'Çocuklarımız yaşananları unutmayacak'

Parçalanmış bir hırkayı elinde tutup, 'Kızımı elbiselerinden tanıdım' sözleriyle hatırlanan Esmer Çıkmaz, kızının yasını tutmaya vakit bulamadan bu kez oğlunun ölüm haberiyle sarsıldı.

'Çocuklarımız yaşananları unutmayacak'

Cizre'deki yasaklar, operasyonlar ve çatışmalar sırasında, parçalanmış bir hırkayı elinde tutup, "Kızımı elbiselerinden tanıdım" sözleri ve görüntüsüyle hafızalara kazınan Esmer Çıkmaz'ın gösterdiği hırka, 16 yaşındaki kızı Yasemin'e aitti.

O'nu, Cizre'de sokağa çıkma yasağı sırasında sığındığı bodrumda kaybetti. Çıkmaz, Yasemin'in yasını tutmaya vakit bulamadan bu kez oğlu Vahap'ın İdil'deki ölüm haberiyle sarsıldı.

Çıkmaz'ın hikayesi de yasak sırasında yaşadığı topraklardan göç ettirilen birçok kadının hikayesi gibi.

90'lı yıllarda birçok aile gibi Çıkmaz ve ailesinin Gabar Dağı eteklerindeki köyleri yakıldı.

Bunun üzerine Cizre'ye göç etmek zoruna kalsa da baskılar peşlerini bırakmadı. Çıkmaz'ın çocukları Yasemin ve Vahap böyle bir ortamda büyüdü.

'EVDEN ÇIKTI BİR DAHA DÖNMEDİ'

Lise öğrencisi Yasemin, Cizre'de yasak başlamadan önce arkadaşlarını görmek için evden çıktı ve bir daha geri dönmedi.

Sonrasında yaşananları anne Çıkmaz, Mezopotamya Ajansı'ndan Zuhal Atlan'a anlattı:

"Yasağın 25’inci gününde etrafımızda kimseler kalmadığı için farklı bir yere gittik. Arkadaşlarının yanına gideceğini söyledi. Yasak sırasında cadde üzerinde bulunan marketler 2 saatliğine açıktı. Evden çıktığımızda evdeki elbiselerini alacağını söyledi. Yasaktı; ama ana cadde kapanmamıştı. Birisine bir soru sorduğum vakit o da caddenin diğer tarafına geçti. Ondan sonra Yaseminimi göremedim."

'KIZIMI TANIYAMADIM'

Çıkmaz ve komşuları, kızı ve bodrumda kalanları kurtarmak için girişimlerde bulunsa da her seferinde üzerlerine ateş açıldı. 3 Şubat 2016 tarihindeyse Yasemin’in ağır yaralı olduğunu basından öğrendi anne Esmer Çıkmaz. 7 Şubat'ta yaşanan patlamada Yasemin hayatını kaybetmişti.

O anları anlatırken kızının ölümüne sebep olanlar için "Allah bu zalimlere hakkımızı bırakmasın" diyor anne Esmer ve ekliyor: "27 Şubat'ta hastanede cenazesinin olduğunu öğrendik. Kızımı tanıyamadım. Üzerinde naylon eritmiş gibilerdi. Cenazemizi de uzun namlulu silahlar altında defnettik."

ÖLDÜRÜLEN OĞLUNU SORDULAR

Yasemin'in ölümünü öğrenen ağabeyi Vahap, o sırada İdil'dedir. Annesini arar ve "ağlama" diyerek teselli eder. Çıkmaz, Vahap'ın son sözünün bu olacağını bilmeden cenazesini aylar sonra alır. 2 çocuğunu kaybeden Çıkmaz'ın peşini baskılar bırakmaz. Yasemin'in yasını tutarken evlerine gelen polisler tarafından oğlu Vahap'ın araması olduğu söylenir. Çıkmaz, "Oğlumu siz öldürdünüz" cevabı verse de baskılardan kurtulmaz. Üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen geçtiğimiz gün polislerin kendilerini aradığını ve oğlunu sorduklarını söylüyor.

'ÇOCUKLARIMIZ UNUTMAYACAK'

Çıkmaz, "Vahap hakkında Diyarbakır'da arama kararı çıkarıldığı için onun nerede olduğunu sordular. Onlara, 'Ne istiyorsunuz. Onu öldürdünüz, benden ne istiyorsunuz?' diye sordum. Polislerden birisi, Vahap'ın Diyarbakır'da araması olduğunu söyledi. Ben, cenazesinin teşhis edildiğini söylediğimde, özür diledi."

"90’lardan bugüne kadar iyi bir gün görmedik, iyi bir haber almadık" diyen Çıkmaz, Kürtlerin birlik olmadığı sürece bu acıları yaşamaya devam edeceklerine inanıyor.

Anne Esmer Çıkmaz'ın son sözü ise, "Küçük çocuklarımız bu yaşananları unutmayacak" oluyor.

(Haber Merkezi)

cizre yasaklar Operasyonlar ve çatışmalar