CHP’li Özdemir: ‘İstanbul Sözleşmesi'nin boşluğu doldurulamıyor’

CHP’li Özdemir: ‘İstanbul Sözleşmesi'nin boşluğu doldurulamıyor’
CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen, kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle mücadelede bazı düzenlemeler getiren yasayı değerlendirdi.

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, "Kadına karşı şiddeti önlemek için yeni bir yasal düzenleme yapılmasının tezatlığı ile karşı karşıyayız. İktidar tarafından Meclis gündemine getirilen hiçbir kanun teklifi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrasında yaşanan boşluğu doldurmaya yetmemektedir" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada; TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen, kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle mücadelede bazı düzenlemeler getiren yasayı değerlendirdi. Özdemir, şu açıklamayı yaptı:

"20 yıldır ülkeyi tek başına yöneten mevcut siyasi iktidar, kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici bütüncül ve samimi bir yaklaşımı ortaya koyamadığı gibi, maalesef uyguladığı politikalarla daha da çelişkili sorunlara yol açmıştır. Böylesine önemli bir sorunla ilgili bir yasal düzenlemenin hazırlık aşaması daha nitelikli ve katılımcı olmalıydı. Fakat olamadı çünkü en başta ilgili STK’lar sürece dâhil edilmedi. Görüşleri teklife yansıtılmadı. Komisyon aşamasında gündeme getirilen öneriler dikkate alınmadı. Özellikle Adalet Komisyonu esnasında da birçok konu oldukça muallak kaldı.

Kanun teklifinin ilk imzacısının kadına yönelik şiddet sorunuyla mücadelede çok önemli vurguları oldu. Teklif sahibi çok yönlü, bütüncül ve disiplinler arası bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu, kurumlar arası iş birliğinin gerçekleşmesi gerektiğini ve toplumsal bir mutabakat ve uygulama birliğinin sağlanması gerektiğini söyledi. Sanki bu ülkeyi son 20 yıldır tek parti ve son 4 yıldır da tek kişi yönetmiyor gibi yapılması gerekenler ortaya konuldu. Haklı olarak şu soruyu sorduk; ‘Aradan geçen bu uzun sürede bu uygulamaları neden hayata geçirmediniz?’ Tüm bunlar hayata geçirilmediği gibi kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine karşı bütüncül ve samimi bir yaklaşım ortaya konulmadı. Daha çelişkili sorunlara yol açıldı. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanununun en önemli uluslararası dayanağı ve çok önemli bir eşik olan İstanbul Sözleşmesi’nden çelişkili ve keyfi bir şekilde çekildik. Sözleşmesinin uygulamada kaldığı sürede de sözleşmenin gerektirdiği caydırıcı önlemler, çok yönlü bütüncül politikalar ve kurumlar arası iş birliği iktidar tarafından hayata geçirilmedi.

‘ŞİDDETİN NEDENLERİ VE BOYUTLARIYLA İLGİLİ ELİMİZDE YETERLİ VE GÜNCEL VERİ YOK’

Kadına yönelik şiddet vakalarının yaşanmasının ve artışının nedenlerin neler olduğunu, ekonomik, toplumsal, ahlaki, eğitim boyutu gibi tüm boyutlarını ortaya koyarak bir ilerleme sağlayabiliriz. Bugün kadına yönelik şiddetin nedenleri ve şiddetin boyutlarıyla ilgili elimizde maalesef yeterli ve güncel veri yok. En son 2014 yılındaki verilere ulaşabiliyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin kolluk ve hakimler tarafından gerçekten içselleştirilmesi gerekiyor. Kurumlar arası özel ihtisas alanları yaratılması gerekiyor. Koruma kararı altındaki kadınlar dahi cinayet sonucu yaşamlarını kaybediyor.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN BOŞLUĞU DOLDURULAMIYOR’

İktidar tarafından Meclis gündemine getirilen hiçbir kanun teklifi İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı sonrasında yaşanan boşluğu doldurmaya yetmemektedir. Tüm bu eksikliklere rağmen kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle mücadele konusunda yapılan yasal düzenlemelerin olumlu sürece evrilmesi, kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin durdurulması hepimizin ortak mücadelesi ve beklentisidir." (ANKA)

Öne Çıkanlar