'Yüz yıllık Cumhuriyet'te Kürtler nasıl yer aldı?' sorusuna cevap arayan 'Kürtler ve Cumhuriyet' serisinin bu haftaki konuğu Dr. Zeynep Türkyılmaz.
Leipold, yeni çalışması "Yurttaş Marx: Cumhuriyetçilik ve Karl Marx'ın Sosyal ve Siyasal Düşüncesinin Oluşumu" kitabında Marx'ın erken dönem teorisinde kendini gösteren cumhuriyetçilik fikrinin sosyalist ufuk için taşıdığı imkanları değerlendiriyor.
'Yüz yıllık Cumhuriyet'te Kürtler nasıl yer?' aldı sorusuna cevap arayan 'Kürtler ve Cumhuriyeti' serisi başladı. İlk bölümde Tarihçi ve yazar Alişan Akpınar, 'Cumhuriyet, Kürtlerin aslında 'Türk' olduğunu nasıl 'keşfetti'?' sorusunu yanıtladı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ideolojisi, "tek millet, tek devlet, tek dil" anlayışı üzerine şekillendi ve atılan adımlar buna göre atıldı.
1924 Anayasası’nın 36 yıllık ömründe geçirdiği revizyonların sayısı ve değişen maddelerin karmaşık hikayelerinin genel hatlarıyla da olsa anlaşılmasının derinlikli bir içerik analizi için yararlı ve belki de elzem olduğuna inanmaktayım.
1924 Anayasası'nda yapılan revizyonları incelediğimizde gördüğümüz şudur: 1928-37 döneminde yapılan değişikliklerle, 1924 Anayasasının toplam 15 maddesinde değişiklik yapılmıştır. Bu maddeler de sonrasında değiştiği için, değişiklik sayısı daha fazladır.
1924 Anayasası bağlamında bence daha çarpıcı olan mesele, bu anayasanın bizzat sahibi tarafından adeta yok hükmünde sayıldığı, 1924-1938 dönemindeki uygulama sürecidir.
Pontos’ta kurulan İstiklal Mahkemeleri değişik tarihlerde değişik adlarla anılmıştır. Sivas İstiklal Mahkemesi, Samsun İstiklal Mahkemesi adlarıyla anılsalar da bu iki mahkemenin adı birçok belgede Amasya İstiklal Mahkemeleri olarak geçer.
1920-1923 döneminde yaşanan rekabet bağlamında baktığımızda, Başkan'ın ve Meclis'in aynı anda bu kadar güçlü olduğu başka bir döneme rastlamak mümkün değildir.
Nasıl ki Ermeni Soykırımı'nın üstüne 23 Nisan, Pontos Soykırımı’nın üstüne 19 Mayıs birer 'kutlama' olduysa, İzmir Rumlarının katledilmesi ve yerlerinden edilmesinin üstüne de 9 Eylül kutlama günü ilan edildi.
Mustafa Kemal Paşa ve hayranları için ‘dahice siyasi manevra’ olarak görülen bu süreç, eski dostları da dahil olmak üzere birçok kişi tarafından Cumhuriyet’in ilanının diktatörleşme sürecinde bir araç olarak kullanılması olarak görülmüştür.
Modern Türkçe şiirin birikiminin ana arterlerini büyük ölçüde Garip oluşturur, İkinciyeni oluşturur; ama, onların öncülüğünü yapan, yolu açan Nâzım Hikmet ve onun poetikası olmuştur.
Cumhuriyetin kurucuları 30 Ağustos’u zafer bayramı ilan ederken aynı zamanda bir resmi tarih de oluşturdular. 30 Ağustos binlerce yıldır yaşadıkları topraklarda mezarsız yatan Pontoslu ve Küçük Asyalı Rumlara karşı işlenmiş soykırımın zaferidir.
Okuyunca iki şeyi çok iyi anlıyor insan. Birincisi, yakın tarihimiz çok ilginç ve genellikle anlatılmayan hikayelerle dolu. İkincisi bu ülkede tabular, yasaklar, 'kırmızı çizgiler' hiç bitmiyor
Barış Terkoğlu, Cumhuriyet'teki yazısında Adnan Oktar Örgütü'ne yardım ettikleri iddiasıyla yargılanacak olan hakim ve savcıların ilk kez mahkemeye çıkacaklarını aktardı. İçerisinde cumhuriyet başsavcısı, savcı ve mahkeme üyelerinin de isimleri bulunuyor.
29 Ekim revizyonunda da 1921 Anayasasının görece ademimerkeziyetçi özelliğinin değiştirilmesi söz konusu olmayacaktır. Merkeziyetçi yönetim anlayışını görmek için altı ay sonraki 1924 Anayasasını beklemek gerekecektir, bu ‘sapma’ ayrıca tartışılmalıdır.
Anılar ile tarih iç içe geçebiliyor. Özünde hiç değişmeyen, demokratikleşemeyen bu ülkede “Rengarenkler” gerilerde kalırken, toplumsal renksizleşme artıyor. Ölümünün 25. Yıl dönümünde Can Yücel’i özlem ve rahmetle anıyorum.
Tekçi otoriter Türkiye rejimleri tarafından unutulmaya terk edilmiş olan ve son zamanlarda halkçı, çoğulcu ve ademimerkeziyetçi özellikleriyle muhalifler tarafından mitleştirilen 1921 Anayasasının günümüzde daha iyi anlaşılmasına ihtiyaç olduğu açıktır.
Tıp doktoru, gazeteci ve yazar Erdal Atabek, bir süredir tedavi gördüğü Ataşehir Acıbadem Hastanesi’nde 94 yaşında vefat etti. Atabek'in köşe yazıları, 1966 yılından beri düzenli olarak Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanıyordu.
İttihatçılar, 1910’da sokak köpeklerinin kökünün kazınmasına karar verdiler. İttihatçıların bir Hayırsız Ada’sı vardı. Bugünse her belediyenin kendi yarattığı binlerce isimsiz Hayırsız Ada’sı var.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri, kazı çalışmalarının devam ettiği Haydarpaşa Gar Sahası'nda açık gezi düzenledi. Haydarpaşa kazılarında bugüne kadar Klasik, Erken Bizans, Hellenistik, Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemlerine ait eserler bulundu.
CHP Genel Merkezi; il, ilçe örgütleri ve başkan adaylarına gönderdiği yazı ile 31 Mart seçimlerinde parti aleyhine açık veya gizli çalışan üyelerle ilgili ihraç istemiyle disiplin sürecinin başlatılacağını bildirdi. Deliller 29 Nisan'a kadar toplanacak.
HDP, Pervin Buldan'ın Cumhuriyet ile ilgili sözlerine dair açıklama yaptı. Açıklamada, "HDP’nin cumhuriyet fikriyle sorununun olduğunu ileri sürmek abesle iştigaldir. HDP’nin temel eleştirisi, tekleştirici politikalarının kendisinedir" denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında devlet erkanının Cumhuriyet'in ilanının 99. yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyareti esnasında, İYİ Parti Lideri Meral Akşener ve MHP Lideri Devlet Bahçeli tokalaşarak sohbet etti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 29 Ekim mesajında, son "20 yılda cumhurla cumhuriyet arasında örülen kalın duvarları da ortadan kaldırdık." dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in 99’uncu yılı için yazı kaleme aldı. Farklı fikirlere sahip olabiliriz diyen Kılıçdaroğlu 'Hiç kimse kendi fikrini, farklı bir fikre sahip olanlar üzerinde tahakküm kurma aracına ve gerekçesine dönüştürememeli' dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "5'li çeteler, varlıkçılar, çantacılar; bu ülkenin ikinci 100 yılında siz olmayacaksınız" dedi.
Geçmişteki geleceği doğru keşfetmek gerekiyor ve bunun için gerekli olan şey de toplumsal ve siyâsî bellek.
Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümü sonrasında monarşi tartışmaları da alevlendi. Antigua ve Barbuda'nın Başbakanı Gaston Browne ülkede 3 yıl içinde cumhuriyet referandumu yapacağını söyledi.
Ademi-merkeziyeti ülke için öngören HDP’nin ötekileştirilmesinin nedeni tüm siyasi partilerin topluma ve bireye tasallut eden aşırı merkeziyetçi devlet yapılanmasıyla işbirliğinde olmaları.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.