ÇHD'nin Antep raporu: Belediye-müteahhit ilişkisi araştırılmalı, toplu mezar şüphesi var

ÇHD'nin Antep raporu: Belediye-müteahhit ilişkisi araştırılmalı, toplu mezar şüphesi var
Çağdaş Hukukçular Derneği, Antep'in en ağır hasarı alan ilçeleri Nurdağı ve İslahiye'deki gözlemlerini raporlaştırdı: Binaları yıkılan belediye imar komisyonu üyesi belediye başkanı ile ortak inşaat yapıyor; ölü sayılarında tutarsızlık var.

Artı Gerçek - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), 6 Şubat'taki Maraş depremlerinde ağır hasar alan Nurdağı ve İslahiye'deki incelemelerine dair raporunu açıkladı. Raporda, Antep'in iki ilçesinde çok sayıda yeni binanın yıkıldığı belirtilirken, siyasetçilerle inşaat şirketleri arasındaki ilişkilere işaret edildi.

ÇHD, bir binanın kolonlarının tuğla ile kalınlaştırıldığı görüntüleri de paylaşarak, kentte yapı denetimindeki ihmallere dikkat çekti. Rapordaki "Ölü sayısına oranla yeni mezar yeri sayısının az oluşu toplu mezar ihtimalini düşündürmektedir" tespiti de dikkat çekti.

ÇHD raporunda öne çıkan tespitler şöyle:

OKAN TÜYSÜZ YILLARDIR UYARIYORMUŞ, AFAD'IN SENARYOSU VARMIŞ

* Raporun başlangıç bölümünde, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün Antep için 2012 ve 2021'de deprem uyarısı yaptığı ve alüvyon zemin üzerindeki yerleşimler için çağrıda bulunduğu hatırlatıldı. Aynı zamanda, AFAD'ın da 2022'de Antep için özel olarak deprem senaryosu hazırladığı belirtildi.

DOKUZ GÜN SONRA NURDAĞI'NDA TUVALETLER KULLANILAMAZ HALDEYDİ

Raporda, ÇHD'nin 15 Şubat günü yaptığı incelemede, Nurdağı'nda hijyen sorunu yaşandığı belirtildi: "15.02.2023 Çarşamba günü yaptığımız incelemelerde ilçe geneline elektrik ve temiz su sağlanamadığını gözlemledik. Su ihtiyacı tankerlerle karşılansa da seyyar tuvaletlerin kullanılamaz halde olduğunu, yoğun tuvalet- banyo ihtiyacı olduğunu gördük."

ÇHD, Temas ettiğimiz depremzedelerde kurtarma çalışmalarının gecikmesi, yardımların geç gelmesi nedeniyle tepkisellik ve belediyeden şikayet etme hali olduğunu gözlemledik. Depremzedelerin yardım/destek açıklamaları ve kısa dönemde yapmaları gereken süreli hukuki başvurular konusunda bilgi sahibi olmadıklarını, bu nedenle mağduriyetlerin ve hak kayıplarının yaşanabileceğini gözlemledik" ifadelerini kullandı.

'İSLAHİYE'DE SALGIN HASTALIK RİSKİ VARDI'

Raporun 'İslahiye’deki Acil İhtiyaçlar' bölümünde, Nurdağı'na benzer bir durum gözlendi: "İlçedeki öncelikli ihtiyacın temiz su ve elektrik olduğu görülmektedir. 15.02.2023 Çarşamba günü itibari ile ilçede elektrik ve temiz içme suyu altyapısı kullanılamamaktadır. Su ihtiyacı tankerlerle karşılansa da deprem sonrası kurulan seyyar tuvaletler kullanılamaz haldedir. Bu, salgın hastalık riskini arttıran bir durumdur."

'İSLAHİYE'DE ARAMA-KURTARMA İLK ÜÇ GÜN YAYGIN DEĞİLDİ'

Rapora göre İslahiye’deki arama kurtarma çalışmaları 7 Şubat 2023'te başladı ancak "ilk üç gün yaygın bir arama kurtarma faaliyeti yapılmadı." ÇHD, arama kurtarma çalışmalarında özellikle Suriyelilere karşı olmak üzere ayrım yapıldığı yönünde iddialar bulunduğunu da aktardı. Raporda, "Bölgeye ilk ulaşan yerli arama/kurtarma ve yardım ekiplerinin Bingöl ve Batman Belediyesi ekipleri olduğu, yabancı ekiplerin ise Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve İran Arama Kurtarma ekibi olduğu bilgisi edinilmiştir" tespiti dikkat çekti.

'KEPÇE İLE ALTIN KASASI ARANDI, ARAMA ÇALIŞMASI YAPILMADI'

ÇHD raporunda, "Depremde kardeşini kaybeden bir depremzede ise kardeşinin bulunduğu apartman enkazında kurtarma çalışmasından önce kepçe ile altın kasası arandığını, kasa bulunduktan sonra kepçenin enkazı terk ederek enkaz altındakiler için bir çalışma yapmadığını söylemiştir" tespiti de yer aldı.

DELİLLERİN KARARTILMASI ŞÜPHESİ

Derneğin raporunda, delillerin karartılması şüphesi konusunda iki ayrı başlık altında şu tespitler yer aldı:

MÜTEAHHİTLER TARAFINDAN KOLONLARIN KIRILMASI: "Sahada yaptığımız incelemeler sırasında henüz karot örneği alınmayan enkazlarda müteahhitler tarafından kepçe çalıştırılarak sağlam kolonların kırıldığı bilgisi edinilmiştir. Savcılık tarafından da bilinen bu duruma dair gerekli tespitler yapılarak sorumlular bir an önce tutuklanmalıdır."

ENKAZLARIN HEPSİNDEN KAROT ALINMAMASI: "Müteahhiti olmayan binalarda ölenlerin zaten evi yapanlar oldukları düşüncesi ile bu binalardan örnek alınmadığı bilgisi edinilmiştir. Delillerin karartılmasının önüne geçebilmek amacıyla en çok ölümün yaşandığı binalara öncelik verilmesi makul olsa da yıkımın tüm sorumlularının ortaya çıkarılabilmesi için yıkılan tüm binalardan örnek alınması gerekmektedir. İmar affı ile iskan alan yapılarda yaşanan ölümlerden doğan idari sorumluluğun araştırılabilmesi için yıkılan tüm binalardan örnek alınması bir zorunluluktur."

YENİ BİNALAR VE MÜTEAHHİT-SİYASETÇİ İLİŞKİLERİ

Raporda ÇHD üyesi avukatların incelediği bazı yıkılan veya ağır hasarlı binaların bilgilerine yer verilirken, belediye ile müteahhitler arasındaki çıkar ilişkisi konusunda çarpıcı tespitler yer aldı. ÇHD, "Konuştuğumuz depremzedelerin birçoğu belediye başkanlarının müteahhitler ile ortak çalıştıklarını ve belediye meclisinde imar konusunda birçok usulsüzlük yapıldığını dile getirmiştir. Yeni yapılmış olmasına karşın yıkılan/ağır hasar gören binaların birçoğunun siyasi bağlantılar ile iş alan müteahhitler tarafından yapıldığı söylenmektedir" ifadelerini kullandı.

İNŞAATÇI BELEDİYE BAŞKANI

Rapora göre, Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak, aynı zamanda Kavak İnşaat adında bir inşaat
firmasının sahibi ve Nurdağı’da çok katlı apartmanlar inşa ediyordu.

BELEDİYE İMAR KOMİSYONU ÜYESİNİN BİNALARI YIKILDI

Nurdağı Belediyesi'nin imar komisyonunda olan belediye meclis üyesi Yunus Kaya’nın CCK Grup isimli şirketi tarafından yapılan Yunus Kaya Apartmanı, Yaşam Konutları, CCK Apartmanı, Huzur Konutları ise depremde yıkıldı ve onlarca kişi öldü. Kaya'nın altı konut projesinden dördünün çöktüğü belirtildi.

Rapora göre, depremde yakınlarını kaybeden bir kişi "Kaya, belediye meclisinin imar komisyonundaydı. İmar komisyonu kendinden soruluyordu. 36 yaşındaydı. Petrolü vardı, çiftçilik yapıyordu. Buraların ihalesini de ilişkilerini kullanarak aldı" dedi. Binası yıkılan başka bir depremzede ise “Belediye başkanına bir kat veya bir daire hediye edince, istediğin kadar kat çıkıyorsun. Kimse de görmüyor” ifadelerini kullandı.

BAŞKAN İLE İMAR KOMİSYONU ÜYESİNDEN ORTAK İNŞAAT

Raporda, Belediye Başkanı Kavak'ın sahibi olduğu Kavak İnşaat ile imar komisyonu üyesi Kaya’nın sahibi olduğu CCK Grup'un "Elit Park Konutları" isimli üç bloklu apartman projesinde yapı ortaklığı içinde olduğuna da dikkat çekildi.

'REFERANSLARA GÖRE BAKANLIKLAR DÜZEYİNDE İMAR RANTI VAR'

ÇHD, altı ayrı konut projesinin dördü çöken CCK Grup’un internet sitesinde yer alan "Referanslar" kısmına da dikkat çekti: "T.C. Sağlık Bakanlığı’nın, T.C. Orman Bakanlığı’nın, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yer alıyor olması kurulan çıkar ilişkisinin yereldeki belediye ile sınırlı olmadığını,
Bakanlıklar düzeyinde bir imar rantı düzeninin oluşturulduğunu göstermektedir."

İMAR AFFININ ETKİSİ NE?

ÇHD, imar affı konusunda ise "Bölgedeki vatandaşlar ile yaptığımız görüşmelerde belediye meclisindeki imar kararlarının birçoğuna muhalefet şerhi düşüldüğü bilgisi edinilmiştir, yapılarda yaşanan ölümlerin idari sorumlularının tespit edilmesi için soruşturmaların bu yönde de genişletilmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

YAPI DENETİMİ VE TUĞLA İLE KALINLAŞTIRILAN KOLONLAR...

Raporda, İslahiye ve Nurdağı'nda "giriş kattaki marketler nedeniyle kolonları kesilen binaların yıkıldığı iddialarının çok yaygın olduğu belirtilerek, "Bu tarz durumların ortaya çıkarılabilmesi için yıkılan binalara ait planlar ile market planlarının karşılaştırılması ve tanıklıklara başvurulması gerekmektedir" denildi.

ÇHD, İslahiye'de bir binanın kolonlarının tuğla ile örülüp kalınlaştırıldığına dair kareleri paylaşarak, yapı denetiminde eksiklik yaşandığını da belirtti:

"İslahiye’de depremden hasar gören bir binanın yapım aşamasında google sokak fotoğraflarına
yansıyan inşaat hali bina kolonlarının tuğla ile örülüp kalınlaştırıldığını ortaya koymaktadır. Bu
durum ilçedeki inşaatların yapı denetiminin sağlıklı şekilde yapılmadığının bir göstergesidir.
Görsel. Özer Cad. ve Mezbahane Cad. kesişiminde bulunan Kurmay apartmanına ait eski ve yeni
görseller (Twitter)."

'YURT YIKILMADI' AÇIKLAMASI GERÇEĞİ YANSITMIYOR

ÇHD raporunda, depremin ardından sosyal medyada Antep'te bir kız öğrenci yurdunun yıkıldığına ve sadece bir kişinin sağ kurtulduğuna dair dolaşıma giren bilgi ve Gaziantep Kredi ve Yurtlar Kurumu İl Müdürlüğü'nün "kentteki özel yurtlar dahil olmak üzere hiçbir yurt yıkılmadı” açıklaması hatırlatılarak şu tespit yer aldı:

'İKİ ÖZEL YURT, BİR KURAN KURSU YIKILDI'

"Deprem sonrası çekilen uydu görselleri üzerinden yaptığımız araştırmada ise Nurdağı’nda bir
özel öğrenci yurdunun, İslahiye’de ise iki özel öğrenci yurdu ile bir kız öğrenci yatılı Kur’an
kursunun yıkıldığı tespit edilmiştir. Uydu görselleri Gaziantep Kredi ve Yurtlar Kurumu İl
Müdürlüğü tarafından yapılan “kentteki özel yurtlar dahil olmak üzere hiçbir yurdun yıkılmadığı”
açıklamasının gerçeği yansıtmadığını göstermektedir."

ÇHD, "Fatih Kız Öğrenci Yurdundunda, Özel Şehitlik Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdunda, Nurdağı
Eğitim ve Kültür Hizmet Derneği Fatih Erkek Talebe Yurdunda ve İslahiye Müftülüğü Yatılı Kız
Kur’an kursunda kaç kişinin kaldığı ve kaç öğrencinin hayatını kaybettiği kamuoyuna açıklanmalı,
sorumlular hakkında Olası Kastla Öldürme suçundan soruşturma başlatılmalıdır" çağrısı yaptı.

TOPLU MEZAR ŞÜPHESİ

ÇHD raporunda, resmi olarak açıklanan can kaybının tutarsız göründüğü tespiti de yer aldı. "Gaziantep Tabip Odasının 12 Şubat tarihli bilgilendirmesinde de bölgedeki yıkım ile açıklanan resmi ölü sayıları arasında tutarsızlık olduğu not düşülmüştür" denilen raporda, incelemeler hakkında şu ifadeler yer aldı:

"Kimliği belirlenemeyen kişilerin toplu olarak gömüldüğüne dair ilk gün duyduğumuz söylentileri araştırmak için İslahiye ilçesindeki iki mezarlıkta tarafımızca incelemelerde bulunulmuştur. İslahiye merkez mezarlığında yaklaşık olarak 500-600 arasında yeni mezar olduğu görülmüş, mezarlık alanında görevli diyanet personelinden defin işlemleri hakkında bilgi alınmıştır. Kimliği tespit edilemeyenlerin mezarlığın başka bir yerinde defnedildiği bilgisine erişilmiştir. Bu alana gittiğimizde numaralandırılmış şekilde ayrı ayrı 6 mezar yerinin olduğu görülmüştür.

Diyanet personeli, kimliği tespit edilemeyenlerin savcı eşliğinde defnedildiğini, DNA örneklerinin alındığını, çıkarıldıkları binaların kaydedildiğini söylemiştir. Yakınını bulmaya çalışanların savcılığa başvurduğu, savcı ile birlikte gelerek yakınlarını alabildikleri bilgisi edinilmiştir. Ölü sayısına oranla yeni mezar yeri sayısının az oluşu toplu mezar ihtimalini düşündürmektedir. Gaziantep Belediye Başkanının açıklamaları, bögedeki yıkımının büyüklüğü, Nurdağı’nın depremden toplu yıkım kararı verilecek kadar etkilenmiş olması düşünüldüğünde açıklanan rakamların gerçek olmadığı iddiası güçlenmektedir." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar