ÇEDES anaokullarda: Müftülük görev listesi gönderdi

ÇEDES anaokullarda: Müftülük görev listesi gönderdi
Tokat’ın Zile ilçesinde müftülük, ÇEDES projesi kapsamında anaokullarına ders programı ve görev listesi gönderdi. Konuyla ilgili basın açıklamasından hemen önce Tokat İl Milli Eğitim Müdürü müftülük programının uygulanmayacağını açıkladı.

Mehmet MENEKŞE


TOKAT - Tokat’ın Zile ilçesinde ilçe müftülüğü ÇEDES projesi kapsamında milli eğitime bağlı anaokullarına değerler eğitimi ders programı ve kimlerin görev alacağı listeyi gönderdi.

Eğitim-Sen ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Zile şubesi bir açıklama yaparak durumu protesto etti. “Ellerinizi çocuklarımızın üzerinden çekin” denilen açıklamaya levi Kültür Derneği, Minareye Kebir, Zidev, Veli Baba cemevleri, CHP, EMEP, Sol Parti, Tip ilçe yönetimleri, Çayır Köyü, Sarıköy Yardımlaşma Dernekleri, Maşder Masat Eğitim Derneği çeşitli mahalle ve köy muhtarları destek verdi.

MEB'DEN GERİ ADIM

Açıklamadan hemen önce Zile İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır eylemden önce Eğitim-Sen Şube Başkanı Fikret Sarı’yı arayarak müftülüğün bu programından haberlerinin olmadığını, böyle bir programı uygulamayacaklarını söyledi.

Eğitim-Sen Zile Şube Başkanı Fikret Sarı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Değerler eğitimi altında ÇEDES projesi uygulanmaya başlandı. Yaptığımız toplantılar neticesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kendim arandım, ve bu arama sonucunda bu olayın kendileriyle ilgili olmadığını, kesinlikle buna kaşı olduklarını bize ilettiler. Eğitim-Sen genel merkezi bunu Türkiye gündemine düşürmüştü. Bu netice sonunda ben de kendilerine aynen şunu ifade ettim, biz de bu basın açıklamamızı öteliyoruz, onlardan randevu istedik, onlar da kendilerinin böyle bir talebi olmadığını, bunu Diyanet İşlerinin sadece işgüzarlığı olduğunu, valiliğin, kaymakamlığın böyle bir oluru olmadığını söylediler. Biz de okullarımıza gidip okul müdürleriyle yaptığımız görüşmelerde gerçekte böyle bir yazı olmadığını gördük. Ama sadece ötelediğimizi bilsinler. Buradaki kitlenin bir kısmı şu anda dağıldı ama bu kitlenin üç beş katını buraya yığacağımızı bilsinler. Burada şunu gösterdik, örgütlülüğün önemi ortaya çıkmıştır, hepimiz çocuklarımıza sahip çıkağız, hiçbir dini ya da başka bir şey altında okullarımızda velimizin izni olmadan hareket edilmeyeceğine izin vermeyeceğimizi buradan kendilerine ilan ediyoruz.”

'LAİK, BİLİMSEN EĞİTİM İSTİYORUZ'

Artı Gerçek’e konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Zile şube Başkanı Rahmi Gümüş şunları söyledi:

“Çocuklarımızın üzerinden ellerini çekin. Dinde zorlama yok diyorlar ama yıllardır uygulanan zorunlu din dersleriyle asimilasyon politikaları devam ediyor. Zorunlu din dersi yetmezmiş gibi değerler eğitimi adı altında, dini dernek ve vakıflarla imzalanan ÇEDES gibi protokoller ile bütün okullar adeta imam hatip okullarına dönüştürüldü. Anayasamızda yer alan din ve vicdan özgürlüğü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları adeta yok sayılırcasına müftülüğün görevlendirdiği manevi danışmanlar okullarda, yurtlarda çalışmalar yapıyor. Bu dayatmalara, bu zorbalıklara karşı tüm örgütlülüğümüzle mücadele edecek, ses yükseltecek, eylemler yapacağız. Biz eğitimin laik, bilimsel olmasını, özgür düşünen, eleştiren, üreten, iyi yurttaşlar yetiştirmesini istiyoruz. Bunun için hukuksal temelde mücadele etmeye devam edeceğiz.”

'BU BİR PEDAGOJİK KIYIMDIR'

Olay ile ilgili sosyal medyadan açıklama yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak şu görüşlere yer verdi:

“ÇEDES protokolü çerçevesinde ana sınıfından liseye kadar çocuklarımız bir bütün olarak dini kuşatma altında. Çocuklarımıza yönelik çok ciddi bir pedagojik kıyım ile karşı karşıyayız. Tokat’ın Zile ilçesinde Zile Müftülüğü ilçedeki anaokullarına gönderilen bir ders programı var. Bu ders programına göre hafta hafta, ay ay bu okullara gidecek müftülük görevlilerinin hangi saatlerde gidecekleri, ne tür işler yapacaklarına dair bir ders programı. Bu sadece Zile ilçesinde yaşanan bir durum değil, ÇEDES projesi kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülükler aracılığı ile okullara hiçbir pedagojik formasyonu olmayan, çocuklara hiçbir bilimsel yaklaşım içinde olmayan ehliyetsiz kişiler buralara anaokullarından liselere kadar görevlendiriliyorlar. Bu bir pedagojik kıyımdır ve bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmelidir. Henüz zihinsel, duygusal yönden gerekli gelişim düzeyine ulaşmamış çocukların soyut kavramlarla, bir takım dersler ve yaklaşımlarla çocukların baskı altına alınması bu çocukların ruhsal durumlarını, duygusal gelişimlerini olumsuz etkilediği, travmalar yaşattığı bilimsel bir gerçektir.”

Öne Çıkanlar