristlerin silahı bırakmasıdır. Biz geçmişte Türkiye'de siyasi çözümü denedik ve ne olduğunu gördük. Onlar silahı bırakmadığı gibi o esnekliği çok ciddi bir şekilde suistimal ederek; işte şehirlerde neler yaptılar, onları gördük. Daha sonra daha sonra onları temizledik oradan. Dolayısıyla karşımızda bir terör örgütü var. Bizim derdimiz Kürtlerle değil ki, herkes Kürtler Kürtler diyor bunlara, Kürtlere ne kadar zulüm ettiğini, Türkiye'deki üç yüz bin Suriyeli Kürde, Almanya da yaşayan YPG'nin sürgüne gönderdiği Kürtlere sorsunlar. Herkes teröristleri Kürtlerin hamisi ya da temsilcisi gib görüyor. Tam tersine. Dolayısıyla burada Amerika'nın yapabileceği en iyi şey bu YPG'lileri, zaten anlaşmamız da, mütabakatımız da buydu... Münbiç'te de öyle bir yol haritası onaylamıştık, şu andaki Dışişleri Bakanı Pompeo'yla, Tillerson zamanında hazırlamıştık. Ve 90 günde Münbiç'ten YPG'liler çıkaracaklardı. 16 ay oldu halen oradalar. Yani Amerika önce verdiği sözleri tutsun, bu teröristleri buradan, bunlara destek vermeyi sonlandırsın ve bu teröristleri bizim sınırımızın öbür tarafından, Başkan'ın da söylediği gibi 30-32 km'lik bir derinlikten çıkartsın. Yapabileceği iş budur."

(IŞİD'lilerden) Kim sorumlu olacak? Türk Silahlı Kuvvetleri mi sorumlu olacak?

Şimdi nasıl Fırat Kalkanı Bölgesi'nde bunları kontrol altında tuttuysak, burada da kontrol altında tutarız. Biz dün Dışişleri Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımız İstihbaratımız, Milli Savunma Bakanlığımız ortak bir çalışma grubumuz var. Yani Türkse bunlar yani Türk vatandaşı ise içinde varsa onları tabii ki hemen getiririz. Diğer ülke vatandaşları ise ülkelerine göndermek için girişimde bulunuz. Almazlarsa orada tutarız. Yargılama mekanizması zaten diğer yerde de var yani burada ya bunların hesap verebilmesi için de gerekli adımların hepsi atılır, serbest bırakılması mümkün değil ama şimdi güvenli bölgenin 30 kilometre 40 kilometre dışındaki, bizim hiç oralarda olmadığımız yerlerdeki DAEŞ'lirden de sorumlu biz değiliz ancak buralara gelirlerse o zaman sorumlu biz oluruz. Ve onlarla mücadele etmek de bizim boynumuzun borcudur. Çünkü biz terör örgütleriyle mücadele de hiç ayrım yapmıyoruz. Hepsi terör örgütüdür. Hepsi ile mücadele etmemiz gerekiyor ve bugüne kadar da bunu yaptık. (HABER MERKEZİ)

ışid ABD çavuşoğlu kuzey suriye harekat yaptırım