Çelik: Cumhuriyet çalışanını aramak suç sayılmış
Önder Çelik: Niyet okuyup gazete yöneticisi tutuklamak, hoşa gitmeyen yazı ve haberleri toplayıp ‘örgüte yardım ve destek’ gibi niyetler okuyarak suçlar çıkartılamaz.
HABER MERKEZİ- Cumhuriyet davasında savunma yapan gazete yöneticisi Önder Çelik, "Hakkımdaki tüm suçlamaları reddediyorum. Rejim ne zaman temel değerlerinden uzaklaşmışsa Cumhuriyet hep suçlanmış, baskılarla karşılaşmıştır." dedi. Suçlmaların bir dayanağı olmadığını ifade eden Önder Çelik, Cumhuriyet çalışanı ile yaptığı görüşmelerin dahi suçmuş gibi dosyaya konulduğunu açıkladı.
Cumhuriyet gazetesi davasında gazetenin okur temsilcisi Güray Öz’ün savunmasının ardından gazete yöneticisi Önder Çelik savunma yapmaya başladı. Çelik, 34 yıldır Cumhuriyet gazetesinde çalıştığını dile getirdi. Cumhuriyet gazetesindeki görev süresince matbaalar ve buna bağlı tüm teknik altyapıları kurduğunu ve yönettiğini dile getiren Çelik, "Cumhuriyet gazetesindeki görev ve sorumluluk alanım; baskı, kağıt, maliyet ve bunlara bağlı olan idari teknik işlerdir. Maliyet analizi, işletmenin rasyonelliğinin sağlanması görevim içindedir" dedi.
Çelik, savunmasına şu şekilde devam etti: "İddianame ile hakkımda ileri sürülen suçlamalardan biri; 2013 yılından sonra yönetime seçilmiş olmam suç sayılmıştır. Cumhuriyet Vakfı'nın kuruluşundan beri danışma kurulu üyesiyim, İlhan Selçuk'un 2002'deki önerisiyle vakıf yönetim kurulu üyeliği yaptım. Cumhuriyet Vakfı kimsenin tapulu malı değildir. Asıl sorumluluk, Cumhuriyet gazetesinin Vakıf senedi ve yayın ilkeleri ışığında Cumhuriyet için görev almaktır. Görev ve sorumluluklarım hiç kimse tarafından suçmuş gibi ileri sürülemez."
CUMHURİYET KİMSENİN MALI DEĞİLDİR
Cumhuriyet Vakfı kimsenin tapulu malı değildir. Asıl sorumluluk, Cumhuriyet gazetesinin Vakıf senedi ve yayın ilkeleri ışığında Cumhuriyet gazetesi için yola çıkarak görev almaktır. Görev ve sorumluluklarım hiç kimse tarafından suçmuş gibi ileri sürülemez, reddediyorum. Bu suçlamaların hukuki dayanağı yoktur ve gerçeklere aykırıdır. Cumhuriyet Vakfı'nın yönetim kuruluna ‘seçilmiş’ olmam; Vakfı ele geçirmek değildir.
BASIN SUÇU İÇİN BASIN KANUNU VAR
Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan haber ve yazılardan sorumlu olduğum iddiası ise hukuki değildir. Bu yaklaşımın hukukumuzda yeri yoktur. Basın yoluyla işlenen suçlardan ötürü Basın Kanununda yer alan cezai sorumluluk yüklenen kişilerden değilim.
YAYIN POLİTİKASI DEĞİŞİKLİĞİ
İddianame 2013 yılından sonra yönetime seçilmiş olmam suç sayılmış ve bu iddiaya bağlı olarak Cumhuriyet gazetesi yayın politikasında ‘radikal’ değişiklik yapmak suretiyle suç işlediğim iddiası ileri sürülmüştür. Az önce anlattığım çalışma sürem, görev ve sorumluluklarım çerçevesinde İlhan Selçuk ile birlikte uzunca yıllar görev almış çalışma arkadaşlarım ve bana yöneltilen ‘yayın politikasında değişiklik’ yaptığımız yönündeki iddiayı reddediyorum.
SAVCININ VARSAYIMI
Savcılığın hakkımızdaki bu iddianame ile ileri sürdüğü FETÖ/PDY ve PKK propagandası yapıldığı suçlaması kendi varsayımıdır. Bu varsayıma dayalı olarak yayın yapıldığı ve yayın politikası değişikliğine sanki delil gibi sunulmaya çalışılan Cumhuriyet gazetesi haberleri ve yazılar siyasal iktidarın hoşuna gitmeyen, kendisine aykırı olan haber ve yazılardır. İddia makamı kendince seçtiği Cumhuriyet gazetesi haberlerini istediği gibi yorumlamış ‘örgüte yardım ve destek’ olunduğunu ileri sürerek ve niyet okumak suretiyle suçlamalar yaratmaya çalışmıştır.
SADECE GAZETECİLİK YAPTI
Cumhuriyet gazetesinin FETÖ’nün gerçek yüzünü anlatmak için yıllarca yürüttüğü habercilik anlayışı sonucu sadece gazetecilik yaparak halkı bilgilendirdiği, devleti uyardığı gerçeğinin aksini kimse iddia edemez. Ama bu gün mahkemeniz önünde gerçeklere aykırı bir iddianamenin FETÖ/PDY terör örgütüne yardım ve yataklık suçlamalarına yanıt vermek zorunda kalıyorum.
Ama iddianame; somut olarak bana yönelik özel bir delil ortaya koyamadığı gibi benimle birlikte yargılanan çalışma arkadaşlarım hakkında somut ve inandırıcı bir delilden yoksundur.
Savcılıkça iddianamedeki suçlamalar; adeta cımbızlanarak seçilmiş ve yorumlanmış olan haber ve yazılardan ibarettir. Birçok yazı ve haberde niyet okuma yöntemi ile suç yaratılmaya çalışılmıştır. Bilirkişi raporu gibi sunulan "manipülasyon" yapıldığı yorumu ile Cumhuriyet gazetesinin yayınlarının suç teşkil ettiği sonucuna varılmıştır.
MUHALİF GAZETEDE ÇALIŞMAK SUÇ DEĞİLDİR
Muhalif bir gazetede çalışmak ve yönetici olmak suç değildir. Ama bunun siyasal iktidarlar gözünde benim açımdan bir ‘risk’ olduğunun bilincindeyim. Laik, demokratik hukuk devletinden, özgürlükten ve adaletten yana olmak benim için vazgeçilmez bir dünya görüşüdür.
2012 yılından itibaren kamu kurum ve kuruluşlarında THY dahil, gazete alımları iptal edilmiştir. Ayrıca son yıllarda internet gazeteciliğindeki gelişmeler, basılı gazeteye bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ilgiyi azaltmıştır. Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen Cumhuriyet gazetesi iddia edilenin aksine son 3 yılı en az kayıpla geçirmiştir. Diğer gazete örnekleri bu düşmeyi göstermektedir.
SUÇLAMA YARATILAMAZ
Başkalarının kişisel dünya görüşleri ve politik düşüncelerini yansıtan görüş, yorum ve düşmanlıkları üzerinden kimse için suçlama yaratılamaz. Cumhuriyeti ve yazarlarını ve yönetimini suçlayan bu yayınlarda şahsımla ilgili olarak hiçbir şey yer almamasına karşılık; ileri sürülen görüşlerin haksız ve sadece kişisel suçlamalar olarak bu dava dosyasında ne benim için ne de çalışma arkadaşlarım için yeri olmadığı kanaatindeyim. Muhalif bir gazetede çalışmak ve yönetici olmak suç değildir. Ama bunun siyasal iktidarlar gözünde bir "risk" olduğunun bilincindeyim. Laik, demokratik hukuk devletinden, özgürlükten ve adaletten yana olmak benim için vazgeçilmez bir dünya görüşüdür. Bu nedenle, iddiaların tümünü ve suçlamayı reddediyorum.
GAZETEYİ YAYINLANDIKTAN SONRA GÖRÜRÜM
Gazeteyi yayınlandıktan sonra görürüm. Okuyucu olarak ilgimi çekerse okurum. Suç ve cezanın şahsiliği ilkesi gereğince bana yöneltilebilecek bir tek suçlama yoktur. Zaten, gazetecilik suç değildir ve çalışma arkadaşlarım için yayından kaynaklanan iddia soyuttur ve savcılık yorumundan ibarettir.
CUMHURİYET ZARAR ETMEMİŞTİR
İddianamedeki bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Gazete satışlarında 2013 yılından sonra düşüş yaşandığı imajı kasıtlı olarak yaratılmak istenmiştir. Liste üzerindeki bilgilerle oynanmış ve gerçek bilgiyi yansıtmayan miktarlar gösterilmiştir.
Cumhuriyet bir ticari kuruluş olmanın ötesinde adını Mustafa Kemal'in verdiği bir gazetedir.
Gazeteciliğin asıl amacının kamu yararı olduğunu tekrarlamama gerek yoktur. Amaç azami kâr elde etmek hissedarlara kâr payı ödemek olmadığı gibi diğer ticari tüm yapılardan farklı olarak kamu yararına çalışmayı sürdürebilmektir Bu amaç; Cumhuriyet Gazetesi gibi nitelikli bir misyon üstlenmiş gazete olarak çok daha anlamlıdır. Kuşkusuz Dünyada ve ülkemizde yaşanan finans ve döviz krizinden Şirketimiz de etkilenmiştir. Sektörde bir çok gazete yayın hayatına son vermiştir. Kapanan birçok gazeteye karşın Cumhuriyet ağır ve zor koşulları atlatmış ve ayakta kalmayı başarmıştır.
YASAL MEVZUAT DIŞINA ÇIKILMADI
Vakıftan değişik zamanlarda Yenigün Haber Ajansı A.Ş.’ye verilen borçlar, Vakfın değişik toplantılarında görüşülmüştür. Cumhuriyet gazetesi yayınının kesintiye uğramaması için gerekli olduğu anlaşıldığından Yönetim Kurulunun mutabakatı ile gerçekleştirilmiştir ve yasal mevzuata uygun olduğu kanaatindeyiz.
OTO TAMİRCİSİ
01 Aralık 2011'de Yasemin Mutlu'ya 345 TL para göndermişim. Para gönderdim çünkü bu para oto tamir bedeli karşılığıdır. 4 Levent İstanbul Oto Sanayi Sitesi'nde iş yeri (tamirci) olan Kadir Mutlu'nun bildirdiği hesaptır ve arabamın tamiri karşılığı istediği bedeldir. Bana verdiği hesap nosu büyük olasılıkla soyadı benzerliği dikkate alındığında yakını veya iş yeri sahibi adına açılmış bir hesap olmalıdır. Şüpheli hareketin kaynağı olarak gösterilen 2011 yılında oto tamir ücereti olarak gönderdiğim 'oto tamir bedeli; hesap sahibinin bu işlem tarihinden 2 yıl önce çalıştığı işyerinin soruşturma geçirdiği için ve benim de tarmirciye gönderdiğim tamir bedeli 345 TL'lik işlem bu nedenle şüpheli görünüyor ve ben de şüpheli para hareketin var suçlamasıyla karşılaşıyorum. Gülünç iddialar beni şüpheli yapmaz ve suçlama konsu olmaz
CUMHURİYET ÇALIŞANINI ARAMAK
Cumhuriyet muhasebe çalışanı Emre İper ile irtibatım tespit edilmiş 14 defa ben aramışım 8 defa beni aramış. Cumhuriyet gazetesi muhasebe finans sorumlusu olan Emre İper ile irtibatlı olmak kadar doğal bir şey olamaz. Üsletik Emre İper, telefonunda Bylock bulunmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğu halde Nisan 2017'de tutuklanmıştır.
Tekrarlıyorum; Cumhuriyet gazetesinde çalıştığım 35 yıllık süre içerisinde görev aldığım tüm bu sorumluluklardan onur duydum. Muhalif bir gazetede çalışmak ve yönetici pozisyonunda bulunmanın, ülkemizde dün de bu günde risk taşıdığını bilmekteyim. Laik, demokratik, özgürlüklerden ve adaletten yana olmak, Atatürk ilkelerine bağlı olmak benim için vazgeçilmez bir dünya görüşüdür.
Yaklaşık 9 aydır bir esaret altındayım. Benim için iddia edilen suçlamaların; herkesin adalete ve yargıya duyduğu güvenle aşılacağına inanıyorum. Çünkü önce kendime ve laik demokratik hukuk devleti ilkelerine güveniyorum.
Niyet okuyup gazete yöneticisi tutuklamak, hoşa gitmeyen yazı ve haberleri toplayıp ‘örgüte yardım ve destek’ gibi niyetler okuyarak suçlar çıkartılamaz. İddianamenin varsayımlarını kabul etmiyorum.