ÇHD: Savcı Saray'ın gözüne girme telaşında

ÇHD tutukluluk hallerinin devamına karar verilen avukatlara ilişkin açıklama yaptı.

ÇHD: Savcı Saray'ın gözüne girme telaşında

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tutuklu bulunan ve 37 gündür açlık grevinde olan genel başkanları Selçuk Kozağaçlı ile üye ve yönetici avukatlarının davasına ilişkin açıklama yaptı.

Tutuklu bulunan ÇHD'li avukatların dosya üzerindeki tutukluluk incelemesini yapan mahkeme, avukatların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Karara tepki gösteren ÇHD İstanbul Şubesi, " bugün ne özgürlüğün, ne de adaletin, Saray soytarılığının sahnelendiği mahkeme salonlarından kazanılamayacağı ayan beyan ortadadır" dedi.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, 37 gündür açlık grevindeki tutuklu avukatlar için dosya üzerinden yapılan tutuk incelemesine ilişkin Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada "Susmayacağız direneceğiz ve biz kazanacağız" pankartı açıldı.

ÇHD avukatlarından Çiğdem Akbulut basın açıklamasını yaptı. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı dahil olmak üzere, derneğin üye ve yöneticilerinden Behiç Aşçı, Aytaç Ünsal, Aycan Çiçek ve Engin Gökoğlu’nun hukuksuz bir şekilde aylardır tutuklu olduğunu ifade eden Akbulut, "Hukuk düzeninin tüm işlerliğini kaybettiği bugünlerde, her ne kadar hukuksal alana ilişkin söz söylemek anlamını yitirmişse de, yaşananları kayıt altına almak kanımızca hala önemlidir. Zira kolektif hafıza toplumsal mücadelenin önemli bir aracıdır. Yoksa, bugün ne özgürlüğün, ne de adaletin, Saray soytarılığının sahnelendiği mahkeme salonlarından kazanılamayacağı ayan beyan ortadadır" dedi.

‘BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ DEĞİLLLER’

Meslektaşlarının 18 Mart’a duruşmalarının görüleceğini sözlerine ekleyen Akbulut, "Bu tarihte hemen hemen hepsinin tutukluluğu 1,5 yılı bulmuş olacaktır. Meslektaşlarımızın duruşmasının görüldüğü mahkeme, özel olarak atanmış bir mahkeme olup, görevi yasayı uygulamak değil, ancak aksine mevcut devlet aklını temsil ve teskin etmektir. Bu anlamda Türkiye’de hemen her hakim ve dolayısıyla mahkeme için geçerli olduğu üzere, bağımsız ve tarafsız olmadıkları atanma usullerinden, yargı pratiklerine hemen her aşamada saklanmaya da çalışılmaksızın ortadadır" diye belirtti.

ÇHD: Savcı Saray'ın gözüne girme telaşında - Resim : 1

‘CEZALANDIRMA AMAÇLI OLDUĞU ORTADADIR’

Akbulut, "Mahkeme başkanı tarafından dosya savcısından telaşla ve tekit ile mütalaa istenmiş, nihayet dosyanın savcısı dahi olmayan özel görevlendirilmiş bir savcı tarafından meslektaşlarımız aleyhine mütalaa hazırlanmıştır. Halihazırda 70 klasörden oluşan dava dosyasına karşılık hiç bir ayrıntı içermeyen 4 sayfalık esas hakkındaki savcılık mütalaası bir kez daha bu dava ile adil yargılama değil, yalnızca cezalandırma amacı güdüldüğünü açıkça ortaya koymaktadır" diye belirtti.

‘BU AÇLIK ÖZGÜRLÜK, ADALET VE EŞİTLİK AÇLIĞIDIR’

Dosya üzerinde görülen tutuk incelemesinde mahkemenin meslektaşları için "tutukluluk halinin devamına" şeklinde karar verdiğini belirten Akbulut, meslektaşlarının 24 Ocak‘ ta başladıkları açlık grevlerinin 37'nci gününde olduğunu sözlerine ekleyen Akbulut, "37 gündür, kapalı oldukları hücreden, bütün Türkiye halklarına, direnenlere, özgürlük ve adalet arayışındaki tüm güçlere, o direnişin hukuk alanından güç vermekte kararlı birer parçası olduklarını bildiriyorlar. Bu anlamda Türkiye`nin mücadeleci avukatlık geleneğinin teslim alınamaz olduğunu da bir kez daha hatırlatıyorlar" diye belirtti.

"Meslektaşlarımızın ve Türkiye’de halihazırda açlık grevindeki tüm insanların açlığı hepimizin açlığıdır" diyen Akbulut, son olarak şunları söyledi: "Zira bu açlık; özgürlük, adalet ve eşitliğe, bu açlık sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyaya duyulan açlıktır! Onların açlıklarından da korkuyorlar. 22 Şubat‘ ta yalnızca dilek feneri uçurarak, meslektaşlarımızın açlığının 30'uncu gününe selam vermek isteyen arkadaşlarımıza saldırmaları, onları işkence ile gözaltına alıp saatlerce ters kelepçeli bekletmeleri de duydukları korkudandı. Dilek feneri uçurma eylemine 'örgüt propagandası' diyen savcıları ne arkadaşlarımızın ne avukatları olarak bizlerin karşısına çıkacak yüzü kendilerinde bulamadı; hakimleri yine bizleri karşısına alamadan, dosya üzerinden, dilek feneri uçurmak istedikleri için arkadaşlarımız hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verdi. Korkularında haklılar, çünkü bizim dilek fenerlerimiz her yerde yanıyor. Her koşul ve zamanda irademizi duyurmaya devam edeceğiz. Onların aksine biz korkmuyoruz. Çünkü bu karanlığın sonu aydınlık, biliyoruz. Biliyoruz ki biz kazanacağız." (HABER MERKEZİ)

açıklama ÇHD selçuk kozağaçlı