ÇHD davasında avukatlık mücadelesi: Savunmayı savunmak

ÇHD davasında avukatlık mücadelesi: Savunmayı savunmak
Sanık avukatlarının avukatlık faaliyetlerinden dolayı yargılandıklarını dile getiren ÇHD’li avukatlar, davanın hukuksuzlukla ilerlediğini hukuk mücadelesi vereceklerini belirttiler.

Hicran Cengiz


İSTANBUL - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) 22 avukatın yargılandığı dava Silivri Kampusu’ndaki duruşma salonunda görüldü. Avukatların mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılandığı davada ceza yağdı. Mahkeme, 20 avukata toplamda 146 yıl yedi ay hapis cezası verdi.

Sanık avukatlarının avukatlık faaliyetlerinden dolayı yargılandıklarını dile getiren ÇHD’li avukatlar, davanın hukuksuzlukla ilerlediğini hukuk mücadelesi vereceklerini belirttiler.

ÇHD üyesi Tamer Doğan kararı değerlendirdi. Derneğin daha önce 37. Ağır Ceza’da görülen davasını hatırlatarak;

“Akın Gürlek’in verdiğinden daha fazla ceza verdi. Barkın’ın daha önce o 18 yıl ceza aldığı karar Yargıtayda bozulduğu halde geldi burda 20 aldı. Selçuk abi 11 yıl 3 ay almıştı. Burada söz gülerek mahkeme başkanı bak yöneticilikten vermiyorum diyerek 13 yıl verdi.” dedi

Doğan, verilen kararın matematiksel bir yorumla tahliyenin engellenmesi için verildiğini şu sözlerle ifade etti:

“Bütün hesabı bunun üzerinden yapmışlar. Biz nasıl bir ceza verelim nasıl artıralım yapalım ki tahliye olmasınlar diye, hükümlü tahliye etmeyelim.”

Doğan kararın “Başından karar verilmiş bir dosya olduğunu belirtti.

“Tiyatro oynandı. Son sahneydi. Perde kapandı. Ama Bizim perdemiz açıldığında kendilerine avukat arayacaklar.”

Duruşmanın son gününde avukatlar, hak savunucuları ve gazeteciler salonda hazırdı. Hafta boyunca duruşmayı Türkiye’den ve Avrupa’dan savunma örgütü yani Kozağaçlı’nın 7 Kasım ‘daki savunmasında yer alan “yirmiden fazla avukat örgütünü temsilen altmış yabancı hukukçu da yine izleyicilere ayrılan alanda davaya katıldı.

TUTUKLU AVUKATLAR ABLUKADA

Salonun ortası tutuklu ve tutuksuz sanıklara; sağ ve sol tarafları müdafi avukatlara, hemen arkalarına iste izleyici ve gazetecilere ayrılmıştı.

Yani yargılanan avukatların 3 tarafı da savunmayı savunmakla meşguldü.

Elbette Silivri gibi bir konumda duruşma salonu da olsa “kapatılmayı” hissetmemek mümkün değil.

Duruşma salonundaki jandarma sayısı haftanın geri kalanına oranla çok daha fazlaydı: avukat sayısının neredeyse iki katı kadar.100’den fazla jandarma tek ve çift sıralar halinde bariyer gibi dikildiler duruşma boyunca. Sanıkların sağ ve sol yanlarında avukatları ile aralarına dizildiler.

Arka tarafta boş geçilmedi. İzleyici ve gazeteciler içinde bir set jandarma henüz bir salona geçmeden kaskları, kalkanları ve copları ile hazır olda bekliyorlardı.

Çok merak ediyoruz duruşma salonunda jandarmanın, kaskın ve kalkanın ne işi var?

Mahkeme başkanı Ali İhsan Horasan’a göre içerideki silahlı kişilerin olması güvenlik gerekçesi.

İçeri girişlerin denetimli olduğu bir salonda tehdit unsuru tam olarak kim ve nedir?

Tutuklu avukatlar Selçuk Kozağaçlı, Özgür Yılmaz, Barkın Timtik ve Oya Aslan’ın salona girişi alkışlarla karşılandı. Her üç tarafa etten bariyerlere aşa aşa “günaydın” dediler.

Karar duruşması için 7-11 Kasım’ı kapsayan 5 günlük bir tarih ayrıldı. Bu tarih aralığının belirlenmesinde “tüm müdafilerin savunma yapabilmesine olanak sağlamak” amacı güdülmüştü. Ne yazık ki takvim hedeflendiği gibi işlemedi.

KARARI VERİLMİŞ SAVUNMAYI YAPILDI SAYMAK

Davanın başından bu yana 37 savcı 42 hâkim el değiştimiş durumda. 79. isim olan Horasan’ın ilk cümlesi “Savunma yapıldı sayıyorum, son gözlere geçelim” oldu.

Bir hukukçunun başka bir hukukçuya kurduğu bu cümle duruşmanın en gri noktası oldu.

Verilen 15 dakika ara sonrası müdafi avukatlar buna itiraz etti kalan avukatların on beşer dakika savunmalarının da alınması için heyete itirazlarını iletti. İtiraz kabul edildi ve her bir sanık için 15 dakikalık savunma süresi verildi. Mahkeme salonundaki jandarmaların bir kısmı da dışarıya çıkarıldı.

Yargılamanın bel kemiği olan Hollanda/Belçika Toplantıları adı altında geçen dijital delillerdi.

8 Kasım tarihli savunmada Avukat Aydın “sahte ve çürütüldü” dediği delillerden bahsediyoruz.

Avukat Aydın: “Hollanda 1 DVD yolluyor; savcı 1 DVD istiyor; Ramazan Akyürek 6 Harddisk, 4 DVD, 1 CD gönderiyor; Adli Emanete 6 Harddisk, 3 DVD ve 2 CD kayda alınıyor. ATK eşleşmeyi son CD'de buluyor.”

MEŞHUR DİJİTAL DELİL 'SPİDER-MAN' FİLMİYMİŞ

Güçlü Sevimli müdafi olarak söz alan Avukat Ali Şafak, "Dün meslektaşlarım dijitalde ne olmadığını anlattı, ben de size dijitalde ne çıktığını anlatayım. İçinden Spider Man filmi çıktı, örgütü örümcek adam ile mi yönetecekmiş bu adamlar? İddianameye bakın, hangi fiille örgüt üyeliği ile suçlamışlar meslektaşımı? Örgüt üyeliği için oturup kıstas yazıp duruyorlar Yargıtay'da, dosyada hangisi mevcut? Müvekkile yalnız hapishane ziyareti yaptığı iddiası yöneltmişsiniz. Bizi avukatlığımızla yargılıyorsunuz" ifadesini kullandı.

13 sanık için savunma yapan avukatların ortaklaştığı noktalar oldu:

  • Mesleki faaliyetlerinin suçlama konusu olması
  • Propaganda suçlamasında CMK madde.61’in işlenmemesi yani propaganda olup olmadığını araştırmak ve teyit etmek üzere adımların atılmaması
  • Delillerin üretildiği, üretilen delilerin eksik olması veya hiç olmaması
  • Suçlama konusu “sanıkların cezaevlerine gitmeleri” için cezaevlerine teyit etmek için yazılar yazılmaması, sanıkların “gitmedik” beyanlarını dikkate almamaları

Avukatlara göre karar çoktan verilmiş. Yine de her şeye rağmen “Savunmayı yaşatacağız” diyerek sırayla söz alıyorlar.

Av. Ahmet Ergin Sözen, Naciye Demir müdafi olarak söz aldı: "Buradan çıkacak karar, heyetiniz ve kolluk, yani devleti temsil eden hepiniz için varlık yokluk kararı olacak. Varlığınızı dayandırdığınız şey hukukiliğiniz mi, değil mi, onu söyleyeceksiniz. Delil bile getiremediniz.

Savunmaların ardından sanıkların son sözleri alındı.

Ti̇mti̇k'e 12 Yıl Ceza

Davanın son sözlerini söyleyemeyen sanığı Ebru Timtik oldu. Adil yargılanma talebi ile başlattığı açlık orucu sonunda ölen Timtik için açılan davalar düştü.

Tutuklu yargılanan Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik ve Oya Aslan’ın tutukluluğunun devamına hükmedildi. Kozağaçlı, hüküm açıklandıktan sonra “Asla kabul edilemez bir karar, biz de kabul etmeyiz, Ebru Timtik ölümsüzdür” dedi.

Öne Çıkanlar