Çocuk işçiydi büyüyünce çocuk işçiliği önlemek için dernek kurdu

Türkiye'de yaşayan 2 milyondan fazla çocuk, 12 Haziran 'Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü'ne fason üretim yapan atölyelerde, ağır iş sayılan tamircilerde ya da tarlada çalışarak girdi.

Sadece Türkiye'de değil dünyada da gittikçe artan çocuk işçiliğe karşı bir bilinç yaratmak için Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen gün, Türkiye her geçen yıl daha da kararan bir tablo olarak karşımıza çıkıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK - Genel - İş tarafından 2017 yılında yayınlanan rapora göre, Türkiye’de 2 milyona yakın çocuk işçi var. Üstelik bu çocuk işçilerin yaklaşık yüzde 80’i kayıtdışı. Bunun önüne geçecek politikalar geliştirilemediği için son 5 yıl içerisinde toplam 319 çocuk işçi, iş cinayetlerinde can verdi. Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) hazırladığı raporda hayatını kaybeden bu çocuklardan 100’ü 14 yaşın altındaydı.

'YAŞADIĞIM SORUNLARI BAŞKA ÇOCUKLAR YAŞAMASIN'

Bu kadar uyarıya ve desteğe rağmen devletlerin, iş verenlerin ve meslek örgütlerinin yapamadığını Adana’da yaşayan 25 yaşındaki Mehmet Bayram yaptı. Devletler harekete geçmeyince Baran harekete geçip, Çocuk İşçiliğini İzleme ve Önleme Derneği kurdu.

90'lı yıllarda uygulanan devlet politikaları nedeniyle ailesiyle birlikte Şırnak'ın Uludere ilçesinden Adana'ya göç eden Bayram, ekonomik nedenlerle binlerce göç mağduru yaşıtı gibi yıllarca çocuk işçi olarak çalıştı. Henüz 10 yaşında iken saya işçiliği yapmaya başlayan Bayram, 2014 yılına kadar bu işi yapmak zorunda kaldı.

"Çalışmak istemiyordum ama yoksulluk nedeniyle çalışmak zorundaydım" diyen Bayram, çalıştığı yıllar boyunca yaşadığı zorlukları başka çocukların yaşamaması için geçtiğimiz Mart ayında derneği kurmaya karar verdi.

Çocuk İşçiliğini İzleme ve Önleme Derneği kurucusu Mehmet Bayram

‘8 YAŞINDAN BÜYÜK ÇOCUKLAR ÇALIŞTIRILIYOR’

Çukurova'da mevsimlik tarım göçünün yoğun olması nedeniyle çocuk işçiliğinin yaygın olduğunu belirten Bayram, "Çukurova’da iç ve dış göçle yerleşik hayata entegre olmaya çalışan, kırsal kesimlerde yaşamını sürdüren yüzlerce aile ve aileleriyle göç hikayeleri biriktiren çocuklar var. 8 yaşından büyük tüm çocuklar bu bölgelerde çalıştırılmakta" dedi.

'EN ÖNEMLİ ETKEN YOKSULLUK VE GÖÇ'

Çocuk işçiliğinin en önemli nedenlerinin yoksulluk ve göç olduğunu vurgulayan Bayram, diğerlerini ise söyle sıraladı; Geçim sıkıntısı yaşayan ailelerin sosyal yardımlardan yararlanamamaları, istihdam problemleri yaşamaları, zorunlu eğitim olmasına rağmen eğitim haklarının kısıtlanması, sosyal politikaların çocuk işçiliğinin sorunlarına ilişkin çözümler sunmaması ve küçük orta ölçekli şirketlerin denetimlerinin yapılmaması.

"Çocuk işçiliğinin sürdürülebilir, kapsayıcı ve çocuk dostu politikalar üreterek ancak çözülebileceğini" söyleyen Bayram, "Devletlerin görevi, KOBİ'lerin etkin denetimi yapılmasını sağlamaktır. Denetim esnasında çocuk işçi çalıştıranlara cezai yükümlülük getirilmesi gerekmektedir. Böylelikle KOBİ'lerin çocuk işçilerin çalıştırılması azami ölçüde önlenebilir" diye konuştu.

Bayram, bölgede Suriye savaşından kaynaklı yaşanan mülteci göçü sonucu çocuk işçilerin sayısının arttığını da ifade etti.

Bu konuda uluslararası örgütlerin proje bazlı çalışmalarının dışında bölge içinde kalıcı ve sürdürülebilir bir kurumun eksikliğinden hareketle dernekleşme yoluna gittiklerini dile getirdi. Bayram, "Dışarıdan gelen projeler önemli ancak çocuk işçiliği ile yerel ve otonom bir derneğin sürdürülebilir çalışmalarıyla mücadele edilebilir" görüşünde.